Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği, “Un Sanayisindeki Güncel Gelişmeler ve Değerlendirmeler” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Dernek Başkanı Erhan Özmen “Çiftçinin önümüzdeki Ekim ayında buğday ekmeye teşvik edilmediği takdirde önümüzdeki hasat döneminde mağduriyet yaşanacağını ve ülkenin buğday ihtiyacını ithalatla giderebileceğine değindi. TMO’nun buğday fiyatlarını buğday ekim dönemi başlamadan çiftçiyi cezp edecek bir artışla belirlediği takdirde gerekli stokların ancak karşılanabileceğinin altını çizen Özmen, “Bu hem siyasi otoriteye, hem de kamu otoritesine bir çağrıdır” dedi.
Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği Gaziantep Tuğcan Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. “Un Sanayisindeki Güncel Gelişmeler ve Değerlendirmeler” konulu sohbet toplantısında Dernek Başkanı Erhan Özmen konunun ülke gündemi ile ilgili yanlarına açıklık getirirken diğer yönetim kurulu üyeleri de görüş belirtip basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“GELECEKTEN KAYGILIYIZ”
Dernek Başkanı Erhan Özmen, bu yıl hasat dönemi öncesinde yaşanan yoğun yağışlardan dolayı ürünlerde beklenilen kaliteye erişilemediğinin yanı sıra bazı üreticilerin mısır ekimine yönlenmesi nedeniyle de gereken mahsulün elde edilemediğini belirtti.“ÇİFTÇİ BUĞDAY EKİMİNE TEŞVİK EDİLMELİ”
Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği Başkanı Erhan Özmen sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye dünyada nüfusta 18 ekonomide de 16. büyük ülkedir. 81 milyon nüfusumuzun üzerine yaklaşık 4 milyon civar misafir de eklendiğinde 85 milyonluk bir nüfusa sahip oluyoruz. Bu da bizim buğdayda sürekli stoklarımızın bulunması için gerekli bir neden. Bu yıl Trakya’da yaşanan hasat dönemindeki aşırı yağışlar nedeni ile hem daha az ürün aldık hem de kalite düştü. Bu da stoklarımızın azalmasına neden oldu, haliyle diğer etkenler de eklenince bu da piyasaya artı fiyat olarak yansıdı.”ÇİFTÇİ MISIRA YÖNELDİ
Özmen, sözlerine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl buğday ve un piyasasını etkileyen bir diğer etken ise üreticinin mısır ekimine yönelmesi oldu. Fiyatından dolayı daha az ekim yapıp aynı tahsilata ulaştılar. Bu onların için özendirici oldu. Nitekim, gelişmekte olan ülkelerde sistem oturana kadar bunun gibi bir takım aksaklıklar meydana gelebiliyor, zamanla aşılacağına inanıyorum” dedi.ÜRETİCİ BUĞDAYDAN SOĞUMASIN
Özmen, çiftçinin eline geçen para azaldığı için mısır üretimine yönelebileceği olasılığına da dikkat çekerek buğdaydan soğumaması gerektiğini, buğdaydan soğuduğu takdirde ülkeyi ciddi sıkıntıların bekleyebileceğini de belirterek şöyle devam etti:
“Buğday üreticisi haklı olarak, eline daha az para geçtiği için mısıra yönelebilir. Bu da ülkemiz için ciddi bir tehlike demektir. Stokların azalması bizi ithalata bağımlı hale getirir. Ne insanlarımız, ne de ülkemiz için hayra yorulmayacak bu durumun yaşanmaması için siyasi ve kamu otoriteyi duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Hükümetimiz bu yıl ekim mevsimi girmeden buğday üreticisine onu cezp edecek bir alım rakamı belirlediği takdirde hem ihtiyacımızı karşılayıp, hem de ihracatımızı artıracak bir konuma gelebiliriz” dedi.