Dünya Sağlık Örgütü Ankara ve Gaziantep ofisleri ile Gaziantep Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen 'Göç ve küresel sağlık diplomasisi uluslararası üst düzey sempozyumu' gerçekleşti.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Ilona Kickbush, Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Sınav, Alper Mete, Prof. Dr. Kıvanç Güngör, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, ve çok sayıda Suriyeli öğrenci katıldı. Suriye ile ilgili hazırlanan kısa film ile başlayan sempozyum, açılış konuşmalarıyla devam etti. konuşmalar ise İngilizce ve Türkçe olarak yapıldı. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını söyledi. Türkiye’nin göç konusunda çok önemli şeyler yaptığını belirten Coşkun, "Çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. Bu Suriye krizinin e yepyeni bir dünyaya uyandığımız 2011’in sonlarından beri, içerisinde olduğumuz bir sorun yumağı ile neler ortaya çıkıyor, ve ne tür cevaplar hazırlıyoruz, bunları çözmek konusunda nasıl bir irade beyan ediyoruz? Hep bunlarla yaşadık, bunlarla kalktık. Gaziantep bu yaşamın içerisinde en canlı yaşayanlardan biridir. Türkiye 3 milyonu bulan bir göçle karşı karşıya kaldı. Şu bir gerçekti Suriye bizim komşumuzdu ve yanı başımızdaydı. Bizimle bir çok açıdan benzerlikleri olan bir ülkeydi. Kaldı ki, biz savaştan önce Halep Üniversitesiyle her konuda karşılıklı bilgi alışverişi içerisindeydik. Birden dünya karardı yepyeni bir dünyaya uyandık. Gelen insanlara bariyerler kuramazdınız. Bu bazen tartışılıyor ama, neticede Türkiye 3 milyon kişiyi misafir etti” dedi. “BU KADAR GÖÇÜ HER ÜLKE KALDIRAMAZDI” Türkiye’nin kabul ettiği mülteci nüfusunun her ülkenin altından kalkabileceği sayıda olmadığını vurgulayan Coşkun, “Bir şekilde bu gelenlere Türkiye devleti güçlü bir irade ortaya koyarak bunlara barınmadan tutunda her konuda yardımcı oldu. siz 3 milyon nüfusu nereye götürürseniz götürün orada bir kaos çıkmaması mümkün değildir. Ama Türkiye bu kadar nüfusa rağmen bir kaotik yapı içerisine düşmemiştir. Gaziantep bu konuda en başarılı örneklerden biridir. Çünkü burada hem resmi irada hem de sivil toplum kuruluşları el ele neler yapıla bilirliğini tartışmış, ve onları uzatmadan hemen aksiyona koymuştur. Türkiye bu konuda çok önemli şeyler yaptı hele sağlık bakımından oradan gelen yaralılar olsun, buradaki sığınmacılar olsun bütün tedavilerini karşıladı. Ve hiç para almadan” diye konuştu. Sabah ve öğle şeklinde iki ayrı oturumla süren sempozyum, konuşmaların ardından sona erecek.