Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklenerek, “Sanki televizyonda onunla röportaj yapan o hanımefendi ile koalisyon kuracak. Bizim yanımızda açsaydın ya (çantayı) görseydik ne olduğunu. Hayır. Bizim yanımızda sadece hayır dedi. Onun için onlara bizi muhtaç etmeyin” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Antalya mitinginde halka seslendi. Karşısında yüzlerce vatandaşın elini gören Davutoğlu, “Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisiyle birleşen bu elleri ayrılmasın. Kardeşi kardeşe kırdırmak için milletin çocuklarının eline molotof, taş, silah verenleri kahretsin. Onlara karşı bizi muktedir eylesin. Biz bu elleri birbirimizle tutmak için tek bir yumruk için kullanıyoruz. Ülkemizin birliği ve dirliği, insanlarımızın kardeşliği için Türkiye’nin güçlü bir yönetime ihtiyacı var. Güçlü yükselen bir Türkiye’ye ihtiyaç var. Çocuklarımızın geleceği için güçlü bir yönetime ihtiyacımız var. Sadece güçlü yönetim yetmez, demokrasi ve milli iradeye sadık bir yönetime ihtiyaç var. Madem ki bu mesele memleket meselesidir. 13 yıldır olduğu gibi bugün de memleketin her köşesini kuşatan AK Parti’ye ihtiyaç var” diye konuştu. “Size Türkiye’nin her köşesinden, Bingöl, Şanlıurfa, Van, Trabzon, Kocaeli’den selam getirdim” diyen Davutoğlu, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nu Türkiye'nin bazı bölgelerine gidememekle suçladı. Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu gelse bu şehirlerden selam getirebilir mi? Buralarda dolaşabilir mi? Ayağına çarığı giyip bütün Türkiye’yi dolaşabilir mi? Mesele memleket meselesiyse her karış toprağına adımını atan biri getirir. Türkiye’nin her köşesini dolaştığımıza şahit misiniz? Oralarda da aynen bu bayrak ve İstiklal Marşımız aynı aşkla söylendi. Türkiye’nin meselelerinin çözümü ve gelecek için koyduğumuz hedeflerin gerçekleşmesi için AK Parti'nin tecrübeli kadrolarına ihtiyaç var” şeklinde konuştu. “YANLIŞLIKLA SUYU LÜBNAN'A GÖTÜRÜRLER”
Huzur ve güven istediklerini kaydeden Davutoğlu, “Tek başına işbaşına diyoruz. Bu mesele bu ülkeye hizmet meselesi ise diğer partiler AK Parti'nin eline su dökebilir mi? Bizim yanımızda çırak olabilir mi? Bizim bu topraklara ne başarı öyküsü yazdığımızı dağları, ovaları, denizleri şahittir. 10 gün önce Gazipaşa’dan Kıbrıs’a geçtik. Ana vatanın suyunu yavru vatana gönderdik. Bahçeli yapabilir mi? Yapabilseydi o milliyetçiliğin ekmeğini yerde ter dökemez, oturduğu odadan çıkamaz. Vatan topraklarını gezerken yatak yer döşek görmeyiz. Aşkla dolaşırız. CHP yapabilir mi? Yanlışlıkla boru çekmeye çalışsalar Kıbrıs yerine Lübnan'a götürürler. Anamur’a suyu, Mehmetçiğin şehit kanının döküldüğü topraklara suyu kim götürdü? Onlar konuşur AK Parti yapar. Aynı sözün gelecek 4 yılda da gerçekleşmesi için ne diyeceğiz; tek başına iş başına” dedi. Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Geçmişte bazı belediyelerde görev verdiniz. İş gördünüz mü? Bu ülkeyi düşünseler milletimiz onları göreve çağırdığında onlar ne yaptı, kaçtılar. Millet uzlaşın dedi, bunlar kendi menfaatlerinin peşine düştüler. Sorumluluk almak yiğit işidir. Bildikleri tek bir şey var yalanla, akıl almaz suçlamalarla AK Parti'ye saldırmak. Bu ülkenin seçilmiş hükümetini ellerinde hiçbir dayanak olmadan teröre destek vermekle suçladılar. Biz kaybettiğimiz vatandaşların cenazeleriyle uğraşırken bazı kişiler katil devlettir diye seslendi, adını söylemeyeyim. Be ey gafil bu devlet 78 milyona 13 yıldır anne gibi kucağını, sağlık hizmetlerini, eğitimi götürdü. Devlet ile millet birleşti bizim dönemimizde. Millet oyuyla seçilen cumhurbaşkanına en ağır hakaretleri yaptılar. AK Parti'ye en ağır hakaretlerle yaklaştılar. Bizim hesap vereceğimiz iki makam var, Allah ve millet. Başka kimseye hesap vermez, kimseden korkmaz, kimsenin önünde eğilmez ve yardım istemeyiz. Ülke için sorumluluk almaya gelince hiç anlaşamıyorlar ama AK Parti'ye karşı kol kola giriyorlar. Mesele AK Parti olunca MHP ile HDP yan yana olabiliyor. İç güvenlik paketinde oy kullandılar. PKK, DAEŞ, DHKP-C ne kadar insanlık dışı terör örgütü varsa hepsinin hedefi hükümetimiz Türkiye. Hedef görünüşte AK Parti hükumeti ama gerçekte hedef Türkiye, Türkiye’yi zayıflatmak. Siyasetçi sözünün eri olacak. Elinde bir delil dayanak olmadan kimseye iftira atmayacak, seviyesini kaybetmeyecek, yalan söylemeyecek.” “BAHÇELİ’YE HAYIR DİYECEKSİNİZ”
“Partilerin hallerini görüyorsunuz, son aylarda öyle bir dil kullanıyor ki yadırgamamak elde değil” diyen Davutoğlu, “Krizin en önemli faktörlerinden birisi kendisi değilmiş gibi ahkam kesiyor. 2015 Türkiye’si için akla keza senaryolar yazıyor. Görevden kaçan kendisi hem bu ülke için sorumluluk alacak yüreği yok, hem de oturduğu yerden ahkam kesiyor. Gelin koalisyon hükumeti kuralım dediğimizde ne dedi. Seçim hükümeti kuralım dediğimizde azınlık hükümeti kuralım, destek ver, beraber erken seçime gidelim, gel anayasa zorunlu hükümeti kuralım deyince ne dedi? Hayır. Her şeye hayır diyen Bahçeli’ye sizde hayır diyeceksiniz. Türkiye büyümeye devam edecek. Bahçeli kendi rüyasında başka bir alemde yaşıyor. Şöyle genel merkezdeki odasından bir çıksın. Terör hep ağzında ama terörle en büyük mücadeleyi AK Parti vermiştir. Bahçeli siz bu mücadelenin neresindensiniz?” dedi. Cumhuriyet Bayramı’nı Diyarbakır’da kutlayacağının altını çizen Davutoğlu, “Biz Diyarbakırlıları, Vanlıları, Hakkarilileri hiçbir zaman terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Mehmetçik her yerde görevini yapıyor. Bahçeli siz doğuda, güneydoğuda siyaset yapabiliyor musunuz, gidebiliyor musunuz? Onlara hitap edebiliyor mu? Ben Antalya’da ne kadar rahat konuşabiliyorsam, Diyarbakır’da aynı güzellikle konuşuyorum. Siz nerdesiniz? Neden Ankara’da konuştuklarınızı doğu, güneydoğunun aziz topraklarında konuşamazsınız. Neden elini taşın altına koymadın Sayın Bahçeli, soruyorum buradan. Madem ülke terör karşısında zor durumdaydı, Bahçeli neden hükümete girip bizimle birlikte teröre karşı mücadele etmedin? Neden hükümete girmedin de HDP’nin hükumete girmesini istedin. MHP’nin başında bir süre daha kalmak istiyor. MHP’li kardeşlerim bunun hesabını soracak. Milletimiz