?>

“MİLLETİMİZİN BEKLENTİSİNE CEVAP VERDİK”

FETÖ/PDY kapsamında yargılananlar mahkemelere artık tek tip kıyafetle çıkacak ve şov yapamayacaklar

Güncel - 7 yıl önce

25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluş Yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlere katılmak üzere Gaziantep’e gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, son Kanun Hükmünde Kararname ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü bulunanların badem kurusu rengi tek tip kıyafetle duruşmalara getirilme zorunluluğuna ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Gül, “Bu milletimizin beklentisiydi ve biz bu anlamda düzenleme yaptık” şeklinde görüş belirtti.

“TÜRKİYE PRANGA ALTINA KESİNLİKLE GİRMEYECEK”

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül beraberinde milletvekilleriyle birlikte Ak Parti Şahinbey İlçe Başkanlığına atanan Hasan Teke’yi makamında ziyaret ederek tebrik ettiler. Burada önemli açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “15 Temmuz darbe girişimini yapan firariler, ruhlarını dolar karşılığında satanlar, başka ülkelere sığınmış durumdalar. FETÖ'cülerin ortak özelliği var: vatana ihanet etmeleri. Değerleri farklı. Kimisi 1 dolara, kimisi 50 bin dolara bu ülkeyi, bu cennet vatanı satıyor, ihanet ediyorlar. Ama gerçek olan şu ki bayrağına, istiklaline ve istikbaline layık olan bu millet, hiçbir şekilde ruhunu da kendisini de yabancıya satmış, Türkiye düşmanlarına satmış bu güruha asla izin vermemiştir. Kıyamete kadar da bu topraklarda hiçbir zaman bu gibi güruhlara, işgalcilere asla izin vermeyecektir. Bütün bu yargılamalar, hukuk devleti çerçevesinde, bu hainlerin yapmış oldukları tüm fiillerden dolayı devam edecektir. Bu yargılamalar da yine Anayasa'ya göre, kanuna göre yapılmaktadır. Mahkemeler önüne gelen herkese sen suçlusun, şu kadar ceza vereceğim demiyor, suçluyla suçsuzu ayırıyor. Yargılamayı adil bir şekilde yapıyor ama darbeciler de görüyorsunuz en ağır cezayı, Türk Ceza Kanunu'nda hangi hüküm varsa bunlardan dolayı da cezalarını alıyorlar” şeklinde konuştu. Gül ayrıca FETÖ’^den tutuklu bulunanların mahkeme süreçlerine ilişkin olarak, “Bu milletimizin beklentisiydi ve hükümetimiz de bu anlamda düzenleme yaptı. Elbette mahkemeler, en adil bir şekilde yargılamayı yapacak ve bu yargılamalar da en hızlı şekilde neticelenecektir. Milletimizin beklentisi, ümidi bu şekildedir” şeklinde görüş belirtti.

“ABD’DE FETÖ’CÜLER ONLARA TANIKLIK EDİYOR”

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Abdulhamir Gül, ABD’de Reza Sarraf davasıyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Gül açıklamasında, “Bakıyorsunuz hakimini Türkiye'ye getirmişler. Türkiye'ye getirenler, FETÖ'cüler. Onlar tanıklık ediyor. Türkiye'de terörden, darbecilikten aranan kişiler orada tanıklık yapıyor. Mahkeme, bunların beyanı üzerine bir hüküm kuruyor. Böyle bir şeyin kabulü, hukuki olması düşünülemez; hukuki değildir. Bu yargılamalarda işte bir kişiden ziyade Türkiye'nin ekonomisi, Türkiye'nin çıkarlarının orada yargılanması asla kabul edemeyiz. Biz orada bir kişiyi savunmuyoruz. O kişinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylememiz imkansız; ama biz, burada Türkiye'nin çıkarlarını, Türkiye'nin menfaatini savunuyoruz. Türkiye'de mahkemeler yok mu da gidip başka bir yerde dava açılıyor. Burada biz Sarraf'ı ifade ederek, onu koruyan bir tavır içerisinde değiliz. Biz Türk menfaatlerini, Türk hukukunu koruyoruz. Türkiye'de işlenmiş bir şey varsa bunu Türk mahkemelerinin, savcılarınca karar verilmeli ki verilmiş. Esasen başından itibaren hukuki temelden yoksun bir davanın sonucundan ne çıkarsa çıksın Türkiye anlamında, Türk hukuku anlamında, ülkemiz açısından çok bir anlamı yoktur; ama hep beraber birlikte izlemiş olacağız” diye konuştu.

