Gaziantep’te yıllardır faaliyette olmasına ve on binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmesine rağmen Para Müzesine sahip çıkılmaması tepki çekiyor. Kent tanıtımında önemli bir görev üstlenen müze sahibi Esat Kaplan, para müzesinin hak ettiği noktaya taşınması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesini istedi.
MÜZE ZİYARETÇİLERİ BU DURUMDAN ŞİKAYETÇİ
Müzeyi gezdikten sonra sosyal medya hesabından, “Türkiye'nin en büyük kentlerinden Gaziantep, kültürel anlamda da kendini kanıtlamış bir şehrimiz. Ancak Gaziantep'te bir yer var ki Türkiye'de örneği yok, Dünyada ise sayılı. Eski bir koleksiyoner olan Esat Kaplan'ın kendi imkanlarıyla oluşturduğu ve Devri Alem Para Müzesi adını verdiği bu yer eski bir Rum evi. Burayı kendi olanaklarıyla kiralayan Esat Kaplan, Avrupa'ya işçi olarak gittiği günde bir gazeteden okuduğu yazıdan esinlenerek toplamaya başladığı ve dünyanın her yerinden sayısı 250 bini bulan paraları sergiliyor” şeklinde yorum yapanların yanı sıra başka biri ise, “Ancak buraya müze demek biraz zor. Eserler gerçekten çok değerli ama Esat Ağabey tek başına. Ayrıca kiraladığı ev oldukça küçük ve bakımsız. Kendi de burada kalıyor. Paraların çok az bir kısmı düzenli şekilde sergileniyor. Çoğu ise bir kutunun içinde ya da topluca bir yerde bekliyor. Esat Ağabey'i 2011'de tanımıştım. O günden bugüne değişen pek bir şey olmamış. Başvurduğu kurumlardan olumlu yanıt alamamış. İsteği basit. Bu eserleri gerçek bir müzeye taşımak ve burada çalışacak kişilerin olmasını sağlamak. Ayrıca Esat Ağabey'in elinde aynısı olan paraları bir başkasına bağışlayarak, bağışladığı kişinin de bir Para Müzesi açmasına destek vereceğini söylüyor. Son olarak Para Müzesi, gelenlerin bağışlarıyla her geçen gün büyüyor ve her geçen gün o evde biraz daha yer açmak gerekiyor. Bu müzeyi kazanmak Gaziantep'ten çok Türkiye için önemli. İlgili makamları göreve çağırıyorum” şeklinde görüş belirtiyorlar.
MÜZE YIKILDI AMA KENDİSİ YILMADAN ÇALIŞIYOR
Esat Kaplan, "Şu anda yıkıntıların arasında kalan paramı topluyorum. O kadar yılım, emeğim yıkıntıların altında kaldı. Bu paralar emeğin yanı sıra bir tarihtir. Yani dünyanın tarihi yıkıntıların arasında kaldı dersek daha doğru olur. Daha yıkıntıların altında param var onları da çıkardıktan sonra koleksiyonlarımı tekrar bir araya getireceğim. Burada destek alırsam, burada sergilemeye devam edeceğim. Aksi takdirde paramı çuvallarla Avrupa’ya götüreceğim” diye konuştu.
“ÜZÜLMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DİYEMİYORUM”
Kaplan, para müzesinin dünyada tek olduğunu belirterek, destek bulması halinde farklı illerde para müzesi kurmak istediğini ifade etti. Gerekli girişimlere de başladığını belirten Kaplan, "Dünyada tek bir para müzesi var, o da Gaziantep’tedir. Merkez Bankası’nın bile para müzesi yoktur. Geçen gün sadece gösteri olarak birkaç para gösterdi. Bu paralara sahip çıkılmamasına hiçbir şekilde anlam veremiyorum. Ben içeride yatıyordum. Bir patırtı sesi duydum dışarı çıktım baktım müze tamamen çöktü. Paradan çok tarihe üzülüyorum, sahipsizliğe üzülüyorum. Normal para olsa ne olacak üzülsem ne olur, üzülmesem ne olur. Ben 10 yıldan beri Gaziantep’te faaliyet gösteriyorum. Üzülmekten başka bir şey diyemiyorum. Dünyada tek bir para müzesi vardır, ikincisi yoktur, varsa nerededir. Başka yerlerde müze vardır ama yakın tarih paraları vardır ama burada M.Ö. ve M.S. dönemlerine ait birçok koleksiyonum var. Bütün Dünya bu paraların peşindedir. Bilimsel amaçlarla bazı ülkelerle yazışmalar yapıyorum. Bir bakarsın bir gecede bu koleksiyon gitmiştir. Sahip çıkmazlarsa, sahip çıkacak ülke çoktur. Başka ülkeler de bu parayı istiyor” dedi.