Mersin'de üniversite son sınıf öğrencisiyken kaldığı evde bir polis memuru tarafından öldürülen Feray Şahin'in ailesi, Yargıtayın vereceği kararı bekliyor.
Mersin’de 19 Eylül 2017 tarihinde kaldığı evde polis memuru F.B.A. tarafından öldürülen Feray Şahin’in ailesi, yaklaşık 3 aydır Yargıtayda bulunan dosyadan karar bekliyor. Yerel mahkemenin vermiş olduğu 5 yıl 3 aylık cezaya tepki gösteren talihsiz kızın ailesi, yargıtayın bu kararı bozacağına inandıklarını kaydetti. Davanın yeniden görülmesini isteyen acılı aile 1,5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilen F.B.A.'nın tekrar tutuklanarak en ağır cezanın verilmesini talep ediyor. “Hiç tanımadığımız biri kızımı katletti”
Baba Bekir Şahin kızının hiç tanımadıkları bir kişi tarafından öldürüldüğünü söyleyerek, "Kızımız iki yıl önce üniversitede okurken hayatımızda hiç görmediğimiz tanımadığımız bir kişi tarafından katledildi. Suçsuz, günahsız kızımız hayatının baharında katledildi. Kızımızın ve bizim çok güzel hayallerimiz vardı. Mezun olup ülkesine milletine faydalı olacaktı" dedi. "Soruşturma 1,5 yıldır tamamlanamadı"
Acılı baba, kızının öldürülmesinin ardından F.B.A. hakkında başlatılan idari soruşturmanın 1,5 yıldır tamamlanamadığını da belirterek, "Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında idari soruşturmayı yürüten başmüfettiş, bize soruşturmanın en kısa zamanda sonuçlandırılacağını söyledi. Fakat başmüfettişin bu sözüne rağmen, 1,5 yıldan fazla süredir soruşturma bitirilmedi” şeklinde konuştu. “Olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor”
Bekir Şahin, olayla ilgili zaman geçirilmeye ve zaman aşımından da davanın düşürülmeye çalışıldığını iddia ederek, "Biliyoruz ki yasal olarak 2 yıl içerisinde bu soruşturma tamamlanması gerek. Soruşturmayı yürütenler bu süreyi mi geçiştirmeye çalışıyorlar. Gencecik üniversite son sınıf öğrencisini öldüren birini meslekte tutmaya mı çalışıyorlar. Aramızda dolaştığı yetmiyormuş gibi bir de bu kişiye maaş verip silahını da geri mi verecekler? Bu kişi mi bizim canımızı, malımızı koruyacak. İdari soruşturmayı yürütenler bu şahsı yeniden göreve iade ederse ve daha sonra bu kişi tekrar masum bir genci, yaşlıyı veya mazlumu hayattan kopartırsa bunun hesabını kime nasıl verecekler. Şunu iyi bilsinler ki biz bu soruşturmanın da takipçisiyiz” ifadelerini kullandı. “O evimizin tek kızıydı”
Kızının ölümüyle yaşadıkları acının dinmediğini belirten anne Aysel Şahin ise "Feray evimizin tek kızıydı. Üniversite son sınıftaydı. Mezun olacaktı, onun hazırlıklarını yapıyorduk. Mezuniyet elbisesine kadar almıştık ama onu giymek dahi kısmet olmadı. O evin tek kızıydı benim arkadaşımdı, yoldaşımdı, sırdaşımdı. Beni bu dünyada tek başıma bıraktılar” ifadelerine yer verdi. "Benim kızım toprağın altında ama o sokakta"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e de seslenen acılı anne, kızını öldüren kişiye en ağır cezanın verilmesini isteyerek, "O şahsın yarın öbür gün başkalarını kandırmayacağı, öldürmeyeceği ne malum. Bu katillere artık gereken cezalar verilsin. Benim Türkiye adaletinden ve Adalet Bakanımızdan tek isteğim, artık bu ülkede kadın cinayetleri olmasın ve bu katillere artık dur denilsin. Bunlara müebbet verilmediği sürece, bunlar asılmadığı sürece bu katliamlar sona ermeyecek. Basit kararlar vererek insanları bir kez daha öldürmesinler, yaralamasınlar. Benim kızım şu an toprağın altında, bütün hayalleri ile toprağın altında ama o katil hiçbir şey olmamış gibi sokakta dolaşıyor. Bu adil değil, doğru değil” diye konuştu.