“DÜZENLEME DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEMEYE YÖNELİK”

Adalet Bakanı Gül sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Bu eleştiriler, metni okumadan yapılan eleştiriler. Daha önceki KHK'da resmi görevliler için bir dava açılamayacağı, hukuki idari sorumsuzluk getiren bir düzenleme vardı. Ama o gün 80 milyon demokrasi için, Cumhuriyet için, ülkemizin bağımsızlığı için gayret eden vatandaşlarımız vardı sokaklarda, meydanlarda. Belediyenin önünde, Genelkurmay'ın önünde şu eşyaya zarar verdiniz, şu araca zarar verdiniz' diye evine haciz mi gitsin? Burada yapılan düzenleme sadece 15 Temmuz ve sonrasında 16 Temmuz'daki darbe girişiminin püskürtülmesiyle ilgili söz konusudur. Ne öncesi, ne sonrası asla kapsam içerisinde değildir. Yani vatandaşlarımıza, sivillere yönelik burada hukuki idari sorumsuzluk getiren düzenleme, 15 Temmuz gecesi darbe başlamış ama 16 Temmuz'da bitirilmiştir. Darbenin sona erdirilmesi, vatandaşlarımız, kahraman askerimiz, Mehmetçiğimiz ve polisimiz tarafından sona erdirilmesi, püskürtülmesi ertesi gün olmuştur. Terör ifadesi, darbe girişimi bir terör faaliyetidir. Bu kanundaki ifadede terörü kastederken 'terör eylemi' derken, darbe fiiline yönelik bir tanımlamadır. Daha önceki KHK'da esasen görevliler için düzenlenmiş ifade, sadece başına siviller için getirilerek düzenlenmiştir. Yani yeni bir düzenleme yok. O zaman, o yapılırken de herhangi bir eleştiri söz konusu değildi, şimdi de yeni bir durum yok. 15 Temmuz gece oldu ama birkaç saat sonra zaten 16 Temmuz oluyor. Yani orada gün 15- 16- 17 demek yerine devamı niteliğindeki fiillere, darbe fiillerine karşı duran sivillerin bu anlamda hukuki idari sorumsuzluğuna yönelik bir düzenlemedir. Asla bunun başka bir yere çekilmesinin, suiistimal edilmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Burada şunu mu yani 80 milyon vatandaşımız o gece canıyla, kanıyla, malıyla çıkmış sokağa, bunların hukuki sorumsuz olmasından rahatsız mı oluyorsunuz? Eleştirenlerin buna cevap vermesi lazım. 80 milyon devletin hukukunu korumak adına bütün vatandaşlarımızı davet ediyorsunuz. Vatandaşlarımız cumhuriyeti, demokrasiyi, bayrağımızı koruyor ama o esnada bir takım fiili, hukuki mala zarar vermişse bunların hepsini devlet tazmin edecektir. Ama bunu vatandaştan almayı engelleyecek bir düzenleme söz konusudur. Ama Türkiye bir hukuk devletidir. Asla bir işkenceyi, kötü muameleyi orada darbeyi önlemenin dışında bir fiiller varsa, bu filler yargılama kapsamındadır. Herkes, idare, kamu dahil hangi vatandaşa bir zarar vermişse elbette tazmin edecektir. Hangi vatandaş darbe önleme dışında bir başkasına işkence etmişse, yanlış bir fiilde, haksız bir fiilde, hukuka aykırı bir fiilde bulunmuşsa bunlar da yargılanacaktır. Ama buradaki kapsam; darbeyi önlemeye yönelik fiiller kapsamındadır, tarih de 15 Temmuz, 16 Temmuz'dur. Yani bugüne getirilen bir tarih asla metinde de yoktur. Bu konuda kötü niyetli olarak bunun yorumlanmaya çalışılması, Türkiye'de 80 milyon vatandaşımızın darbeye karşı dik duruşunu da engelleme, moral ve motivasyonunu önleme adına bir art niyetli çaba olabilir."

Haftanın Öne Çıkanları

Tarihi Kürkçü Hanı eski günlerini arıyor

2017-12-24 09:33 - Güncel

Manifaturacı esnafı sıkıntılı

2017-12-24 09:34 - Güncel

İFLAS EDİYORLAR!

2017-12-18 11:11 - Güncel

Antep fıstığı uluslararası platforma taşınacak

2017-12-19 05:35 - Ekonomi

Cep telefonlarına yenik düştüler

2017-12-19 09:50 - Güncel

Filmleri aratmayan soygun

2017-12-20 08:45 - Güncel

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİLER

2017-12-19 09:48 - Güncel

“ÇALIŞMAK İSTEYEN GELSİN”

2017-12-20 11:56 - Güncel

Bıçaklı kavga

2017-12-24 09:47 - Güncel

Kara elmas, kara kara düşündürüyor

2017-12-20 06:32 - Ekonomi

İlgili Haberler

GİBTÜ, Global Üniversite Olma Yolunda İlerliyor

19:14 - Güncel

Doğayla Tarihi Buluşturan Patika Koşusu: Yesemek Ultra Trail 2024

15:16 - Güncel

LİDER GİRİŞİMCİLER YETİŞTİRMEYİ AMAÇLIYORUZ

14:30 - Güncel

THY'NİN RÖTARI ÇİLEDEN ÇIKARTTI

23:11 - Güncel

Empati Derneği’nden Eğitime Bir Destek Daha

21:39 - Güncel

Günün Manşetleri

Emniyetten Huzur Operasyonu

16:01 - Yaşam

"Açlık Sınırı 19.830 TL, Maaşlar 12.500 TL!"

14:46 - Ekonomi

Eğitim İçin El Ele: Şahinbey Lions’un Alışveriş Şenliği Başladı

09:35 - Özel Haber

Hakimiyet Gazetesi, Yeniden Refah Kadın Kollarını Ağırladı

08:58 - Özel Haber

Nar Çiçekleri Derneği İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

15:04 - Özel Haber