Gaziantep Ülkü Ocakları Başkanlığı, Gaziantep Ülkü Ocakları tiyatro topluluğu tarafından ‘Bir Hilal Uğruna Destanlaşan Yiğitler’ isimli tiyatro oyunu ile Gazianteplileri buluşturdu.
Gazianteplilerin yoğun katılım sağladığı gece saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kuran Tilavetinin okunması ile başladı.Program MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un mektuplarının okunmasıyla devam etti. Gecenin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Ülkü Ocakları Başkanı M. Fuat Yozbatıran, “Gazi şehrimizin ve Türk Milliyetçiliğinin iman kalelerinden birisi olan şehidimiz Ahmet Kerse ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum” dedi.
“TÜRK MİLLETİ BAŞIMIZIN TACIDIR”
Gaziantep Ülkü Ocakları Başkanı Yozbatıran açılış konuşmasında, “Milletimizin rahatı ve huzuru için canlarını bir an düşünmeden feda etmiş insanlar bu hareketin ve Türk milletinin başının tacıdır. Her daim hürmetle andığımız ülkücü şehitlerimiz, yaşadıkları çağa fedakârlıklarıyla nüfuz etmiş, cesaretleriyle yön vermiş, ülküleriyle anlam katmışlardır. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in “Sizlere kolay bir başarı vaad etmiyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşımıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yola dayanabilecekler, bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar”. Düsturu ile Türklük için çekilen her çileyi minnet bilmişler, zorluklardan merhamet dilenmemişlerdir. Kutsal bir hedef için kurşunların önüne atlamak, candan olmayı göze almak ve toprağa düşmeyi gül bahçesine girer gibi kabullenmek tarifi olmayan bir mertlik ve destansı bir tavırdır. Çıkar, konfor, statü, mevki, şöhret gibi geçici hevesleri geri plana iterek, millet ve vatan davası uğruna şehitliğe koşmak muazzam bir sevdanın ve hayranlık uyandırıcı bir kararlılığın neticesidir. Hamd olsun Milliyetçi-Ülkücü Hareket, mücadelesiyle bunları başarmış, aziz şehitleriyle Türk milletini savunmuş ve sahiplenmiştir.
Türk Milliyetçileri Tanzimattan bugüne değin fikirsel olarak Devletin bekâsı için mücadele vermektedirler. Rahmetli Dündar Taşer, “Bugün demokrasinin yeter olduğunu sananlar gibi dün, Tanzimat'ı yeter sayanlar vardı. Velhasıl 300 senedir, kandaki mikrobun, deride açtığı yarayı tedavi ile uğraşıyoruz” derken tam da bu hususa işaret etmekteydi” şeklinde konuştu.
“RUHLARINI ORTAYA KOYMUŞLARDIR”
Yozbatıran açıklamasını şu şekilde sürdürdü;“Bu millet, devletine sancaktarlık yapacak evlatlarını her zaman içinden çıkarmağı bilmiştir. Bu evlatlar yeri gelmiş 3 kıtaya at salmışlar, yeri gelmiş varlık-yokluk mücadelesinde süngülerle düşmanlarına duvar olmuşlardır. Yine yeri gelmiş kandaki mikrobun temizlenmesi için idamlara, kurşunlara yiğitçe göğüs germişlerdir. Türk Milliyetçiliği,
Delinse yer, çökse gök, yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...
Dizeleri dillerinde, kurt başlı sancak ellerinde Büyük Türk Devleti’nin mührünü çağlara vurabilmek için ruhlarını ortaya koymuş olan Kür Şad yürekli, tunç bilekli yiğitlerin bulunduğu kutlu gönül kervanıdır.”
“KAHRAMALIĞIN KİTABINI KANLARIYLA YAZDILAR”
Yozbatıran “Artık uzun yıllardan beridir süren şekil kavgalarını terk etme zamanı gelmiştir. Türk Milliyetçiliği ve Ülkü Ocakları, Şeyh Edebali gibi gönül pirleri, Çandarlı Hoca Paşa gibi ilim ülkücüleri yetiştiren Türk’ün kutsal gücüdür. Bu güç, yüz yıl önce Mustafa Kemal Atatürk, dün Ahmet Kerse olmuştur. Bugün ise, adı verilecek nice isimler bu salonda yer almaktadır. İsimler değişmiş, zaman değişmiş fakat hedef asla değişmemiştir. Demiri eritene, Kızıl Elma’ya ulaşana kadar da durmaksızın devam edecektir. Şehitlerimizden aldığımız kutlu davayı, saman alevi gibi yanıp sönen başarı ve üstünlüklerden ziyade, kalıcı ve köklü değerlerle birleştirip, bizden sonraki nesillere aktarmak bizim milli görevimizdir. Bu davada isimler ve yaşlar sadece rakam ve birer nitelemeden ibarettir. Bu hareket, Türk Devletinin bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de üzerine düşeni yapmağa hazırdır. Bu ifadelerim, bugün burada aynı düşünceleri paylaştığımız siz güzel insanlarla bir arada olabilmemiz, Ahmet Kerse Ağabeyimiz ve tüm şehitlerimizin üzerimizdeki vefa borcu sayesindedir.
Onlar ki, kahramanlığın kitabını kanlarıyla yazmışlardır. Onlar ki, Türk-İslam ülküsünün yıldızlaşan simaları olarak, bu davayı asla mahcup etmemişlerdir. Onlar ki, bu milletin celadette Arslan yüreği; güzellikte Yusuf yüzü ve inançta nur Muhammed yolunun takipçileridir. Hak yolunda, Hakk’ın yanına erkenden gitmeyi göze almış ülkü neferleridir” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİTLERİMİZİN YOLU YOLUMUZDUR”
Yozbatıran “Değerli ülküdaşlarım. Şehitlerimizin yolu yolumuz emanetleri emanetimizdir. Buradan bir kez daha Beyan etmek isterim ki; Bizim yolumuz yağlı urganlara gülerek yürüyen , cellatlarından helallik isteyen Ahmet Kerselerin yoludur. Bizim yolumuz tabutluklardan yılmayan 5000 evladını toprağa veren merhum başbuğumuz Alparslan Türkeş'in yoludur. Bizim yolumuz Önce ülkem ve milletim diyen Bilge Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli Beyefendinin yoludur. Bizim yolumuz bizlere sadece Genel Başkanlık değil aynı zamanda öz gardaşlık yapan Türk Gençliğinin Kılavuzu Sayın Olcay Kılavuz'un yoludur. Rabbim bizleri bu Hak yoldan ayırmasın” dedi.
Program Gaziantep Ülkü Ocakları tiyatro topluluğu tarafından hazırlanan ‘Bir Hilal Uğruna Destanlaşan Yiğitler’ isimli tiyatro oyunu ile son buldu.
AHMET KERSE KABRİ BAŞINDA ANILDI
12 Eylül 1980 darbe yönetimi tarafından 1983 yılında idam edilerek şehit edilen Ahmet Kerse, Gaziantep Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen etkinlikle mezarı başında dualarla anıldı.
Ülkü Ocakları Gaziantep İl Başkanı M. Fuat Yozbatıran’ın yaptığı konuşmada, “Ülkü Ocaklarının dün olduğu gibi bugün de dimdik ayakta olup gece gündüz demeden eğitim, kültür ve sosyal faaliyetlerin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerini icra ettiğini söyledi.
Yurdun her köşesinde ülkücülerin sahada aktif olarak görev de olduğunu belirten Yozbatıran, “Unutmak, ihanettir. Vefa, ülkücünün hamurunun ana maddesidir. Ahmet Kerse ile birlikte bu ülke ve davası için hayatlarını gözlerini kırpmadan feda eden ülkü şehitlerini minnet ve şükranla anıyoruz. Mekanları cennet olsun” dedi.