Kurban Bayramının aşırı sıcaklara denk gelmesiyle birlikte bilinçsiz bir şekilde tüketim yapılmasının yol açacağı risklere karşı uzmanlar “kesinlikle dikkat edin” diyor. Uzman Diyetisyen Zuhal Bayel, özellikle de “şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet” hastalarını çok büyük çok büyük tehlikelerin beklediğini belirtti.
Uzmanlar kurban geleneğimizi yaşatmak isterken, kendi canımızdan olmamamız konusunda uyarılarını sürdürüyor. Neredeyse etsiz yemeği bulunmayan ve ette de tatlı da sınır tanımayan bir kent olan Gaziantep’te ise insanların daha bir özenli davranmaları isteniyor.
Özellikle de şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet gibi rahatsızlıkları bulunanların daha dikkatli davranmamaları halinde ölümle sonuçlanabilecek tehlikelerle karşı karşıya kalınabileceğini belirten Uzman Diyetisyen Zuhal Bayel, “Bayram sevincimizi kötü sürprizlere çevirmeyelim” diyerek şunları söyledi.BAYRAMDA NELERE DİKKAT EDECEĞİZ
“Bayramlar, günümüzün yoğunluğunda tüm sevdiklerimizle bir araya gelmemize vesile olan, sevgi ve mutluluğun paylaşıldığı, geniş sofraların kurulduğu, herkese sofralarımızın kapımızın açıldığı günlerdir. özellikle Kurban Bayramı’nda, bayram geleneklerimizden olan tatlı, şeker tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığının artması kaçınılmaz bir gerçek olarak toplumumuza yerleşmiş alışkanlıklarımızdandır . Bu güzel paylaşımların, ağız tadımızı bozmadan ve bayram sevincimizi kötü sürprizlere çevirmeden yerini bulmasını istiyorsak, hele de bu dönemde şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet (şeker hastalığı) hastalığı riskimiz var ya da hastası isek, tam da bu dönemde beslenmemize bir kat daha özen göstermemiz gerekmektedir.”
KALP HASTALARI DİKKAT
“Özellikle Kalp-damar hastalıklarının en sık görülen belirtileri; hareketle başlayan göğüste sıkışma, ağrı, bazen sol kola yansıyan ağrılar, çarpıntı ve nefes darlığıyla belli olan“angina” dır. Bu durum özellikle sabah kalkınca ilk hareketlerle veya merdiven çıkma gibi aşırı efor halinde ortaya çıkar. Ayrıca psikolojik etki ile örneğin aşırı stres ve ani üzüntülerde görülebilir. Angina bu tip hastalıkların en hafif biçimidir. İleri dönemde tedavi görmeyen ve önlem almayan hastalarda (sağlıklı beslenme, egzersiz, yaşam biçimi değişiklikleri vb.) kalp krizleri görülebilir. Kalp krizi, kalp kas dokularını besleyen atardamarların tam tıkanması nedeniyle görülen doku ölümüdür. Kalp kası kasılma özelliğini yitirir ve kalp içindeki kapakçıkların çalışması bozulabilir. Kalp krizleri ölümlere neden olabilen ağır bir hastalıktır. Tüm bu nedenler de göz önünde tutulduğunda sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılması için alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu akıldan çıkarılmadan her zaman gereken dikkat ve özeni göstermeliyiz.
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet (şeker hastalığı) ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli, tuz konusunda da aşırıya kaçmamalıdır.”KURBAN ETİ NASIL TÜKETİLMELİ?
Eti tüketirken pişirme tekniklerine dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulayan Uzman Diyetisyen Zuhal Bayel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. önlem alınmaması halinde hazımsızlık, bulantı, kabızlık, mide ağrısı, kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.Kurban etinin hemen tüketilmememeli, hayvan kesildikten ilk 24 saat ölüm katılığı-rigor mortis- nın geçmesi gerekmektedir. Bu yüzden et dinlendirilmeli ve en az bir gün sonra tüketilmelidir. Aksi halde sindirim sorunları ve pişme zorluğu ile karşılaşılabilirÖzellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişilerin aşırı sakatat tüketiminden kaçınmaları gerekecektir.”KURBAN ETLERİNİ NASIL PİŞİRMELİ ?
“Kurban Bayramı'nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmelidir.
Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanser yapıcı maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir.
Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde aşırı kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanarak pişirilmelidir..Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır.
Kurbanlığınızın satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olmalısınız. Uygun kesim şartlarının sağlanması sağlık açısından önemlidir. Hayvanlarda görülen ve zoonoz olarak adlandırılan bazı hastalıklar insanlara bulaşabilmektedir. Bunlardan kist hidatik, toksoplazmozis, teniyoz, brusellozis, şarbon ve verem gibi hastalıklar ülkemiz açısında önem arz etmektedir. Ancak, bu hastalıkların birtakım basit kuralları uygulamakla önlenebileceği de unutulmamalıdır. Özellikle Kurban Bayramlarında çok sayıda hayvanın kesilmesi, kesim öncesi ve kesim sonrası gereken kontrol ve hijyen kurallarına dikkat edilmemesi, kesilen hayvanlara ait etlerin tüketiminde (saklama, hazırlama, pişirme) vb.) gerekli hassasiyetin gösterilmemesi birçok zoonoz hastalığın yayılmasına zemin hazırladığı gibi çok sayıda insanımızın da bu hastalıklara yakalanmasında neden olabilmektedir. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı zoonoz hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.”KURBAN ETLERİNİ NASIL SAKLAMALIYIZ?
“Kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemlidir. Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.
Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı "mikroorganizmalar" için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır.
Etler oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil de buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.Bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan ‘süt grubu’, ‘ekmek grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir. Herkese sağlıkla, ağız tadıyla geçireceğimiz nice güzel bayramlar dilerim.”
HABER//AYSU YIKMIŞ