Programa; Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Av. Özlem Zengin, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Temsilcileri, HKÜ Mütevelli Heyeti Danışmanı Songül Kalyoncu, HKÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, HKÜ Akademisyenleri, başta Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü olmak üzere çok sayıda öğrenci katıldı. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Köroğlu: “Türkiye’nin siyasi tarihinin en önemli kırılma noktalarından bir tanesi olan referandumu 16 Nisan ile birlikte yaşayacağız. Bu çerçevede çok değerli sivil toplum kuruluşlarımızdan olan KADEM’in Gaziantep Şubesinin HKÜ ile müşterek tertiplemiş olduğu bu söyleşide bu konuyu bütün yönleriyle hep birlikte konuşacağız” diyerek konuşmacılara söz verdi. “15 Temmuz’dan Sonra Bu Ülke Asla Bölünemez” 15 Temmuz’da muazzam bir kenetlenme hali yaşadığını, Ülkenin bekasına ve bütünlüğüne muazzam bir tehdit olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Av. Özlem Zengin: “15 Temmuz'dan sonra bu ülke asla bölünemez. O gün Şırnak'ta, Trabzon'da, Edirne'de, Ankara'da her yerde sadece Türk bayrakları vardı. Bu ülkede asla bir bölünme tehlikesi yok. Kaldı ki 18 maddenin hiçbir yerinde ne federal yapıyla alakalı bir telaffuz var, ne buna giden bir ima var. Buradan federal devlet çıkarmak hiçbir yerde olmayacak bir şey” dedi. “En Önemli Mesele Çift Başlılığın Ortadan Kaldırılması” Türkiye'de hiçbir darbede ve darbe girişiminde bu kadar sivil insanın katledilmediğini ifade eden Zengin: “Bu darbe milletin bire bir kendisine yapılmıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle Türkiye'de yürütme erki tek bir yüze iniyor. Tek kişide temsilden kast edilen şey hukuken görünen yüz cumhurbaşkanı, arkasında cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlarıyla beraber şekillenen bir yürütme erki var. Yasama asli işini yapmaya güçlenerek devam ediyor. Sorumsuz cumhurbaşkanından işlemiş olduğu düşünülen herhangi bir suçtan dolayı her tür sorumluluğu üstlenmesi gereken bir cumhurbaşkanına geçiliyor. En önemli mesele çift başlılığın ortadan kaldırılması” dedi. “Yeni anayasa sistem reformudur. Sonuç değişikliği değil, başlangıç değişikliğidir” Türkiye’de yaşanmış olan darbelere değinen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise: “15 Temmuz gerici ve faşist bir hareketti. Devirme ve işgal amaçlıydı. Gericiydi, çünkü eğer başarılı olsaydı bu ülkeyi alıp olduğundan çok daha geri noktalara götürecekti. Faşist bir hareketti, çünkü topluma tek tipçi bir hareketi hem siyasal anlamda, hem yaşam tarzı anlamında, hem inanç değerleri anlamında dayatacaktı” dedi. 15 Temmuz anlaşılmadan siyasal süreçlerin yeniden yapılandırılmasının söz konusu olamayacağının altını çizen Uçum: “Her devrimin iki aşaması vardır. Birinci aşama devirme aşaması, yıkma aşamasıdır. Bu 15 Temmuz devriminde devlet içindeki anti demokratik yapılar parçalandı. Her devrimin bir de inşa aşaması vardır. Siyasal sistemler boşluk tanımaz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 15 Temmuz'dan sonra yaptığı her konuşmasında söylediği, 'biz bu devleti sıfırdan inşa etmeliyiz' dir. Bu anayasa değişikliğinin ortaya çıkmasına sebep olanlardan birisi budur. Yeni anayasa sistem değişikliğidir. Sonuç değişikliği değil, başlangıç değişikliğidir” dedi. Cumhurbaşkanlığı sistemi ve yeni anayasaya ilişkin konuların tüm yönleriyle tartışıldığı programda katılımcıların soruları da cevap buldu. Konuşmacılara plaket takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi.