Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, basın temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Üniversitenin faaliyetleri hakkında bilgi veren Rektör Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni bir üniversite olduklarını söyleyen Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, iyi bir üniversite oluşturmaya çalıştıklarını marka bir üniversite yolunda ilerlediklerini söyledi. 2008 yılında kurulduklarını belirten Rektör Yılmaz bu süre içerisinde büyük hamleler yaptıklarını vurguladı.
2015 yılında 24 patent başvurumuzun olduğunu belirten Yılmaz, “Kalyoncu İnovasyon ve Teknoloji Transfer Ofisini kurduk. Bu proje geliştirme ulusal ve uluslararası fonları Üniversitemize çekmek, şehrimize çekmek konusunda ciddi başarılar sağladık. 2015 yılında Hasan Kalyoncu üniversitesinin 24 patent başvurusu var. Şirketleşme ve girişimciliği teşvik etmeye çalıştık. Dünyadaki büyük üniversitelerin en büyük amacı girişimci gençler yetiştirmek. Bizim geçen sene 10 tane öğrenci şirketimiz var. Yani 10 tane girişimci öğrencilerimizin kurduğu şirket var” dedi. "7-24 YAŞAYAN ÜNİVERSİTE KAVRAMINI UYGULAMAK İSTİYORUZ”
Toplumla bütünleşme kavramının çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Yılmaz,” biz istiyoruz ki Üniversitemiz şehrin içinde yaşasın. Şehir buraya gelsin istiyoruz. Çocuk üniversitesini 4 defa tekrarladık. Bir anne üniversitesi yaptık. Şimdi esnaf üniversitesini başlatıyoruz. Sanayi ve kobi üniversitesini yapacağız. Yani bir vesileyle toplumun her katmanını üniversitemizle buluşturmak onlara bu fırsatı sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “GAZİANTEP BİR ÜNİVERSİTE ŞEHRİ OLMADI”
Rektör Yılmaz Gaziantep’in bir üniversite şehri olmadığının altını çizerek,” Gaziantep’te 4 tane üniversite olmasına rağmen bir üniversite şehri değil, bir Eskişehir olamadı. Ne diyoruz, Gaziantep bir kültür şehri, Gaziantep bir turizm şehri, gastronomi kenti, sanayi kenti ama henüz üniversite kenti diyemiyoruz. Toplumunda bununla ilgili pratiği yok. Üniversitelerinde bununla ilgili pratiği yok” diye konuştu. Her çatıda güneş paneli olmadığına şaşırdığını söyleyen Rektör Yılmaz, “Ben İstanbul da yaşadım burada güneş farklı parlıyor. Bu güneş istanbulda yok. Burada alternatif enerji kaynağı çok yüksek. İlk geldiğimde bu iklimi görünce niye burada her çatıda güneş paneli yok diye şaşırmıştım. Biz burada hemen bir sağlık bilimler fakültesi yaptık çatısına güneş paneli yaptırdık” diye söyledi. “EĞİTİM GERİDE KALMASI YANLIŞ ALGILAMADAN KAYNAKLANIYOR”
Yanlış algılamadan kaynaklı eğitim geriliyor diyen Rektör Yılmaz, “Girişimci olmak, iş adamı olmak, yatırım yapmak aslında eğitimden mümkün olduğunca uzak kalkmamış gibi algılanıyor. Gaziantep sanayisinin belli bir ölçeğinin altında olanlar diyor ki, ben ilkokul mezunuyum ama şu fabrikanın sahibiyim. Çok başarılıyım belki üniversiteye gitseydim belki bu başarıyı elde edemeyebilirdim. Burada deniliyor ki, acaba biz eğitimde başarılı olsak girişimci yönümüz torpilenir mi, böyle bir soru işareti var. Benim yaptığım çalışmalar şunu gösteriyor. Türk eğitim sistemi gerçekten girişimciliği torpileyen bir model, onun için biz böyle olmamaya çalışıyoruz. Yani birine bir meslek formatında yetiştirmeye çalışırsanız, bu onun girişimcilik yönünü torpilemeye başlar” diye ekledi. “BASKETBOL TAKIMI KURUYORUZ”
Sporun üniversitelerin ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çeken Rektör Yılmaz, “Bir kapalı spor salonu inşaatımız başlıyor. Biz bireysel sporlarda daha çok yüzme, masa tenisi ve teniz gibi sporlarda başarılarımız var. Artık yavaş yavaş takım sporlarına girmeye çalışıyoruz. Bir basketbol takımıyla ilgili ciddi bir çalışmamız var. Belki bir kız voleybol takımı kurarak artık takım sporlarına ağırlık vermek istiyoruz” diye ekledi. “KİRALARIN YÜKSEK OLMASI ÖĞRETİM ÜYESİ BULMAMIZI ZORLAŞTIRIYOR”
Gaziantep’in kiralarının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna işaret eden Rektör Yılmaz, “Bu sadece öğrencilerle ilgili bir problem değil, öğretim üyesiyle de ilgi bir problemdir. Ben öğretim üyesi almaya çalışıyorum öğretim üyeleri zaten mütevazi bir hayat yaşarlar. İşte buraya yerleştiği zaman kirasının sıkıntı olmaması ve sosyal hayatı yaşayabilmesi lazım. Kirayla ilgi 3 yıl önceki kadar kötü değil 3 yıl önce çok kötüydü şikayetler fazlaydı ama şimdi biraz daha oturmuş durumda olduğunu” belirtti.