Gaziantep’in sorunlarını çok iyi bildiklerini ve bütün sorunların Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) iktidarı ile çözümleneceğine dikkat çeken MHP Gaziantep milletvekili adayı Avukat Tolga Orhan, “Adalet için, bizimle yürü Gaziantep” dedi.
Hakimiyet Gazetesi’ne ziyarette bulunan MHP Gaziantep milletvekili adayı Avukat Tolga Orhan, Gaziantep’in önemli sorunlarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gaziantep’in sorunlarını dört ana başlıkta topladıklarını belirten Tolga Orhan, iktidar olduklarında ilk öncelikli sorun olarak Suriyeli sorununu çözeceklerini söyledi. AK Parti iktidarı döneminde yapılan en büyük hatalardan birisinin Suriye’deki ateşe benzinle gidilmesi olduğunu vurgulayan Orhan, Suriye’deki kardeş kavgasının barışçıl çözümlerle desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. MHP iktidarında Suriye’de barışın sağlanacağını ve Suriyeli vatandaşların kendi ülkelerine döneceklerine inandıklarını dile getiren Tolga Orhan, “Siyasal iktidarımız döneminde oradaki barışın tesisi için elimizden gelen tüm çabayı yapacağız. Kendimize bir yıllık bir süreç belirledik” dedi.
Gaziantep ve Türkiye’nin sorunlarının Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) iktidarı ile çözümleneceğine dikkat çeken MHP Gaziantep Milletvekili adayı Avukat Tolga Orhan, “Adalet için, bizimle yürü Gaziantep” dedi.
Gaziantepli bu seçimden sorunlarını çözebilecek bir siyasi parti istiyor, istikrar istiyor. MHP olarak sizin çözüm önerileriniz nelerdir?
TOLGA ORHAN: Gaziantep için öncelikle sorunların aciliyetine göre bir sınıflandırma yaptık. Problemleri dört ana başlıkta topladık. Yapmış olduğumuz istatiski bilgilere göre, çözümlenmesi gereken en büyük sorunun, Suriyeli mülteciler sorunu olduğunu müşahede ediyoruz. İktidar olduğumuz dönemden itibaren Gaziantep’te eğileceğimiz ilk sorun Suriyeliler olacaktır. İkincisi ise ekonomik sorunlar ve ne yazık ki giderekte büyüyor. Üçüncüsü ise adalet ve dördüncüsü de kendi parti programına aldığımız ve Gaziantep’te ne yazık ki trendi yükselişe geçen uyuşturucu sorunu.
Suriyeliler sorununa sizin çözüm önerileriniz nelerdir?
TOLGA ORHAN: Bu siyasal iktidar döneminde yapılan en büyük hatalardan birisi Suriye’deki ateşe benzinle gidilmesi oldu. Oradaki kardeş kavgası barışçıl çözümlerle desteklenmesi gerekirken başka ülkelerin iç işlerine karışmak suretiyle daha da alevlendirildi. Biz siyasal iktidarımız döneminde oradaki barışın tesisi için elimizden gelen tüm çabayı yapacağız. Kendimize bir yıllık bir süreç belirledik. Türkiye’nin zaten Ortadoğu da lider bir ülke olduğuna, elimizdeki imkânların da kuvvetli ve güçlü olduğuna inanıyoruz. Biz oradaki ateşe su dökerek Suriye’nin tekrar Üniter yapısına kavuşması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Barışı sağladıktan sonra buradaki Suriyeli kardeşlerimizin de artık ülkelerine dönerek yapmış oldukları ülke ekonomisi üzerinde toplumun demografik yapısı üzerinde çok ciddi karışıklıklarında son bulacağını öngörüyoruz.
Barışı yeniden tesis edeceğiz derken yine ülkenin iç işlerine yeni bir müdahaleden söz edilmiş olmuyor mu? Bir müdahillik söz konusu olmaz mı? Çünkü orada çatışan iki gurup var ve biz yine taraf olacağız. Suriyelilerinde rahatsızlık duyduğu bu zaten.
TOLGA ORHAN: Oradaki olaylarda şu anki siyasi iktidar direkt müdahil ve taraf oldu. Bizim buradaki kastımız oradaki mevcut siyasal iktidar kimse muhatabımız da odur. Yani bir devletin siyasal bir diplomasi geleneği vardır. Muhatabınız yönetim kadrosundaki kimse odur. Ama zulüm edeni de alkışlamayacağız. Orada yapılan bir zulüm varsa bizde buna tamam yapın, diyemeyiz. Ama oradaki mevcut yönetimle ilişkilerimiz zaten da bitme noktasında ve de bitmiştir. Bunun tekrar tesisi bizim komşuluk hukukumuz çerçevesinde gerekliliğinden bahsetmeye çalışıyorum. Barış dediğimiz hadise de budur zaten. Oradaki savaşa ateşle benzine gitmek değildir. Su dökerek gitmektir. İyi ilişkiler kurmaya çalışmaktır.
