Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyo-ekonomik imkanı kısıtlı öğrencilerin eğitimlerine imkan sağlayacak dev bir protokole imza attı. Protokol ile, kırsal kesimlerdeki okullarda öğrenimlerini sürdüren binlerce dar gelirli öğrenciye Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek.
ÖNCELİK KIRSALDAKİ OKULLARA
Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi (TDPM) iş birliği ile yaşama geçirilecek projeyle, sosyoekonomik imkânları kısıtlı anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyindeki okullarda eğitimlerine devam eden öğrencilere Gaziantep Üniversitesi TDPM akademisyen ve uzmanları danışmanlığında hazırlanan Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek. Bunun yanı sıra öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirecekleri kültür, sanat, spor etkinlikleri düzenlenecek. Yardım kampanyaları başta olmak üzere çeşitli yollarla elde edilen maddi imkanlar, dar gelirli öğrencilerin kullanımına sunulacak. Proje doğrultusunda elde edilen bilgi ve bulgular, Gaziantep halkının ihtiyaçları doğrultusunda gerekli olan insan odaklı Toplumsal Duyarlılık Projelerinin ortak akılla geliştirilmesi, uygulanması ve elde edilen sonuçların kamuoyu ve bilimsel çevrelerle paylaşılması sağlanacak.
!#**h9976**#!
İYİ MÜHENDİS, İYİ İNSAN YETİŞTİRELİM
Proje imza töreninde konuşan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, hem GAÜN, hem de Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Gaziantep eğitim camiasının en önemli öncüleri olduğunu vurgularken, “Bu kapsamda patenti bize ait olan Toplumsal Duyarlılık Projeleri vazgeçilmezimiz ve yüz akımızdır. Sahada en önemli uygulayıcılarımızın başında Milli Eğitimimiz var. Milli Eğitimdeki öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz onlarla koordinasyon açısından biz bu Toplumsal Duyarlılık Projelerini çok önemsiyoruz” dedi. GAÜN’ün iyi mühendis, doktor, işletmeci, gazeteci yetiştirirken diğer yandan da iyi birer insan yetiştirme ilkesinden ayrılmadığını kaydeden Prof. Dr. Gür konuşmasının devamında şöyle dedi: “Biz robot yetiştirmiyoruz. Tamamen kadrolardan müteşekkil bir network ağı değil, duyguları olan ve duygularını da topluma yansıtan, kırgınlık, kızgınlık, sevgisiyle beraber var olan. Biz bunları çocuklarımıza aşılayamazsak, ilerde tamamen bir bilgisayar ortamında, sanal nesiller yetişir. Bu da bizi üzüyor açıkçası. Mesela, fen lisesi öğrencilerimiz gelsin laboratuarlarımızda ders yapsın. Çocuk ‘Makine mühendisi olacağım’ diyor. Ama, geldiğinde belki vazgeçecek. Dolayısıyla, sahada görmesi açısından çok önemli. Teknik ve meslek liselerimizdeki o öğrencilerimiz de belli bir dönemde 1-2 gün gelip makine mühendisliği bölümünde laboratuarları gezip dolaşacak. Onu gördükten sonra belki ufku farklılaşacak ve belki o bölümü tercih edecek. Bunu çok önemsiyorum.”
ARA DEĞİL, ARANAN ELEMAN YETİŞTİRELİM
Gaziantep’in sanayisi gelişmiş bir kent olmasına karşın Milli Eğitim ile ilişkilerin son derece zayıf olduğunu belirten Gaziantep milli Eğitim Müdürü Cengiz Mete ise, “Sanayinin, OSB’nin 6-7 tane olduğu bir ilde okullarımızla yeterli işbirliği yok. Üniversitelerle de yeterince yok. Biz bu işbirliğinin, yani hocalarımızın buradaki mesleki ve teknik eğitim okullarımızla işbirliği olacak şekilde bir planlama yapalım. Biz bununla ilgili bir taslak hazırlayacağız. ‘Ne istiyoruz? Siz ne öngörürsünüz?’ bağlamında. Ama, bizim talebimiz hocalarımızın akademisyen bakışının okullarımıza sirayet etmesi” dedi. İş dünyasının ihtiyacı olan, sektörün öngörüleri doğrultusunda eğitimin gerekliliğine de işaret eden Mete, “Genellikle bizlerde alan, bölüm, dal açılırken hep okulların normuna göre bakılıyor. Okulda diyelim ki 10 tane makine öğretmeni varsa o alanın devamı niteliğinde bir iradeyle karşı karşıya kalıyoruz. Sektörün belki de hiç ihtiyacı yok bu alana. Sanayimiz bugün ara eleman bulamıyor. Biz ara değil, aranan eleman yetişmesini arzuluyoruz. Üniversitemizle işbirliğine giderek bunu sağlayabiliriz. Üniversitemizin çok fazla imkanı var. Çocuklarımız tanımıyor bilmiyor burayı. Bunu yapalım birlikte. Özellikle başta fen lisesi ağırlıklı öğrencilerimiz olmak üzere öğrencilerimizin üniversitemize girip çıkmasını istiyoruz.”