Adana’da kurulan Kimya Vadisi’nde Türkiye’de bulunan endemik bitkilerden eterik yağlar elde edilecek. Kimya Vadisi’nin Proje Koordinatörü Prof. Dr. Selahattin Serin, “Türkiye endemik bitkiler açısından zengin bir ülke. 3 bin 600 çeşit endemik bitkimiz var. Eterik yağların ihracatında birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Burada eterik yağları nasıl ihraç edilebilecek hale getirilebileceğini çalışacağız” dedi.
!#**v1657&pl=false**#!
Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, 5 milyon lira maliyetle Çukurova Üniversitesi içerisinde bulunan Çukurova Teknokent’te Kimyasal Madde Üretim Teknolojileri Merkezi ‘Kimya Vadisi’ kuruldu. Vadi içerisinde gıda, ambalaj, otomotiv, tarım, tekstil ve kozmetik sektörlerinde kullanılan katma değeri yüksek kimyasalların üretim teknolojisi geliştirilecek. Türkiye’nin kimyasal ürünlerdeki üretim ve ticaret payını yükseltmek için çalışmaların yapıldığı vadide, endemik bitkilerden eterik yağlar elde edilecek. İlk başta deneme amaçlı vadide, okaliptus, defne ve kekik yaprağından eterik yağ elde edildi. “Eterik yağları ihraç edilebilecek hale getireceğiz”
İHA muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kimya Vadisi’nin Proje Koordinatörü Prof. Dr. Selahattin Serin, vadide üretilen eterik yağları ihraç edebilecek hale getireceklerini söyledi. Serin, “Türkiye endemik bitkiler açısından zengin bir ülke. 3 bin 600 çeşit endemik bitkimiz var. Özellikle Toros Dağları’nda defne, Tarsus Karabucak’ta okaliptus, değişik kekik, nane ve lavanta ekimleri ile ilgili birtakım faaliyetler var. Dolayısıyla bu bitkilerden uçucu yağlar yani eterik yağlar elde etmek mümkün. Türkiye’nin değişik yerlerinde uçucu yağ üretimi ile ilgili tesisler kurulmuş durumda ama maalesef ihracat açısından baktığımızda standart ürünler elde edemiyoruz. Bunun için de eterik yağların ihracatında birtakım sıkıntılar yaşanıyor. İhracatını yapamıyoruz. Burada eterik yağları nasıl ihraç edilebilecek hale getirilebileceğini çalışacağız” diye konuştu. “Maksimum verim elde edilecek”
Bitkilerin yapraklarından ayrımsal damıtma yöntemiyle eterik yağ elde ettiklerini aktaran Selahattin Serin, “Fraksiyonlu destilasyon sistemi sayesinde Türkiye’deki değişik bitkilerden hangi oranda eterik yağ elde edebileceğiz, içerikleri nedir, bunu nasıl standardize edebiliriz tarzında çalışmaya yapmaya müsait bir sistem oluşturmuş olduk. Bitkilerde hangi oranda eterik yağ olduğunu laboratuvar bazında tespit edip, işletmede hangi oranda elde edebildiğimizi de mukayese ederek maksimum verimi nasıl elde edebileceğimizi de burada çalışacağız” ifadelerini kullandı. “Eterik yağlar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek”
Eterik yağların birçok sektörde kullanıldığını ve faydalı özelliklerinin çok olduğunu belirten Kimya Vadisi’nin Proje Koordinatörü Prof. Dr. Selahattin Serin, daha sonra şunları söyledi: “Eterik yağların genel ortak özelliği olarak antioksidan ve antimikrobiyel aktiviteleri var. Mesela nane yağını İngiltere’de ağrı kesici olarak migren ağrılarında kullanılıyorlar. Mikrop öldürme özelliği var. Kekik yağına bakıyorsunuz hem yağ elde ediliyor hem de suyu bağırsak ve mide problemlerinde çok etkili. Yine mikrop öldürme özellikleri açısından son derece faydalı. Ayrıca kekiğin içerisindeki timolu da ayırarak bunları gelişmiş ülkeler ithal ediyor. Bunların bir takım zehirli böceklere karşı etkileri var. Türkiye’de bulunan bitkilerden, eterik yağları elde edip standardize edip daha katma değeri yüksek ürünler haline getirerek ihraç edilmesine ortam hazırlayacağız.”