Ortadoğu’da şuan mezhep savaşları ön planda.
TOLGA ORHAN: Zaten bizim politikamızda çözümleyici rol oynayarak barışı sağlamak. İç unsurları ve mezhepsel unsurları kaşımak değil. Şuan ki siyasi iktidarın yapmış olduğu hatalardan bir tanesi Ortadoğu politikasına mezhepsel yaklaşımlarla bakmış olmasıdır. Ama biz meseleye bu şekilde bakmıyoruz. Biz tamamen devletlerarası hukuk çerçevesinde ülke menfaatlerimizi gözeterek yaklaşacağız. Yani oradaki sıkıntıya duygusal anlamda değil. Ülke menfaatleri çerçevesinde eşit bir platformda hukukumuzu iyileştirecek şekilde yapacağız. Aradaki fark bu. Sonraki süreçte de buradaki Suriyeli kardeşlerimizin tekrar gönderilmesi ve orada da ülkemizin ekonomik anlamda tekrar imarında rol alması. Oranın imarı için inşaatçılarımızın oranın tekrar yapılanması konusunda, sanayicilerimizin ihraç konusunda devlet öncülük edecek. Bizim şuanda parti programımıza aldığımız ve alt yapısı ciddi şekilde çalışılmış projelerimizdendir.
Gittikçe kötüye giden ekonomimiz hakkında ne gibi çalışmalarınız var?
TOLGA ORHAN: Şu ana kadar üç bin dört bin den fazla esnafın elini sıktım. Ana arterleri geziyoruz. Siftahsız kapatan insanlarından tutunda, kazanıp ta kazancının çoğunluğunu maliye borcunu ödeme sıkıntısı çekenimi sizlere sayayım, yoksa bağ kur borcundan bunalanlarımı sayayım. Çok ciddi bir ekonomik buhran var. Bunun artık adını koymak lazım. Sanayiciye bakıyorsunuz tecrit edilmiş yine dış politika sayesinde ihracatını yapmaya çalışıyor ve ya da yapamıyor. İşçi çıkarmalar her ne kadar iktidar tarafından ört bas ettirilmeye çalışılsa da çok ciddi şekilde işsizlik oranları artmakta. Diğer yandan sınıfsal olarak baktığımız zaman ihracat rakamları çok ciddi bir düşüşe geçti. Doların yükselişi, fiyatlarda istikrarın olmaması. Biz bununla ilgili şuandaki projelerimizin yüzde yetmişi, yüzde sekseni ekonomik ağırlıklı.
Muhalefet ekonomik programlarını açıkladılar. Ama vatandaşta şüpheler var. Çok inandırıcı bulamıyor. Mesela bir asgari ücretin 1500 olması, benzinin ucuzlayacağı gibi vaatler. Şüpheyle bakılıyor. Evet, şuanda da bir istikrarsızlık var ama bu durum daha da kötüye giderse? Dolar biraz gevşemiş durumda. Ya daha kötüye gidilirse? Siz ne kadar güvence verebiliyorsunuz? İktidar kaynakları nerede? Diye sorguluyor.
TOLGA ORHAN: Diğer partilerden farkımız, projelerimizi hep gerçek kaynaklar göstererek açıkladık. Mesela işçi ücretleriyle ilgili 1400 TL kadar bir ücret taahhüdünde bulunduk. Bunu nasıl vereceksiniz? Diye sorduğunuz zaman cevabımız açık ve net.Devletin almış olduğu yasal vergi oranlarını almayacağız, diyoruz.Yani hemen kaynağını gösteriyoruz.
Kaynaklar hazır diyorsunuz yani?
TOLGA ORHAN: İki tane belirlediğimiz sistem var. Biz diyoruz ki tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçeceğiz. İhracata ve ithalata yönelik bir politika belirleyeceğiz. Ekonomik sistemde üretim esas alınacak. Peki, bunu nasıl yapacağız? Yüksek katma değerli malların pazarlanması ve devlet tarafından bununla ilgili her türlü mallara yönelik stratejik desteklerle olacaktır.
Mesela işsizlikle, istihdamla ilgili ne gibi kaynaklarınız var?
