Başbakan Ahmet Davutoğlu, beyaz güvercinler uçurduğu Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda barış mesajları verdi. Davutoğlu, huzur ve barış günlerinin hep beraber görüleceğini belirterek, bölgede kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen ve vatanı bölmek isteyenlere karşı omuz omuza duracaklarını vurguladı. Davutoğlu, 13 yıldır eski Türkiye’nin kirli izlerinin silmenin mücadelesini verdiklerini de kaydetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge katıldı. Eşi Sare Davutoğlu ile birlikte platforma çıkan Başbakan Davutoğlu, konuşmasına başlamadan önce beyaz güvercinler uçurdu. Daha sonra mitingde, alanı dolduran vatandaşlara hitaben konuşan Davutoğlu, bütün sorunlara çözüm bulma iradesinin kendilerinde olduğunu belirterek, tüm sıkıntıların birlikte aşılacağını ifade etti. Türkiye’de hiçbir yaranın açıkta kalmayacağını anlatan Davutoğlu, “12 yaşındaki Fırat’ı katledenler, bir çorbacıda garsonluk yapan Şehmuz’u katledenler, Diyarbakırlı Osman’ı katledenler, 60 yaşındaki Makbule teyzeyi katledenler mutlaka hesap verecekler. Fırat, oyun çağında bir çocuktu. Şehmuz ekmeğinin derdinde işçi kardeşimizdi, Osman oğlunu evlendirme derdinde vatandaşımızdı. Bu yiğit Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kürt kardeşlerimiz terör örgütünün mermilerine hedef oldular” dedi. “BİZE YAPILAN SALDIRILARI KINASINLAR”
Dün Mardin’in Nusaybin ilçesinde, AK Parti seçim koordinasyon kurulu başkanının yakını da olan korucubaşı Medeni Konak’ın öldürüldüğü olaya dikkat çeken Davutoğlu, Konak için Fatiha okunmasını isteyerek, “Bakın dün akşam şehit edildi Medeni kardeşimiz. Üzerinden 24 saat geçiyor. Ne CHP, ne HDP, ne de MHP’den taziye mesajı var. Onlara saldırı olduğunda biz anında lanetliyoruz. Medeni kardeşimiz yolda arabasının içinde hunharca katledildi. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan, Bahçeli’den ses yok. Her defasında devlete katil diyen Demirtaş, dönüp de Medeni kardeşimizin katillerine, alçaklara katil diyemiyor. Biz nasıl her saldırı karşısında olduysak, kınadıysak çıksınlar onlar da kınasınlar. Biz hangi vatandaşımıza saldırı yapılırsa yapsın hepsine karşı çıktık, karşı çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Diyarbakır’ın Yenişehir İlçe Belediyesince, geçtiğimiz günlerde billboardlara asılan ancak üzerinde Danimarkalı bir karikatüristin Hazreti Muhammed’e hakaret içeren çizimi nedeniyle kaldırılan afişlerine tepki gösteren Davutoğlu, “Danimarka’daki karikatür kadar alçakça bir karikatür yayınladılar. Diyarbekirli susacak mısın? Bu hakaretleri içimize sindirecek miyiz? Diyarbekir’i bunlara teslim edecek miyiz? Bırakacak mıyız? Gür bir sesle Peygamberimize sahip çıkacak mısınız? Kimsenin inancı ile meselemiz yok. Ancak birisi Hazreti Peygambere dil uzatırsa Diyarbekirli ayakta durur! Dik durur, vakur durur ancak Peygambere hakaret ettirmez” ifadelerini kullandı. “HEPSİNE KARŞI OMUZ OMUZA DURACAĞIZ”
Huzur ve barış günlerini hep beraber göreceklerini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bu bölgede kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen kim varsa, bu vatanı bölmek isteyen kim varsa hepsine karşı omuz omuza duracağız. Biz 78 milyon vatandaşlarımız ile birlikte güçlü ve büyük bir ülkeyiz. Zengin bir ülkeyiz. Ama bizim zenginliğimiz yerin üstünde. Diyarbakırlı, İstanbullu, İzmirli yiğitlerimiz var. Cefakar kadınlarımız, mangal yürekli gençlerimiz var. Buna sahip çıkmalıyız. Geçmişteki hatalarımıza düşmemeliyiz. Bu ülkeyi milletin seçtikleri değil, adeta IMF yönetiyordu. O dönemde yaşanan krizlerin faturasının suçsuz vatandaşlar ödüyordu. Ülke uçurumun kenarına geldiğinde millet devreye girdi. ‘Yeter artık, yeter, karar da söz de milletindir’ dedi. 2002’de AK Parti ile millet iktidara geldi ve Türkiye’nin makus talihi değişti. IMF’e borcumuzu ödedik ve bütün dünyaya borç verip, mazlumlara sahip çıkan devlet haline geldik. Tek tek size yaptıklarımızı anlatsam vakit yetmez.” “AK PARTİ BÜTÜN ZULÜMLERE SON VERDİ”
Eski Türkiye’de yasakların olduğuna, anadilde konuşmanın ve türkülerin yasaklandığına dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi: “Anaların kendi çocukları ile konuşmaları yasaktı. O Türkiye’de OHAL vardı. Yasaklı mezralar vardı. O Türkiye’de devletin vatandaşlarına dayattığı anlamsız kurallar vardı. Üniversite, kamuda, mecliste başörtüsü yasağı vardı. Türkiye bu demokrasi ayıplarını yaşadı. Türkiye’de faili meçhuller, yakılan köyler vardı. Said Nursi, Şeyh Sait, Seyit Rıza, Ahmet Kaya, Ape Musa ve niceleri hep yasaklarla karşılaştılar. Hepsi eski Türkiye’nin, tek tipçi zihniyetin acımasız baskılarına maruz kaldı. Türk'ü, Kürt'ü, Sünni'si, Alevi'si hepsi bu haksızlıklardan payını aldı. 12 Eylül’ü, 28 Şubat zulmünü hep beraber yaşadık. Omuz omuza verdik. Onlara karşı biz AK Parti iktidarını kurduk ve AK Parti iktidarı bütün bu zulümlere son verdi. 13 yıl boyunca eski Türkiye’nin kirli izlerini silmenin mücadelesini verdik.” “KARDEŞLİK YOLUNDAN AYRILMAYACAĞIZ”
Canlarına neden olsa bile bir an bile kardeşlik yolundan ayrılmayacaklarını vurgulayan Davutoğlu, “Bize dediler ki, ‘Risk olur Diyarbakır’da da acaba bir terör saldırısı olabilir mi?’ Biz de dedik ki, ‘Son nefesi Diyarbakır’da, Diyarbakırlılarla verirsek bu bizim için şeref olur. Hangi şartta olursa olsun her zaman Diyarbekir’de olacağız, Ulucami’den fevz alacağız ve Diyarbekirli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Ankara’da o terör olayı olduğunda bütün devlet mekanizmalarını harekete geçirdik. Hepimiz oradaki vatandaşlarımızı kurtarmaya çalıştık. Daha onların kanı yerdeyken bu eş başkan döndü ve ‘Katil devlet’ dedi. Bizi katillikle suçladı. Diyarbekirliler Allah aşkına yıllardır bizi tanırsınız buraya defalarca geldim, hayatımın sonuna kadar geleceğim. Siz bizden hiç kardeşlik dışında söz duydunuz mu? Siz bizden nefret dili duydunuz mu? Irkçı ayrımcı bir dil duydunuz mu? Hiç gönlünüzü yaralayan bir dil duydunuz mu? Bunlar her gün milletin gönlünü yaralıyorlar. Yetkiyi seçmenden, emirleri dışarıdan aldılar. Aldıkları oylarla 8 Haziran’dan sonra her gün ayaklanma çağrısında bulundular. Öncelikleri sizin huzurunuz olmadı. Verdiğiniz oyları barış düşmanı odaklarının kullanımına sundular. Bütün bir millete yalan söylediler. Kandil dili ile konuştular. Size dost olmayanlarla kirli ittifaklara girdiler. Perde gerisinde hangi yabancı güçlerle pazarlık yaptıklarını biz çok iyi biliyoruz. 100 yıl önce bölünen coğrafyayı daha da bölmek için hangi plan içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. HDP seçmenlerine seslendiler. Sizin desteğinizi kantonculuk oynamak, hendek kazmak için kullandılar. 7 Haziran’dan sonra siz bu eş başkanlardan hendek kazanlara, çocukları katledenlere karşı söz duydunuz mu? 1 Kasım’a giderken bu 3-4 ayın muhasebesinin herkesin duymasını bekliyorum” şeklinde konuştu. “BİZİM İÇİN HEPSİ CANİDİR”
Terörün karşısında olduklarını ve kendileri için bütün teröristlerin cani olduğunu anlatan Davutoğlu, “Terör kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Önceki gün Diyarbakır’da DEAŞ’ın cephaneliğini ortaya çıkardık. Sur bölgesinde PKK’ya karşı da operasyon yaptık. Kahramanmaraş’ta camiye saldıran Fransız işgal ordusu ile Diyarbekir’de kurşunlu camisine saldıranlar arasında ne fark var? Kurşunlu Camiİ'nin minaresinden marş çaldılar. Ezan dışında bir ses çıkmasına izin verir misiniz? Hani birileri vardı. Minarelerden Türkçe ezan okutmuştu ya CHP zihniyeti, biz ona karşı Türk'ü, Kürt'ü, Sünni ve Alevi’si ile hep beraber karşı durduk” dedi. “TÜRKİYE’Yİ TERÖRDEN TEMİZLEMEYE KARARLIYIZ”
Alanı dolduranlara, “Sizlere barış, kardeşlik, birlik ve dirlik vaat etmeye geldim” diye seslenen Davutoğlu, şunları kaydetti: “Biz AK Parti olarak halk hareketiyiz. Tek gücümüz sizden aldığımız destektir. Bunlar gibi silahın gölgesinde hareket etmedik, etmeyeceğiz. Diyarbakır halkı sorunların siyasetle çözüleceğine inanıyor. Diyarbakır halkı ölmenin ve öldürmenin hiçbir soruna çare üretmeyeceğini biliyor. Sizler bunlara yüz vermediniz. Planlarını yerle bir ettiniz. İnşallah 1 Kasım’da da bunların oyunlarını bozacaksınız. Toplumsal barışın tesisi için bir irade ortaya koyduk. Bu duruşumuz bugün de değişmemiştir. Türkiye’yi terörden, kavgadan, şiddet ve düşmanlıklardan mutlaka arındıracağız. Dağlarımız, ovalarımız, vadilerimiz, sokaklarımız terörden temizleninceye kadar mücadeleye kararlıyız. Demokratikleşme konusunda kararlılığımız asla kaybetmiyoruz.”