Ziyaretçilerini 600 yıl öncesine götüren, zemin katı mağara olmak üzere 3 kattan oluşan Gaziantep Dünya El Sanatları Müzesi tarih kokuyor. Dünya el sanatları müzesinde geçmişteki medeniyetlere ait binlerce eşya bulunuyor.
İçinde Osmanlı’dan kalma bir çok eser bulunan müzede, tüm dünyadan tarihi eserler var. Müzede 200 yıllık Fransız saatleri, Osmanlıya ait tüfekler, Osmanlı döneminden şamdanlar, eski Antep mutfağına ait eşyalar, gramofonlar, eski paralar, el yazmalı Kur'an-ı Kerimler, nostaljik fotoğraf makineleri, Osmanlıya ait aydınlatma fenerlerinin de aralarında yer aldığı toplamda 8 bine yakın tarihi eser bulunuyor. Tarihi müzenin altında eski Antep hamamı olarak kullanılan bir de mağara bulunuyor. 20 senedir birikim yaptığını ifade eden müze sahibi Hanefi Özaslan, “Köylerde bakır eşyaları satardık. Ben de 12-13 yaşlarından beri babamın yanında gezerdim o dönemden beridir, bende bir hastalık, zevk oldu. İşte Gaziantep’e de 2000 yılında göç yaptık 2000 yılından beri Gaziantep’teyim zaman zaman eski bakırlar tarihi eserler alıp satıyorduk Gaziantep müzesine 6 bin eşya verdim sonra hep böyle malzemeleri İstanbul’dan Avrupa’dan gelip alıyorlardı. Ben de en iyi malzemeleri kendime saklamaya başladım. Bu evi satın aldık, 5-6 yıl evvel burayı müze yapmayı düşündük ve 2-3 yıl tamiriyle uğraştık, burayı da müze haline getirdik. Burada 8 bine yakın parça adet sayısı var, Türkiye ve Avrupa kültürünü anlatacak eşyalar var. Kapıdan, ev mutfağından tutup süs eşyasına kadar var. Gaziantep’te savaş aletleri, silahlar, bıçaklar, Gaziantep savaşında kullanılmış tüfekler var. Osmanlı döneminde kullanılmış yeniçerilerin kılıçları var. Aynı zamanda yeniçerilerin kullanılmış kalkan miğfer takımlarımız var, ondan sonra Gaziantep’te kapılarında kullanılmış 100’e yakın kapı tokmaklarımız var. Gaziantep’te kullanılmış mutfak eşyalarımız var. Osmanlı döneminde kullanılmış şamdanlar var, camilerde, kiliselerde kullanılmış şamdanlar var” ifadelerini kullandı. “ÇOK KEYİF ALDIM”
İstanbul’dan Gaziantep’e gezmeye geldiğini ifade eden Berna Kök ise Gaziantep Kalesi'nden itibaren gezdiğini kaydetti. Müze gezisinden büyük keyfi aldığını anlatan Kök, “Böyle sokakları dolaşa dolaşa tesadüfen yolum buraya çıktı. Muhteşem yani, her bir katta uzun süre orada kalıp bilmiyorum onları dinleyip sanki o çağda onların seslerini duymak istiyor insan onların içinde kalınca her bir katta burada Osmanlısı Bizanslısı bilmiyorum bir sürü her şey çok çeşit anlatılmaz ancak yaşanınca biliniyor, ben keyif aldım çok keyif aldım” şeklinde konuştu.
.