TOLGA ORHAN: Toplam yetmiş iki milyar Türk Lirası bir kaynaktan bahsedeceğim mesela, sizce de nasıl? Kayıt dışılıkla etkin mücadelede vergide performans artışıyla ile on üç milyar gelir. Kaçakçılıkla mücadelede altı milyar lira israfın önlenmesinden yana yirmi üç milyar. Böyle büyük bir kaynakla istihdam yapmak ise çok kolaydır.
İsraf derken?
TOLGA ORHAN: Kaçak Saray gibi imar rantları gibi on iki milyar, büyüme performansının sağlanmasıyla ilgili elde edilecek kaynak on yedi milyar Türk Lirası toplamında elde edilecek ilave yetmiş iki milyar Türk Lirası. bakın işte bunlar rakamsal olarak israf edilen kaynaklar.
Peki, bunlar Gaziantep’e nasıl yansıyacak? Çünkü ilimiz hiçbir zaman devlet desteği alamadan kendi kendine yetebilen bir illerin başında olmuştur.
TOLGA ORHAN: Ülke ekonomisi zaten topyekûn olur. Ama Gaziantep’imizin özel bir yeri var. Dediğiniz gibi devlet desteği almadan kendi başına ayakları üzerinde durabilen, çalışkan bir sanayi kadrosuna sahip bir ilimizdir. Ayrıca ilimizin stratejik anlamda da bir yeri var. Ortadoğu ya açılan bir kapı olması var birde bazı alanlarda dünya ihracatına yönelik sektörel bazda kendi alanında ispat ettiği Türkiye’nin çok üzerinde ihracat rakamlarını görüyoruz. İşte ekonomik modelimizi uyguladığımızda mesela tekstil alanında, fıstık alanında kendi üretimine ait ürünlerde bölgesel kalkınmaya yönelik projelerimiz kapsamında sanayicimizin yüzünü güldürebileceğiz.
Kadrolarınıza da güveniyorsunuz anlaşılan?
TOLGA ORHAN: Cebinizdeki parayı çıkarın, üzerinde durmuş yılmazın imzasını görürsünüz. Şuan da Uşak birinci sıra milletvekili adayımız. Bu ekonomi de çok ciddi anlamda topyekûn yansımaları olacaktır. Türkiye’nin lokomotifi olan ilimizde doğrudan makro alanında yapacağımız girişimlerle sanayici esnafımıza yansıyacak ve yüzleri yeniden gülecek.
Çok iddialı konuşuyorsunuz?
TOLGA ORHAN: Bu yıl içerisinde iki yüz otuz dokuz milyar Türk Lirası ihracat rakamları hedefliyoruz. Yüz elli milyara düşmesi beklenen ihracat rakamlarını bizim iktidarımız 239 milyara kadar çıkarmaya hedefliyor. Bu rakamlardan tabi ki Gaziantepli sanayicimiz de payını alacaktır. Her şeyden önce tecrit haline alınan ülkemizin tekrardan ticari yollarının açılması ve ihracatının tekrardan ciddi şekilde canlandırmak önceliğimiz olacaktır.
Adalet sistemimizle ilgili projeleriniz neler?
TOLGA ORHAN: Öncelikle Meral Hanım’a yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hukuksal anlamda kırılmaların yaşandığı süreç ne zaman başladı derseniz Ergenekon ve balyozla başladı. Biz o dönemde de “hep adalet herkese lazım” tezini savunduk. Uzun tutuklu sürelerine her zaman karşı olduğumuzu savunduk. Yargılamaların bir an önce sonuçlanmasını dile getirdik. İddianameler düzenlenmiş insanlar daha neyle suçlandıklarını bilmiyorlar. Adalet hususunda hukukun üstünlüğü doğrultusunda her zaman taraf olmuştur. Yani ne Ergenekon balyoz davalarının tarafı olduk ne de şu anki siyasi hükümetin tarafı.Biz sadece adaletin bir an önce tesisi, şahısların yargılama neticelenmesinde tutuklulukla mağdur edilmemesi ve yargılamaların bir an önce bitmesi.Ama gelinen noktada şunu da gördük ki halka söylenen ”Biz yanlış yapmışız,kusura bakmayın” Bu da bize şunu gösterdi ki, siyasal iktidarın kendi iktidarını muhafaza ve korunması için yapılan operasyon olduğunu ortaya koydu.İkinci gelinen süreçte 17 ve 25 Aralık operasyonları oldu.Sonrada Gülen cemaatiyle ayrışma noktası burada başladı.Yolsuzluklar ortaya çıktı ve dört bakan yargılandı ve hükümetin yaygı üzerindeki vesayetiyle yargı önüne çıkmadan yargılama süreçlerinin önü kesildi.Bu süreç bize yargının kısmen de olsa vesayet altına alınmak istenilmekte ve netice itibarıyla yargının on iki yılda ciddi bir tahribata uğratıldığı ortaya net bir şekilde çıkmıştır.
