SESSİZLİĞİMZihnim bomboşDüşüncelerim uçuşuyor.Konuşmalarımsa, çoğu kez anlamsızAnnem kimBabam kimZihnimi bir türlü toparlayamıyorum.Bu çok yıpratıcı,,Çoğu zaman sinirleniyor, çoğu zaman küsüyorumDavranışlarımdaki bilinmezlikle insanları üzüyorum.Lütfen bana yardım edinBen anlaşılmaz biri değilim.Biraz sevgi, ilgi ve çabanız ile pek çok şeyiBaşarabilirim...
MAVİ YILDIZLAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BAŞKANI GÜLAY ÇİMENOtizmli bir çocuğa sahip olan ve otizmli çocukların umutları olmak için çok anlamlı bir proje ile yola çıkan Mavi Yıldızlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurucu başkanı Gülay Çimen ile Hakimiyet okurları için çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Gülay Çimen.32 yaşındayım ve ev hanımıyım.Otizmle, melek oğlumla birlikte ilk olarak tanıştım.Şimdi 11 yaşında ve hayat dolu olan meleğimin eğitimi için mücadele etmekteyim.
Çocuğunuzun otizmli olduğunu öğrendiğinizdeki ilk tepkilerinizden ve mücadelenizden kısaca bahseder misiniz?
Oğlumun doğumu ve sonraki yaşanan süreç ile birlikte bizde ailecek otizmle tanışmış olduk.Zorlu bir süreç.Çünkü hayatınızda bu aşamadan sonra biranda değişmiş oluyor.İlk yaşadığımız şokun ardından öncelikle evladıma bu teşhisi konduramadığımdan doktor doktor gezmeye başladık.Ama her gittiğimiz yerde aynı teşhis konulup sonrasında da kabullenme süreçlerini atlattıktan sonra “ ne yapabilirim oğluma.Onun hayatına neler katabilirim?” diye çareler aramaya başladım. Gitmediğim hiçbir kapı, yapmadığım hiçbir fedakarlık kalmadı.Uzun ve maliyetli bir süreç olduğundan meleğimin eğitimi için düşünmeden arabamı da sattım.Ayrıca çare olacak ve varsa, kim ne dediyse onu yapmaya çalıştım.
Sizi en çok üzen ne oldu?
İnsanlarımız gerçekten de hem çok bilinçsiz hem de çok acımasız olabiliyorlar.Çocuğumun özel durumundan dolayı hayatımızda bir takım sıkıntılar yaşayacağımızın farındaydık ve bu bizi yormuyordu.Ama yaşamakta olduğumuz insanların toplumun,anlayışsızlığı acımasızlığı sizin en büyük yaranız olabiliyor.Örneğin dolmuşlarda sizinle dalga geçen gözlerle, küçümseyici gülücüklerle karşılaşıyorsunuz.Ama bütün bu olumsuzlarla yine de asla umudumu kaybetmedim, pes etmedim.
“Okullardan atıldık”
Çocuğum ana sınıfında iken diğer öğrenci velileri çocuğumdan rahatsız olmuşlar diye öğretmenimiz çocuğumu buz gibi cam kenarında saatlerce bekletmişti.Bu beni gerçekten çok yaralamıştı.Çocuğum istenmediği için kaynaştırma programlarından dahi okullardan atıldık.Ama bu ne beni ne de çocuğumun öğrenme istediğini bitiremedi.45 dakikalık mesafeye sırf yarım saatliğine bile olsa okulda olsun diye üşenmeden götürdüm.Ama ne yazık ki bu kısa eğitim oğluma yetmediği için normal bir okulda Gaziantep’te bir ilk olma özelliği de taşıyan otizm sınıfı açtırdım.
Dernek kurma fikri nereden doğdu?Kuruluş amaçlarınızı kısaca anlatır mısınız?
Otizmin nasıl bir yürek yarası olduğunu ve ailelerin ne gibi sıkıntılarla karşılaştığını çok iyi bildiğim için, hem benim durumumda olanlara destek olmak hem de onlar için faydalı bir şeyler yapmak istedim.Bu düşünce ile de bir kumbara alıp,günde 1 TL atarak otizmli çocuklara ayakkabı alabilirim diye düşündüm.Verdiğim mücadeleleri yakından gören çevremin de desteğiyle derneğimizi böylece hayata geçirdim.Bizler burada öncelikle otizmli anneleri ve gönülden destekleyen ablalarım ve ailemle hep birlikte çalışıyoruz.
