"Kadına tanınan haklar demokratik göstergedir"

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasının 88’inci yıl dönümü kutlamaları devam ediyor. Bu özel güne yönelik açıklamalarda bulunan Gaziantep Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Ayşe Teymur, "Bilmeliyiz ki Uluslararası alanda bir ülkenin en büyük demokratik göstergelerinden biri kadınlara tanınan haklardır" dedi. Teymur açıklamasında şu ifadelere yer verdi;"Kadın, tarihi süreç içerisinde ülkeden ülkeye değişmiş ve bunu belirleyen toplumsal ve toplum dışı faktörlerle insanlığa yön vermiştir. Eleştirel bir gözle baktığımızda erkek egemen bir yapının altında kendi varlığını, kadınlıktan çok insan olduğunu var etme yolunda savaş veren kadınlar görmekteyiz. Kadın artık toplumu şekillendiren en önemli varlık olmanın özgüveni ile kadına olan ihtiyacının farkındadır ve dünya genelinde siyasi alanda oldukça başarılı olmuş kadın örnekleri de mevcuttur.Türkiye tarihinin en önemli günlerinden biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde bütün dünya ülkelerinden  çok önce "5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasayı kabul ederek, Türk kadınına yasalar önünde erkeklerle eşit haklar vermiştir. Bilmeliyiz ki Uluslararası alanda bir ülkenin en büyük demokratik göstergelerinden biri kadınlara tanınan haklardır.  Nezihe Muhittin , 1923 yılının Haziran ayında Türkiye'nin ilk kadın partisini kurmuş olsa da; o tarihlerde Cumhuriyet henüz ilan edilmediği için bu eylemin herhangi bir hukuki veya yasal dayanağı da olmamıştır. Bu nedenle 1935 seçimleri, seçim tarihimizde başlı başına bir dönüm noktasıdır. Bu tarihe kadar milletvekili seçimlerine ne seçmen ne de aday olarak katılamayan Türk kadını, anayasanın ve öteki bazı kanunların seçimle ilgili hükümlerinin değiştirilmesi sonucu bu seçimlerde hem oy kullanmış, hem de milletvekili seçilerek 18 kadın parlamentoya girmiştir. Türkiye’de son yıllarda kadınların siyasette  sayıca daha fazla yer almaları yeterli olmamakla birlikte olumlu bir gelişmedir.  Tüm bu mücadele  içinde kadınların karar alma mekanizmalarında yer almaları ağır adımlarla ilerlese de sürdürülebilir kalkınma için  her alanda kadınlara ihtiyaç olduğu gerçeği kabul görmeye başlamıştır.Kadınlar olarak mücadelemiz devam ederken destek veren kişiler sadece kadınlar olmayıp gün geçtikçe bilinçli erkekler yanımızda olmaya başlamıştır. En güzel örneğini sayın başkanımız Dr. Samet Bayrak’tan   gördüğümüz bu destek için kendilerine teşekkür ederiz. Ne zamanki bir kadını dişi değil de "kişi" olarak görürsek, işte o zaman uygar ve ahlaklı bir toplum oluruz diyerek katılımlarınız için teşekkür eder sizleri saygı ve sevgi ile selamlarım."