Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecinde devletin üzerine düşen her şeyi yaptığını ifade ederek, “Ama huylu huyundan vazgeçer mi. Onların dünyaları belli, onlar kan içmekten meşguller. Vampirler gibi, yani ne yaparsanız yapın” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, AK Parti Gaziantep İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. Programa Gaziantep Büyükşehri Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel ve AK Parti Gaziantep İl Başkanı Eyüp Özkeçeci katıldı. “ALMANYA BİZDEN İŞÇİ İSTEDİ”
Programda konuşan Bakan Çelik, 2002’den beridir milletle beraber kol kola yürüdüklerini söyledi. Bakan Çelik, “Bizim dava dediğimiz, yönetenlerle yöneticilerin, aynı hedefe koştuğu imkanı, Türkiye her zaman elde edemedi. Elde ettiği zamanda başına gelmedik bir şey kalmadı. Yani 1960 ihtilali çok anlamlı bir ihtilaldir. Tam devlet miller kaynaşması, birlikte yürüyüşün sergilendiği bir noktada, iş orada kesiliverdi. Kesildiği noktada Almanya bizden işçi istedi. Biz oraya iş gücünü gönderdik. Niye gönderdik? Onlar kalkınma peşindeydiler. Hem de taş üstüne taş kalmamış, ikinci dünya savaşından çıkmışlar. Onlar kalkınmak için işgücü talebinde bulunurken, bizim burada milletle devletin yolunu kestiler. 65’te yine bir istikrarlı yönetim vardı. Onunda millet aya giderken kestik. Millet 69’da aya gidiyor. Bizi yarıda bırakmak için orada da kestiler. 80’de tam Avrupa birliğine girme kozunu elde etmiştik, Yunanistan’la beraber girecektik. Onlar hem NATO’ya girdiler hem AB’ye girdiler. Biz yine başka işlerle uğraştık. 7-8 Şubat’ta milletin sermayesini ayırdılar. Anadolu’yu bir taraf ittiler. Başka sermaye türleri çıktı. Devletle milletin beraber yürüdüğü evreler Türkiye’de çok az ve kısa dönemlerdir. Bunlardan en önemlisi de AK Parti dönemidir. 2002’de başlayan bizim yolculuğumuzdur. Milletle beraber kol kola yürüyüşümüzü sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. “DEVLET ÜZERİNE DÜŞEN HER ŞEYİ YAPTI”
Çözüm sürecinde devletin üzerine düşen her şeyi yaptığını belirten Bakan Çelik, bu bölgede Türkiye’nin çok önemli bir rol üstlendiğini söyledi. Çelik, “Şimdi çözüm sürecindeki devletin şefkat eli, devletin samimi merhameti ve bu şefkati ortaya çıkmamış olsaydı. Bugün Güneydoğu’da devlete olan bakışlar çok farklı olurdu. Devlet üzerine düşen her şeyi yaptı. Ama huylu huyundan vazgeçer mi? Onların dünyaları belli, onlar kan içmekle meşguller. Vampirler gibi, yani ne yaparsanız yapın. Hani fakirlikten bahsediyordunuz, buyurun Güneydoğu kalkındı. Hani işsizlikten bahsediyorsunuz, sanayi Gaziantep, zaten sanayi bölgesi. Şanlıurfa’da üç tane sanayi bölgesi kuruldu. Hani haklardan bahsediyordun. Hangi hak ya. 10 yıl önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye bir mi. Her türlü imkanlar tanınmış. Millet, doğusuyla, batısıyla, güneyiyle kuzeyiyle birlik beraberlik istiyor. Sen kimsin sen. Barış marıştan bahsediyorlar. Ben Şanlıurfa’da defalarca söyledim. Dille değil, gönülden barış olacak gönülden. Öyle laf cambazlığıyla barış olmaz. Daha bir tek cümle bile söyleyemeyenler, kalkmışlar demokrasiden, barıştan söz ediyorlar. Hepsinin palavra olduğunu, hepsinin bir maşalık görevini yapmayla meşgul olduğunu net bir şekilde ortadadır. Bunların hepsi gün gibi açık bunlar maşa, Türkiye’nin bu coğrafyada ayağa kalkmaması için bu bölgede maşa görevi görüyorlar. Dikkat edin Avrupa’da önemli gelişmeler var. Almanya işin patronu. Burada da bazı gelişmeler var. Rusya bir Ukrayna’ya giriyor. Bir Gürcistan’a giriyor bir Suriye’ye giriyor. Ortada, büyük coğrafyada büyük bir boşluk var. Burada varlığı hissettirecek güçlü devlet Türkiye’dir” ifadelerine yer verdi.
Hiçbir davanın şiddetle ve silahla olmayacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise, “Türkiye son 10 yılda muazzam bir mesafe kat etti. Bunu karşılığında ne beklerdiniz eğer öyle bir dertleri olsaydı. Silahların susmasını gömülmesini terörün sona ermesini beklerdiniz. Çünkü hiçbir dava hiçbir talep şiddeti silahı terörü meşhur gösteremez. Sebebi ne olursa olsun hak talebi bu terörle silahla şiddetle tabi ki ifade edilemez. Fakat maalesef Ortadoğu’da milletimiz gerçekten basiretli verasetli bu kaygılarımıza hak vermiş ki güçlü bir şekilde 1 Kasımda destek verdi. Türkiye böyle bir coğrafyada bu türden 100 yıl sonra yeniden büyük bir oyunun sahnelendiği bir dönemde güçlü bir hükümete sahip olmasaydı. Bir koalisyon süreci ile karşı karşıya kalsaydı. Bir kaç ay o süreç yaşandı biliyorsunuz. ama olay sadece bu yakın coğrafyadaki kaos şiddet sarmalarından kaynaklanmıyor. Aslında küresel ekonomi de çalkantılar devam ediyor. Sizler belki dikkatinize gelmiştir” şeklinde konuştu. “YILIN İLK AYINDA KÜRESEL PİYASALARDA ÇOK BÜYÜK ÇALKANTILAR YAŞANDI”
Yılın ilk ayında dünyanın ekonomisinde çok büyük çalkantıların meydana geldiğini de belirten Şimşek, petrol zengini ülkelerin bile IMF’ye el açmak zorunda kaldıklarını söyledi. Şimşek, “Çin kaynaklı büyük kaygılar var küresel ekonomide yavaşlama var. Emtiya fiyatlarında çöküş var. hem petrol zengini ülkeler bile IMF’ye el açmak zorunda kalıyorlar. Zamanında hesaplarını iyi yapamadıkları için tabi petrol fiyatları çökünce şimdi sıkıntılar baş gösterdi. Allah’a şükürler olsun ki sizlerin sahada ki güzel çalışmalarının sayesinde milletimiz tekrar istikrardan yana AK Parti’den yana güçlü bir teveccüh gösterdi. Bugün hiç olmazsa sıkıntılı dönemde Türkiye’de siyasi istikrar var. Yarın sabah Mardin’e gideceğim saat 07.30’da çünkü Sayın Başbakanımız Mardin’de son gelişmelerden sonra bölgede sosyal ve ekonomik anlamda rehabilitasyon sürecini başlatmak üzere bir program açıklayacaklar. Toplumun bütün kesimlerini katkısı da alındı. Ve bundan birkaç hafta önce başbakan yardımcımızın uhdesinde bu çalışmalar yapıldı. Doğu-Güneydoğunun bir bütün olarak bu terörden en az etkilenmesi için ekonomik açıdan tekrar bölgenin ayağa kalkması için ön görülen tedbirler çalışmaları yarın başbakanımız açıklayacaklar” diye konuştu.