?>

"Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş"

Röportajlar - 9 yıl önce

İlimizin sevilen ve samimi bürokratı,Şahinbey kaymakamımız Uğur Turan Bey ve değerli eşleri Nihal Hanım, Hakimiyet ekibine bu güzel ramazan gecesinde evlerinin kapılarını açtılar.

Nihal Hanımın el sanatlarıyla donatılmış, sıcak mı sıcak,şirin mi şirin Bu güzel yuvada iki güzel insan..

Hayata dair,insana dair çok sıcak bir röportaj yaptık…

BİZİM DİYARLARDA;

DÜZGÜN İNSAN AZ SEVİLİR.

MENFAAT OLMADIKÇA SELAM DAHİ SAYIYLA VERİLİR.

GÜZEL İNSAN ,BEŞER İNSAN OLMAK ZORDA

ADETTENDİR,

ANTEPTEN AĞLAYARAK GİDİLİR…

***

NE KERVAN KALDI NE DE AT

HEPSİ SİLİNİP GİTTİ.

İYİ İNSANLAR

İYİ ATLARA BİNİP GİTTİ..

Kendinizi tanıtır mısınız?

UĞUR TURAN: Eşim Hanım ve ben,kirazın anavatanı,fındığın başkenti,Topal Osman’ın hemşerisi Giresunluyuz.Eşimde bende öğretmen çocuğuyuz ve bununla da hep gurur duyarız.

Nasıl tanıştınız?

UĞUR TURAN: Nihal Hanımın abisi Hacı beyle dostluğumuz vardı.Annesi Emine Hanım’da hoş sohbet bir hanımefendidir.Teyzeyle sohbet edeyim diye evlerine gidip gelirken Nihal Hanımı gördüm ,çokta beğendim.Bir voleybol maçına gittiğimizde de evlenme teklifinde bulundum.

Sizi de tanıyabilir miyiz Nihal Hanım?

NİHAL TURAN: Bende eşim gibi Giresunluyum.Lise mezunuyum ve de ev hanımıyım.Tam bir Karadeniz kadınıyımdır.Mehmet Akif adında 23 yaşında bir çocuk annesiyim.Kayseri’de İktisat bölümü son sınıfta okuyor.Hayırlı ve kanaatkar bir evlattır ve kendisiyle gurur duyuyorum.

Sürekli şehir dolaşmak zor değil mi? Adaptasyon sorunu yaşadığını oluyor mu? Karadeniz ve Güneydoğu çok farklı mesela?

NİHAL TURAN: Biz 24 yıldır bu şekilde yaşadığımız için alıştık artık.Oğlumuz küçükken eğitim yönünden zorlanıyordum ama büyüdükten sonra oda kalmadı.Uyum sağlama problemi yaşama gibi bir sorunumuz yoktur.Gaziantep i de çok sevdik.İnsanları çok candanlar.

Karadeniz mutfağında acı yoktur.Gaziantep’in yemeklerindeki acıya bakacak olursak ta, nasıl alıştınız?

NİHAL TURAN: Bizim yediğimiz tek acı,karalahana çorbasına koyduğumuz acı biberdir.Onun dışında yemeyiz.Ama buradaki acı kültürünü sevdik.Bizimde çok farklı yemeklerimiz vardır.Mesela şenlikleri de yapılan “taflan” denilen özel bir otun yemeğini,kirazın yemeğini ve fasulyenin turşusunu yaparız.Hamsi zaten baş tacımızdır.Ama Antep in de çok zengin ve muhteşem bir mutfağı var.Biz onları da uyguluyoruz.Oğlum özellikle yuvalamaya bayılıyor.Şimdi de Gaziantep yemeklerini öğrenmek için kursa gidiyorum.

Siz halka yaklaşımınızla çok farklı bir bürokrat profili çizdiniz.İnsanlar aslında buna alışkın değiller.Bunu nasıl sağlıyorsunuz?kaynağınız nedir?

UĞUR TURAN: Ne yazık ki bizdeki devlet adamı  algısı tamamen farklı.İnsanlara mesafeli duran, tebessüm etmekten dahi çekinen,sormayan sorgulayamayan ve kendine hizmet bekleyen bir anlayış.Ama bu benim dünya görüşüme tamamen aykırıdır.Çünkü hayat felsefemde ben, merkeze “insan”ı koyarım.Halkı da hizmet emaneti olarak görürüm.Çalıştığım tüm personelimi tanır, hatırlarını sorar evlerine giderim.Kapım ise halkıma yirmi dört saat açıktır.Telefonumda öyle.Özde ise insan sevgisi ve samimiyet yatmaktadır.”incinsen de incitme” felsefesini uygularım.En muhteşem proje ise gönüllere dokunabilmektir.İnsan insanı isterse bir günde de sevebilir.Ama kendini kapatırsa bir yıl geçse de bir şey elde edemez.En önemlisi de kim olduğunu ve nereden geldiğini asla unutmamaktır.

Özel yetenekleriniz var mı?

UĞUR TURAN: Nihal Hanımın çok iyi bir dil zekası vardır.Lise yıllarında birkaç dili biliyordu.Üzerine düşmediği için unuttu.Devam ettirmesini isterdim aslında.Kendisinin mimari başarısına da hayranım.Bu konuda gerçekten çok yetenekli.Ayrıca da çok güzel şarkı söyler.

NİHAL TURAN: Gittiğimiz yerlerde tadilatlarla uğraşan ben olduğum için tabi merakımda vardır aslında, bu yeteneğim gelişti.Evle, dekorasyonla uğraşmaktan da hoşlanırım.Radyoları söküp tekrar monte etmek gibi yeteneklerimde vardır.

UĞUR TURAN: Benim de hobilerim vardır.Fotoğraf çekmek,masa tenisi oynamak gibi.Güzel sanatlarla görsel sanatları da çok seviyorum.El yazımda harikadır.Öğretmen Lisesinin en güzel yazı yazan öğrencisiydim.Yemek yapmayı hiç beceremem ama oğlumla eşime çok güzel meyve tabakları hazırlarım.

Gördüğümüz kadarıyla Nihal Hanım el sanatlarında oldukça iddialısınız.Devam ettirmeyi düşünüyor musunuz?

NİHAL TURAN: Gaziantep el işi sanatları açısından çok zengin bir şehir.Ben GAMEK’in mozaik kurslarına devam ediyorum.Çokta güzel çalışmalarım oldu.İlerde sergi açmayı hedefliyorum.Çok titiz bir insan olduğumdan işlerime de yansıyor.Açtığımız bir sergide yaptığım bir örgü işini Nako dergisi model olarak kullanmak için istediler.Şimdi de Antep işini öğreniyorum.Çok zevkli ama çokta zor.

Anladığım kadarıyla her ikinizde çok güzel sağlıklı bir çocukluk yaşamışsınız.

NİHAL TURAN: Ben iki kardeşime bakmak zorunda olduğum halde oyundan geri kalmazdım.Oyuna dalar ve sık sık kardeşlerimi kaybederdim.Onları saatlerce arar, bulduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi oynamaya devam ederdim.Her dakikamız dolu doluydu..

UĞUR TURAN: Ben de liderlik ruhu vardı.Bütün çocukları bir araya toplar,oyunu kurgular, toplu halde oynardık Ayrıca çokta titizdim. Hangi oyun olursa olsun üzerimi kirletmemeye özen gösterirdim. Bizler bu yönden çok şanslı bir nesiliz.Kendi oyuncaklarımızı bile kendimiz yapardık.Bu ayrı bir zevkti. Günümüz gençliğini haki ise içler acısı..Sanal bir dünyanın içinde pek çok güzelliklerden mahrum olarak yapayalnız vakit geçiriyorlar.

Nihal Hanım çokta göz önünde olan bir bürokrat eşi değil.Neden?

UĞUR TURAN: Çünkü bizde herkes kendi görevini yapar.Kendi rolünü oynar.Örneğin ,Nihal Hanım evin işleriyle,çocuğuyla ve kendi sosyal etkinlikleriyle uğraşır.Gerektiğinde sadece bana bazı ziyaretlerde eşlik eder.Ama ne yazık ki bazı siyasetçi bürokrat eşleri bayanlar, eşlerinin görevini almaya kalkıyorlar,rolüne bürünmeye çalışıyorlar.Ve çevrelerine de bunu dayatmalara gidiyorlar.Bu çok yanlış.Kraldan çok kralcı gibi..

