Varlık Yönetim Şirketlerinin telefonla borçlu şahısları arayarak “Borcunu öde” tacizlerinin vatandaşı bıktırdığını belirten CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, yasal olmamasına rağmen bu tür aramalardan dolayı vatandaşların psikolojinin bozulduğuna dikkat çekti. Yılmazkaya’nın bir süre önce TBMM’ye verdiği araştırma komisyonu kurulsun istemi TBMM başkanlığına ulaştı.
“BORÇLU VATANDAŞTAN YÜKSEK FAİZ TALEP EDİLİYOR”
“Bu şirketler zaten psikolojisi kötü olan ödeme gücü olmayan ve intihara meyilli borçlunun üzerinde baskı kurarak %3 ile % 5 ile bankalardan aldıkları borcun %100’ünü tahsil edip üzerine birde yüksek faiz almaktadır” şeklinde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Ülkemizde kurulan 29 Varlık Yönetim Şirketinin 19 tanesi faaliyette olup, 10 tanesinin izni Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından çeşitli nedenlerden ötürü iptal edilmiştir. Borçlu kişiyi haftada 2-3 defa haciz yapmakla tehdit eden ve buna yönelik mesajlar göndererek psikolojik baskı uygulayan Varlık Yönetim Şirketleri birçok vatandaşı intihara sürüklediği gibi kanunlara da aykırı hareket etmektedir. Türkiye’nin ekonomik durumu ortada. İnsanların birçoğu evine ekmek götüremiyor. Birçok işletme kapanmakta, işsizlik artmakta, döviz yükselmekte, vatandaşın kredi ve kredi kartı borçları katlanarak büyümekte. Sadece son 10 ayda 1 milyonun üzerinde vatandaş icralık olmuş. İşsizlik almış başını gidiyor. Bırakın işsizleri çalışanların bile büyük bir bölümü açlık sınırının altındaki maaşla geçinmeye çalışıyor. Bu şirketler zaten psikolojisi kötü olan ödeme gücü olmayan ve intihara meyilli borçlunun üzerinde baskı kurarak %3 ile % 5 ile aldıkları borcun %100’ünü tahsil edip üzerine birde yüksek faiz almaktadır
“YASAYA AYKIRI BİR ŞEKİLDE BORÇ TALEP EDİLİYOR”
“Kimse borçluyu yasal yollar haricinde rahatsız edemez. Yasal olarak TCK 123. Madde de huzur ve sükûnu bozma olarak görülmektedir” şeklinde Bayram Yılmazkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Türk Telekom, bir kısım bankalar, TMSF 'den alacak devir alan varlık şirketleri icra takibi işlerini alarak insanları pervasızca taciz edip kabalaşarak psikolojik baskı oluşturmaktadır. Hürriyete Karşı Suçlar’ kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu ihlalden bu şirketler hakkında yasal sürecin başlaması gerekmektedir. Varlık Şirketi olması bu kanunları çiğneme hakkını vermez. Alacağınızın olması yasaları çiğneme hakkını ve kişilerde oluşturmak istediğiniz psikolojik baskı yaratma hakkını size vermez. Varlık Şirketlerinin gönderdiği mesajlar ile psikolojisi bozulup yuvası yıkılan aileler var. Borç batağında olan bu vatandaşlarımız işsizlik yüzünden icralar yüzünden intihar ediyor. Bankalardan bu borçları anaparanın % 3 veya % 5 karşılığında alan varlık şirketleri 50 bin liralık anaparası olan bir borcu en fazla 4-5 bin liraya alıyor ama kişilerden faiz diye 100 bin lira ile başlayıp ne kurtarırsak hesabıyla tahsil etmeye çalışıyor. BDDK denetiminde olan bu şirketler yasaların dışında hareket etmekte ve birçok mağduriyet yaratmaktadır.”
“BORÇ YATIRILIYOR AMA ÖDENDİ BELGESİ VERİLMİYOR”
“Parayı alana kadar insanları defalarca taciz eden bu şirketler, tahsilatı yaptıktan sonra borcun kapandığına dair ne evrak nede bir geri dönüş sağlamaktadır. Borcunu kapatan vatandaş bir daha bu şirketlere ulaşamamakta ve borcun kapandığına yönelik bir belge dahi alamamaktadır. Varlık Yönetim şirketlerinden borcu yoktur yazısı ve icra dosyasının kapandığına dair belgeyi alamayan 10 binlerce vatandaşın mağduriyetine bir çözüm bulunamamaktadır” diye konuştu. Yılmazkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Sonuç itibariyle, yüzbinlerce borçluyu ilgilendiren Varlık Yönetim Şirketleri’nin vatandaş üzerinde kurduğu psikolojik baskı ve tacizlerin denetlenmesi ve vatandaşın yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi adına gerekli adımların atılması zorunluluk haline gelmiştir. İnsanların psikolojilerini bozan, intiharlara sevk eden, birçok aleninde yıkılmasına neden olan bu uygulamaların denetlenmesi, yasal olarak gerekli düzenlemenin ve incelemenin yapılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını.”