hesabını soracak. Yiğit Mehmetçikle polisimizle dağda tepe tepe mücadele ediyor. Sen oturduğun yerden ahkam kesiyorsun. Ankara’da bir takım hakaretler dolu cümlelerle bize saldırıyor. Biz nezaketimizi bozmadan siyasi mücadele veriyoruz. Nazik olmak, sakin olmak, teslim olmak anlamına gelmez. Bize kimse boyun eğdiremez, bize kimse vatanperverlik, milliyetçilik dersi veremez. Ama bu konularda onlara ders veririz. Sizin siyasetten anladığınız Ankara’dan esip gürlemek. Kavga siyasetinin, hakaret siyasetinin içine çekeceksiniz” ifadelerini kullandı. “NE BİLİYORSANIZ SÖYLEYİN”
“Teröre karşı bir deklarasyon yayınlayalım istedik” diyen Davutoğlu, “Bahçeli olmaz dedi, HDP zaten olmaz dedi.Kılıçdaroğlu da olmaz dedi. Kılıçdaroğlu ile ikili görüşme yaptık. Oralarda bazı devlet meselelerini görüştük. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu bunu bir şantaj aleti gibi kullanıp, döndüler. ‘Davutoğlu’nun söylediklerini söylersek zor durumda kalır’ dediler. Bizde çok korkmuştuk ya, onlar konuşacak biz zor durumda kalacağız. Toroslar'ın yiğidi kaçar mı işte buradayım. Ne biliyorsanız söyleyin. Eğer tek bir sözümde doğruluğa aykırı, vatana aykırı bir cümle, bir kelime, bir harf, bir nokta bulurlarsa bu canım feda olsun. Bizim bunların tehdidine karnımız tok. Ama bunlar devlet sırrını saklayacak kadar, devlet ahlakına sahip değiller. Kapalı odada devlet adamları arasında yapılan bir görüşmeyi şantaj siyasetine alet edebilecek kadar siyasi ahlaktan yoksunlar. Bizde bundan sonra ona göre muamele ederiz. Kime neyi konuşacağımızı biliriz. Kılıçdaroğlu son dönemde HDP ile aynı dili kullanarak terörün pisliğini hükümete bulaştırmaya çalışıyor. Bunlar aynı kaptan su içiyor. Biz milletin kabıyla, milletin kabından su içiyoruz. Fark bu” dedi. “TELEVİZYONDA MI KOALİSYON KURACAKSIN”
Muhalefet partilerine yüklenmeye devam eden Davutoğlu şöyle konuştu: “Ne olur bir daha kapalı kapılar ardında konuştuklarımızı bile dışarı aktaran, siyaset ahlakından yoksun kişilere beni muhtaç etmeyin. Bir daha beni Kılıçdaroğlu ile koalisyon müzakeresi yapmak zorunda bırakmayın. Bırakacak mısınız? Beni kimseye muhtaç etmeyeceksiniz değil mi?Tek başına iş başına diyecek misiniz? Sizden tek isteğim bu. Tekrar o kapıları çalmak istemiyorum. Bahçeli’nin hiç açılmayan çantası ile uğraşmak istemiyorum. Bizim yanımızda açmıyor, televizyonda açıyor. Televizyonda mı kuracaksın mübarek bizim yanımızda açsana. Öyle değil mi. Sanki televizyonda onunla röportaj yapan o hanımefendi ile koalisyon kuracak. Bizim yanımızda açsaydın ya görseydik ne olduğunu. Hayır. Bizim yanımızda sadece hayır dedi. Onun için, onlara bizi muhtaç etmeyin.” Konuşmasında seçim vaatlerini de yineleyen Davutoğlu, AK Parti Antalya milletvekili adayları ile birlikte halkı selamlayıp, karanfil dağıttı. Davutoğlu'nun mitinginde 3 adet metrelerce uzunluğunda dev Türk bayrağı açıldı. Mitinge AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, eski AB Bakanı Volkan Bozkır, milletvekili adayları, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer ve partililer katıldı.