“Çocuklarımızın bize ihtiyaçları var”
Çocuklarımızın bize ve desteğe ihtiyacı var. Pes eden ve evlatlarının elini bırakan annelere moral olmak istiyoruz. Dernekteki herkes gönüllü, gönülden sunuyoruz desteğimizi. Türkiye çapında 350 bin otizmli var, Gaziantep’te de 5 evden 1’inde otizmli bir yavrumuz var. Farkında olmayan, çocuğuna hastalığı konduramayan çok fazla ile var. Otizmli çocuklara eğitim verilmezse çocuk saldırgan bir hale bürünebiliyorlar.
Başka otizmle ilgili dernekler var mı? varsa iletişimleriniz nasıl?
Benim bildiğim otizmle ilgili bazı vakıflar var ama Gaziantep’te böyle bir konseptte başka bir dernek yok.Biz bu alanda ilk oluyoruz.
Otizmli çocukların ve ailelerin genel sorunları ve beklentileri nelerdir?
Aile, bütün çocukların gelişiminde ve eğitiminde en önemli yapı taşıdır. Bundan dolayı çocuk, normal gelişim göstermesi veya engelli bir birey olması fark etmeksizin varlığını idame ettirebilmesi, bazı kuralları ve rolleri yaşayarak öğrenebilmesi, fiziksel, zihinsel, dil, motor, sosyal ve duygusal gelişimleri yani hayata dair becerileri kazanabilmeleri için aile ortamına ihtiyaç duyar. Bebeğin otizmli olduğunun öğrenilmesi, aile için normal görünüme sahip olan ancak iletişim kurabilme becerisinde sıkıntıları olduğunu fark etmek, sosyal gelişim yönünden yetersiz oluşunu gözlemlemek, bunların yanı sıra olay ve duruma uygun olmayan davranışlar sergilemesine şahit olmak aile fertleri için çok fazla stres, sıkıntı ve depresyona yol açabilmektedir. Ebeveynlerin bu aşamalar sırasındayken, eşlerin birbirilerine desteği, ailenin diğer üyelerinin ebeveynlere destek olması, bir uzmandan profesyonel destek alınması, dış çevrenin, komşuların ve arkadaşların desteği ailenin sorunla başa çıkmasında önemlidir. Bu sosyal destek faktörünün sağlanması kabul aşamasına geçişi kolaylaştırır. Fakat aile kabul aşamasına geçtiğinde çocuktaki gelişim de hızla artacaktır.
Sizlere bakış açıcı ve yardımlaşma yönünden en çok destek olan kurumlar hangileri ve siz en çok kimlerden destek bekliyorsunuz?
Biz bu derneği kurarken öncelikle otizmli aileler ve gerçekten gönül verenlerle yola çıktık. Büyük Şehir Belediyemiz ve Dopamin Spor Kulubü en büyük destekçimiz.Buradan onlara çok teşekkür ediyorum. Temennimiz, otizmli çocukların spor özel eğitimiyle, dil terapistiyle yüzmesiyle tam destek verilerek bu çocukları toplum içine kazandırmak.Ayrıca hayır severlerden ve ilçe belediyelerimizden de çocuklarımız adına destek istiyoruz.
Otizmli çocukları olan ailelere mesajınız nedir?
Otizmi araştırmalarımla da birlikte artık çok iyi tanıyorum.Çünkü ben her gün otizmle birlikte yaşıyorum.Otizmli melekleri olan ailelere de sizler aracılığıyla seslenmek istiyorum;Asla ümitsizliğe kapılmayın ve asla pes etmeyin.Onlar sizin melekleriniz ve ne olursa olsun çocuğunuzdan vazgeçmeyin.Siz,biz hepimiz istersek başarabiliriz.
“Bu sessiz çocukların sesi olmak istiyorum”
Mavi Yıldızlar Derneği olarak bu sessiz meleklerin sesi olmak için yola çıktım ve elimden gelen ne olursa da yapmak istiyorum.Bu zorlu yolda özellikle annelere moral vermek ve yalnız olmadıklarını hissetmemeleri için çeşitli aktiviteler düzenlemeyi amaçlıyorum. Otizmli çocuklara özel seminerler,geziler ve bize bu yolda yardımcı olabilecek gönüllü gençler bulup, bir günde olsa annelerin yüzlerini güldürmek,onları mutlu etmek istiyorum.
Hayaliniz var mı?
Evet var.Otizmliler yararına “Mavi butik” açmak istiyorum.Biliyorsunuz ki mavi otizmin rengidir. Bende adını mavi butik koyacağım satış mağazası ile buradan satacağımız ürünlerin tamamının gelirini yine otizmli çocuklarımızın ihtiyaçları ve eğitimine harcamak istiyorum.Bunun içinde herkeslerin elini taşın altına koyarak bu alandan bizlere destek olmalarını bekliyorum.Unutmayalım ki bir gün herkesin en yakınında otizmle tanışma ihtimali vardır.