Öyle ise şuan içeride yatanların çoğunluğunun adaletsizlikten dolayı haksız yere yattıklarını söyleyebilir misiniz?
TOLGA ORHAN: Kesinlikle.
Genel af düşünüyor musunuz?
TOLGA ORHAN: Parti programımızda genel af olayı yok. Sadece mağdurların “hata yapmışız “ itirafı yeniden yargılanma sürecini başlatmıştır. Bu da hükümetin ne kadar aciz kaldığını ne kadar baskı uyguladığının delilidir. Enteresan bir şey söyleyeyim bu devlet bunların ayakkabı kutularında çıkan paralarının faizleriyle ödemiştir. Bu tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Rezza Sarraftan bahsediyorum. Bizim iktidarımız dönemimizde bunların üzerine gidilecektir. En büyük projelerimizden bir tanesi de budur. Yolsuzlukla mücadele kurulu oluşturulacaktır. Kim ne zaman ne şekilde çalmışsa kesinlikle üç beş elde değiştirilmezse tekrar hazineye kavuşturulacaktır. Bunlarla ilgili zaman aşımı süresi de olmayacaktır. Parti programımızda olan” 17-25 Aralık yolsuzlukla Mücadele Haftası” ilan edilecektir. Bu süreç içerisindeki şahıslarla ilgili yargılama tekrar başlatılacaktır.
Yeniden bir yapılanma da söz konusu olabilir mi?
TOLGA ORHAN: “Geç verilen adalet, adalet değildir.” Yargının çok ciddi anlamda zaman problemi vardır. Dava sürelerinin uzun olması, harçların yüksek olması ve mahkemelerin belli alanda ihtisaslaşmalarının önüne geçilmiş olması. Bilirkişilik müessesesi dediğimiz önemli bir yapının kurumsallaşamamış olması, ciddi anlamda problem olarak görüyoruz. İktidara geldiğimiz zaman tüm söylediğimiz bu alanlarda ciddi şekilde reformlar yapacağız.
Basın üzerindeki baskı ne zaman kalkar? Tam anlamda bir özgürleşme olacak?
TOLGA ORHAN: Basın toplumun sesidir ve basın aynı zamanda bir aracı, bir bağlantı, bir köprü olarak görüyorum. Dediğinize katılıyorum çünkü hiçbir dönemde olmadığı kadar bu dönem basın tecrit altındadır. Basın üzerindeki vesayet bu dönem kadar artmamıştır. Yandaş basın kavramını da bu dönemde duyduk. Basının izleyeceği politikada bazen eleştiri boyutu da önemlidir. Kanun çerçevesinde eleştiri olduğu müddetçe basın özgür olmalıdır.
Babanız Vakıf Orhan senelerce aktif siyaset yaptı. Babanızın desteğiyle mi siyaset yapmaya karar verdiniz?
TOLGA ORHAN: Babam Vakıf Orhan 46 yıl bu teşkilatlarda fiili olarak dolaylı doğrudan her zaman MHP’nin bir mensubu olmuştur. Hiç bir zaman da çizgisinden ödün vermemiştir. Siyasetle ilgim ise evveliyatı babadan başlamakla beraber, ben dört yıldan beri aktif olarak MHP deyim ve fiili olarak il başkan yardımcılığı görevinde görevimi ifa ediyordum. Milletvekilliği olayına da hizmet çerçevesinde bakıp, sesimizi daha geniş çerçeveden duyurmak adına bir tercihtir. Olsa da olmasa da her zaman partimizin bir neferi olarak çalışmaya devam edeceğiz.
Sizce kaç milletvekili çıkarabilirsiniz?
TOLGA ORHAN: Biz parti olarak milletvekili sayısı belirlemedik. Biz iktidar olacağız diye yola çıktık. Birinci parti olduktan sonra gerisi nasip işi. Hedeflerimizi bu şekilde ortaya koyduk. Halkın bize olan teveccühü de çok güzel. Göreceksiniz sürpriz bir seçim olacak. MHP iktidara yürüyor.
MHP Gaziantep milletvekili ikinci sıra dayı Av. Tolga Orhan Hâkimiyet Gazetesini ziyaret ederek parti programları hakkında bizleri bilgilendirdi. Nazik ziyaretlerinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz.