Gelecek Partisi Gaziantep İl Başkanı Bekir Öztekin,Hakimiyet gazetesinin ziyaret ederek gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi’ne neden ihtiyaç duyuldu?
Partiler zevk için kurulmaz.Partiler bir ihtiyaçtan doğar.1980 ihtilalinden sonra sivil iradeye duyulan ihtiyaçtan dolayı rahmetli Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’ni kurması da buna bir örnektir. Anavatan Partisi bildiğiniz üzere uzun yıllar iktidar oldu. Sonrasında memleket koalisyonlara kalınca vatandaş bıktı. Ekonomi,siyasal yapı ve diğer konularda kötüye gidildi.Vesayet odaklarının ciddi baskısı, Türkiye’nin çok kötü bir iklime doğru gidişi bir parti doğurdu. Oda Adalet ve Kalkınma Partisi’ idi.Sağ ve sol cenahtan siyasi partiler vardı ama..
Bülent Ecevit,Demirel ve Bahçeli ve memleket çok ciddi yıpranmıştı.Millet sığınacak yeni bir liman arıyordu.Sağ ve sol ile milletin iradesinin toplanmasıyla AK Parti başarı temin etti. 2002-2007 yılları arasında çok ciddi bir performans gösterdi ve kurumsallaşmaya önem verdi.2010 referandumundan sonra memleketin yargısı tamamen FETÖ’cülere teslim edildi.Ondan sonra memlekette ciddi bir adaletsizlik ve yargı problemi ortaya çıktı. Sonrasında FETÖ ile hükümetin ortak çalışması memlekette ciddi manada sıkıntılar meydana getirdi. İktidar çatışması, menfaat çatışması meydana geldi. Sonrasında koltuk çatışmasına tanık olduk. Geçen serüveni biliyorsunuz.17-25 Aralık sonrasında Türkiye ciddi manada dibe, aşağıya doğru gitmeye başladı. Ehliyet, liyakat ortadan kalktı. Kayırmacılık had safhaya geldi. Rüşvetsiz hemen hemen Türkiye’de iş yapılamaz hale geldi. Tamamen ahbap çavuş ilişkisine döndü.
Başkanlık Sistemine neden ihtiyaç duyuldu?
Başkanlık Sistemine parlamenter sistemin bazı aksaklıkları olması sebebiyle acaba sistem daha iyi işler mi? İyi niyetiyle açıkçası hepimizin vebali şahsi olarak benim de vebalim olmak üzere destek olduk. Ama gördük ki Başkanlık sistemi Türkiye’nin yapısına uymayan bir elbise.Hatta Türkiye’ye çok bol gelen bir elbise.O zaman kuvvetler ayrılığı vardı. Yargı,Yasama,Yürütme organı vardı. Yani bir işi bir yerden yanlışlıkla geçirseniz diğer yerde dur diye tıkanabilirdi.Ama şimdi bu tıkanıklık tamamen ortadan kalktı. Keyfi bir idare, ben yaptım oldu idaresi Türkiye’ye hakim oldu.
Avrupa da bugün pek çok ülke için kontrol mekanizması işlediğinden Koalisyon Hükümetleri tercih edilebiliyor.Sizce hangisi daha doğru?
Koalisyonların şu şekilde avantajları vardır. Birincisi ortakları birbirlerini denetlerler, ikincisi herkesi hakkı,yetkisi bellidir.Mesela 3 partili koalisyon düşünün. Hepsi, gücüne göre 2-5-10 bakanlığı paylaşılır. Yani iş bölümü yapılmış olur.Hatta AK Parti’de sanayi bakanlığı yapan Nihat Ergül (şu an da Deva Partisi’nde) bir televizyon konuşmasında şunları söyledi. “Bizim en büyük handikapımız tek parti olarak bir kanunu hemen getiriyoruz. Bakanların bile kendi bakanlığıyla ilgili çıkan kanundan haberi olmuyor. Kanun meclise geliyor orada haberi oluyor. Herkes el kaldırıyor. Kanun ciddi manada tetkik edilmeden, tahkik edilmeden pat diye çıkıyor. 15 gün sonra bu kanun geri geliyor ve yeniden değiştiriliyor.Halbuki koalisyon olsa, ortakları ciddi müzakere ederler, ortaklaşa bir fikir ortaya çıkar.Bu müzakereden sonra ortaya çıkan kanun herkese hitap eder, herkesin menfaatine uygun bir kanun olur.Uzun müddet de devam eder.”
Başkanlık sistemini ilk başında tasdik ederken şimdi neden eleştiriyorsunuz?
Biz başkanlık sisteminde açık söyleyeyim, maalesef iyi niyetimize kurban gittik. Bakanlardan bir tanesi bana dedi ki, başkanım yukarıdaki bizi vesayet odaklarıyla mücadele ederken otururdu, dinlerdi, itibar ederdi, iltifat ederdi. Ne zaman ki biz vesayet odaklarını bitirdik o zaman hepimizi devre dışı koydu. O zamanlar vesayet odakları vardı. Bu vesayet odaklarından insanlar kurtulmak istiyordu. Ancak bilinmedi ki vesayet odaklarından kurtulduktan sonra en büyük vesayet odağı haline gelecek bu iktidarın ve yönetenlerinin en büyük vesayet odağı olacağı hiç kimsenin aklına gelmedi. Tam bir korku imparatorluğu kuruldu. Şu anda gazetecisi korkuyor. Milletvekili korkuyor. Belediye başkanı, müdürü, valisi, kaymakamı korkuyor. Herkes bir şekilde esir oldu. Biz koalisyon dönemlerini yaşadık. Ekonomik krizleri gördük. Siyasi krizleri gördük. Darbe dönemlerini gördük. Bunların hepsinde yanlış, eksik, korkulan şeyler oldu. Ama bu kadar toplumu kapsayıcı korku iklimini bu memleket hiç yaşamamıştı. Memleketin tamamını kapsayıcı bir korku oluştu.
“Korku memleketi haline geldik”
Ben yıllarca Ortadoğu da yaşadım,iyi bilirim.İyi de bir Ortadoğu uzmanıyım. Ortadoğu bile bizim kadar korkutulan bir halde değildir.Size bir örnek vereyim, Ortadoğu’da devlet başkanı bir caddeden geçerken o caddede tedbir alınır. Ama bu kadar geniş kapsamlı bir tedbir alınan bir başka ülke yoktur. Eğer bu kadar korkulan bir ülke isek bugün idarecilerin oturup düşünmesi gerekmektedir.AK Parti’nin PKK ile mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?Çetelerle mücadele edeceğiz diyerek iktidara geldi ve mücadele etti de.Ama şimdi günümüzde çetelerle mafyalar kol geziyor.Millet hukukta hakkını alamıyor.Yargı tamamen siyasallaştı.Çetelerin,mafyaların zaman zaman devletle iç içe kol gezdiği bir memleket, korkular ülkesi olduk.İşte bizim partimizde bu ortamdan dolayı ihtiyaçtan doğdu.
Aile içi ve kadına şiddet ile ilgili görüşleriniz nelerdir?Bu dönemde ekonomik sıkıntılar zirveye çıktı.Aile sistemimizi,kurumlarımızı bitirdik. Bunun da en büyük müsebbibi Sayın Fatma Şahin, Aile ve Sosyal Politikalardan sorumlu bakan iken kendisine bu meselenin nasıl hallolunacağını da anlatmıştım.Çıkarılan kanunlar memleketin örfüne, adetine, inanç ve yaşantılarına ters şeklide çıkıyorsa memleketin hayrına değildir.Devletin en önemli görevlerinden birisi nefsi korumak,canı korumaktır.Ben sebeplere karışmam.Sebepleri devletin kendisinin müzakere yapması lazım.Kadına şiddet,kadın cinayetlerinin mesulü vebali,müsebbibi bu kanunları çıkaranlardır.Gelecek Partisi olarak çözüm önerileriniz nelerdir?Çıkarılan kanunlar memleketin örfüne adetine inancına yaşayışına uygun kanunlar çıkarılmalıdır.AB’ye girmek istiyoruz ama bunun içinde yine aile yapımızı korumaya dikkat ederek yapmalıyız.Gelecek Partisi muhafazakar bir yapısı daha ağır gibi görünüyor.Geneli düşünürsek vatandaşı ürkütüyor mu?
Toplumda öyle lanse edilmeye çalışılıyor.Genel merkezde alevi genel başkan yardımcımız Doğan Demir var.Hıristiyan,Süryani yani her inançtan var. Muhafazakarlık şahısla alakalı olan bir hadisedir.Devletin kurumu,görevi muhafazakar olmak değildir.Devleti idare eden muhafazakar olabilir.Ama herkesi dindar yapmak konumunda değildir.Herkesten dindarlık beklemek hakkı da asla yoktur.Mesela dindar gençlik dediler.Biz buna karşı çıktık.Dindar gençlik değil;ahlaklı gençlik,çalışkan,güvenilir gençlik hedefimiz.Bunun örneğini isterseniz verebilirim.Oğuzelin de belediye başkanı olduğumda benden önceki arkadaş bir harita mühendisi almıştı.Benim dönemimde bu gencin sözleşmesi bitmişti.Teşkilattan şikayet geldi,bunu gönderin diye.Sebep olarak ta Pazarcıklı Alevi denildi.İsterse Yahudi olsun ben rızık kesen birisi değilim.Bu memlekette herkes eşit hakka sahibidir.Ben kişinin işine bakarım,ehliyet ve liyakatına bakarım,dürüst olup olmadığına bakarım,dedim.Ve arkadaşın sözleşmesini yeniledim.Sonra da kadro gelince kadroluda oldu ve halen çalışıyor.“Bütün insanlar kardeştir” Gelecek partisinin anlayışı şu; “Bütün insanlar kardeştir.Hepimiz Hz.Adem ile Havva’dan gelmedik mi.Buna inananda olur,inanmayanlar da.
Avrupa da da koalisyonlar bazen yürüyor bazen yürüyemeyebiliyor.Ama devlet kurumsallaştığı için beş altı ay devam edebiliyor.Memlekette AKP’ de son zamanlarda idarecilerin tamamı AKP’li haline geldi.En üst kademeden en alta kadar herkes korkusundan biat ediliyor.Biz korku iklimin kalkmasını istiyoruz.Gelecek partisi olarak ta memleketi korku ikliminden çıkarıp hukukun üstünlüğü hakim olsun.Adalet tecelli etsin.FETÖ’ den halen ülke temizlenmedi dediniz. Açıklar mısınız?Dün memleketi FETÖ’ ye teslim eden bu hükümet siyasi arena da asla FETÖ’nün üst kademesini temizlemediler.Antep’ten başlamak üzerede halen üst kademelerde oturmaya devam ediyorlar.Hani mücadele ediyordunuz? Çaycısını simitçisini alıp ta, üst kademede olanlara niye müdahale edemediniz?Sizce tamamına neden dokunulmadı?Dokunamazlar çünkü suç ortağılar.Suç ortaklığında da kavga olamaz.Buradaki en yüksekteki idareciye de söyledim.Bu memleketteki en iyi ortaklık nedir dedim? Oda suç ortaklığıdır dedim. Adam suçlanmış mahkemeye gitmiş. Mahkeme de aklanmış ama göreve iade edilmiyor.Hangi hukukta var bu söyler misiniz bana? hani hukukta bireysellik vardı.İnsanlar akrabalardaki suç ile değerlendiriliyor.Diğer yandan darbe yapanın kardeşini Hollanda’ya büyükelçi yapıyorlar.Kendi milletvekilleri dahi FETÖ borsasından bahsetti.FETÖ borsası da gerçekten oldu.Kayyumlarda atandı.O kayyumlar neler yaptı memlekette. Milletin malı yağma edildi.
Biz bu memlekette hangi terör örgütü olursa olsun herkes devletin kanunlarına uymak zorundadır.Mücadeleyi siyasetle,hukukla vereceksiniz.Dağa çıkarak,silah sıkarak değil.Gelecek Partisinin misyonu da bu.Biz halka gideceğiz,halka beraber olarak bu iktidarı seçimle devireceğiz.Şuana kadar millet korkuyla bastırılmış ve sandık bekliyor.Erken seçim var mı?Büyük ihtimalle olabilir.Çünkü bu ekonomik sıkıntıyla,bu siyasi atmosferle bu baskıya bu iktidarın devam etmesi zor görünüyor.2023’e giderse AKP diye bir şey ortada kalmayacaktır.Onun için erken seçim elzem görünüyor.Bizde diyoruz ki milletin sığınacağı liman olarak yola çıktık.Hukukun üstünlüğü adalet siyaseten korku iklimin kaldırılmasına yönelik problemleri de çözümü de biliyoruz.Halkla iç içe olacağız.Memleketin bakanı geldiğinde sabah kahvaltısını yaparken bütün yolları kapatmayacağız.Milletvekilleri tek başına halkla iç içe olacaklar.Yeniden huzur ve kardeşlik iklimine kavuşması için çalışacağız.