Çok haklısınız.İsim vermeyeceğim(aslında versem fena da olmaz) geçenlerde bir belediye başkanımızın eşi pasta almak için şehir merkezinde ,caddenin ortasında, makam aracını durdurup alış verişini yaparken ,yolu tıkamış olmanın rahatsızlığını yada halkın tepkisini umursamadan fütursuzca arabasına binip gitmişti.İnsanlar nedense bir makama gelince hem kendilerini hem de kendilerini oraya getirenleri hemen unutuyorlar.Ama bu sürenin kısa olduğunu bir gün aramıza yine dönmek zorunda kalacaklarını hiç hesaba katmıyorlar.Ben böyle yüksek egolu insanlara sadece acıyorum.

UĞUR TURAN: Gerek Nihal Hanımın kişiliğinde gerekse benim asla tasvip etmeyeceğimiz bir davranış biçimidir bu. Çok çirkin.Bizler mütevaziliği alçak gönüllüğü kendimize ilke edinmişizdir.Benim oğlumun arkadaşları dahi babasının kaymakamlık yaptığını çok bilmezler.Gerekte yok zaten.

Şahinbey gibi çok büyük ve bol problemli bir ilçenin kaymakamlığını yapıyorsunuz .Zordur değil mi?

UĞUR TURAN: Şahinbey in sorunlarını çözebilmek için ekibimizle bize düşenin hep en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bunun için çokta güçlü bir ekibimiz var.Diğer kurumlarla her zaman bağlantı halindeyiz.Sorun çok ama çözülemez diye bir şey de yoktur.Mesela ben yürüyüş yapmayı çok severim.Fırsat buldukça tek başıma Şahinbey in ara sokaklarında gezintiye çıkar halkımla sohbet eder onları dinlerim.Gönüllere inmeyi başarabilirseniz sorunları çözerken çok zorlanmazsınız. Berivan’a Rojdaya bayrağı sev dersen sevmez.Ama dokunursan,dinlersen değer verirsen işte o zaman bayrağı da sever,ülkesini de sever.

Bizde ne yazık ki insanlara karşı ön yargı var.Kimse kendini görmeden hep başkalarının hatalarıyla ilgileniyor.”KISKANÇLIK GÜNÜMÜZÜN EN AĞIR HASTALIĞI” .Mesela bu ülkede rahmetli Yazıcıoğlu vali diye sevilmedi” Adam” diye sevildi.Bu kadar vali gelmiş geçmiştir, kimin adı anılır.Kendisiyle ben de tanışmıştım.Oldukça mütevazi ve halkın içinde olan bir insandı..

Sizdeki insan sevgisi çevrenizi de etkiliyor .Personeliniz tarafından da seviliyorsunuz.Bu kadar pozitif olmayı nasıl başarıyorsunuz? hiç öfkelenmez misiniz?

UĞUR TURAN: İnsanlar nasıllarsa karşılarındakini de öyle görmek istiyorlar .Kendi bakış açılarına göre değerlendiriyorlar.Biz hiçbir zaman yağan yağmura göre tarlayı taşımadık.Neysek hep o olmaya çalıştık.Ben insanlarımı çok seviyorum ve oldukları gibi hatalarıyla yanlışlarıyla kabul ediyorum.Ama şunu görüyoruz ki ;

insanı sevmek bedel ödemeyi gerektirir.

Bayrağı sevmek bedel ödemeyi gerektirir.

Ülkeni sevmek de bedel ödemeyi gerektirir.

Ben bunun için gerekirse bedel de ödemeye hazırım.Ödüyorum da..

“Bedel ödemek derken!”sizi biraz sitemkar görüyorum. Kime ve neye bu sitem?

UĞUR TURAN: Sitem değil de aslanlar gibi yiğit bir duruştur benimkisi.Asla art niyeti olmayan.Ben insanlara çabuk güvenir ve hemen de diyaloğa geçerim.Sınır çizgileri çekmeden..Beni hep “Niye insanları bu kadar seviyorsun? Takiye mi yapıyorsun?”diye sorguladılar. Art niyetler aradılar. Eğer sen zaten samimiyetsizsen bunu ebediyen saklayamazsın.Muhakkak bir yerlerde açık verirsin.İnce hesaplarım da hiç olmaz benim.Ben ve eşim Antep i çok sevdik sevmeye de devam edeceğiz.Kaymakam Uğur çokta önemli değil.Ben herkese hakkımı helal ediyorum.

Bu halkta sizi sevdi ve sevecektir.Yeryüzünde iki tip lider unutulmaz.Halkına zulüm eden zalim lider,diğeri halkının gönlünde taht kurmuş halkın adamı olmuş lider.Önemli olan ikincisi olarak anılmaktır.Bundan sonraki planlarınız nelerdir?

NİHAL TURAN: Ben eşimin aldığı her kararın arkasındayım.Güzel işler yapmak içinde çabaladığını görüyorum.Kendisiyle de her zaman gurur duymuşumdur.

UĞUR TURAN: Müslüman Müslümanın, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Bir insan kazanmak bir ülkeyi kazanmak gibidir.Bizler ne yazık ki insanları önce üzüp kanser ediyor sonrada onkolojide ziyaret edip vah vah çekiyoruz.Zaten insan ya musallada yada onkolojide hatırlanır.

Yumuşamış bir gönül ,ağlarda,hislenirde.Ama katılanmışsa yapacak bir şey yok,geçmiş olsun.Benim sloganım hep şu olmuştur.”Mazlum olalım zalim, olmayalım”

İnsanı dertler üzmez.Çünkü yaradan çaresini verir.Asıl üzen “ihanetler” dir.

Bize evinizi yüreğinizi açtınız.Sizlere çok teşekkür ederiz.Son olarak söylemek istedikleriniz..

NİHAL TURAN: Biz burada olmaktan her zaman keyif duyduk.Halkı gerçektende çok güzel ve bize kucak açtı.Çok güzel dostluklarda edindik.Bundan sonra da Antep in gönlümüzde çok özel bir yeri olacaktır.

UĞUR TURAN: Ülkemiz çok güzel.İnsanlarımız çok güzel.Ama ne yazık ki komşularımızda huzur yok.Bunların bize de sıçraması an meselesi.O yüzden egolarımızdan sıyrılalım birlik olalım.Ülkemizle de önce gurur duyalım sonra da sahip çıkalım..Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu dönemleri yaşıyoruz.

Hayatı da ıskalamadan bize verilenleri helal dairesinde dolu dolu yaşamaya bakalım.Gaziantep halkını gerçekten de çok seviyorum.Gazi şehrin güzel insanlarına selam olsun..

Haftanın Öne Çıkanları

The North Shield açıldı

2015-10-19 03:41 - Gündem

"Hedefsiz adam gereksiz adamdır"

2015-10-24 07:07 - Röportajlar

Tüp Bebek Merkezi açıldı

2015-10-20 05:41 - Gündem

Gaziantep ‘in beşi bir yerdeleri

2015-10-24 08:02 - Röportajlar

Lütfen! Size öğretmenim diyebilir miyim?

2015-10-24 07:45 - Röportajlar

Çocuk felci çok az kaldı bitiyor…..

2015-10-24 07:29 - Röportajlar

“Hastaya bir tekme de kilo dan gelir”

2015-10-24 07:51 - Röportajlar

"Dünyada bir eşi daha yok başka Antep de yok"

2015-10-24 07:10 - Röportajlar

Renk kat; hayata kendine ve dünyaya..

2015-10-24 07:18 - Röportajlar

Tecrübeyi konuşturmak

2015-10-24 06:54 - Röportajlar

İlgili Haberler

GÜVENLE ZAYIFLAMA VE SAĞLIKLI BESLENMENİN DOĞRU ADRESİ

22:59 - Röportajlar

OTİZMİN SINIRLARINI AŞIYORUZ

22:11 - Röportajlar

''ZAYIFLAMANIN TADI HİÇBİR YEMEKTE YOKTUR''

15:29 - Röportajlar

“YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR”

03:38 - Röportajlar

LEZZETLERİMİZİ UNUTAMAYACAKSINIZ

22:36 - Röportajlar

Günün Manşetleri

Emniyetten Huzur Operasyonu

16:01 - Yaşam

"Açlık Sınırı 19.830 TL, Maaşlar 12.500 TL!"

14:46 - Ekonomi

Eğitim İçin El Ele: Şahinbey Lions’un Alışveriş Şenliği Başladı

09:35 - Özel Haber

Hakimiyet Gazetesi, Yeniden Refah Kadın Kollarını Ağırladı

08:58 - Özel Haber

Nar Çiçekleri Derneği İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

15:04 - Özel Haber