Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, “Vergi ve SGK alacakları olmak üzere oda aidatlarından, öğrenim kredilerine, trafik para cezalarından, idari para cezalarına kadar uzanan geniş kapsamlı bir kamu alacağının yeniden yapılandırılmasını öngörüyor” diye konuştu.
Sosyal Güvenlik Kurumu İl Binası önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, “18 yıllık AKP iktidarının rutin hale getirdiği torba yasalardan birisi daha yasallaştı. Kamuoyu tarafından vergi ve prim affı alarak dillendirilen, “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Hakkında 7256 Sayılı Kanun” 17 Kasım tarihi itibariyle yürürlüğe girdi” dedi.
Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek açıklamasını şu şekilde sürdürdü;“Öncelikle sizlere ilgili kanunun kapsamı hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum; Devlet istihdamı teşvik amacıyla finansmanı işsizlik sigortası fonundan karşılanmak üzere patronlar için maliyet unsuru sayılan sigorta primi ödemelerini üstleniyor, pandemi sürecinde ücretsiz izin olarak gündeme getirilen ve günlük 39,24lira ile sınırlı kısa çalışma ödeneği uygulamasının süresini 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatıyor, varlık barışı adı altında sermaye sahiplerinin kayıt dışı paralarını, kayıt altına alıyor bir nevi kara para aklıyor, 2020 yılı sonunda bitecek olan faiz gelirlerine tanınan Gelir vergisi istisnasını 2025 yılı sonuna kadar uzatarak rant çevrelerini kollamayı sürdürüyor. Son olarak da başta vergi ve SGK alacakları olmak üzere oda aidatlarından, öğrenim kredilerine, trafik para cezalarından, idari para cezalarına kadar uzanan geniş kapsamlı bir kamu alacağının yeniden yapılandırılmasını öngörüyor. AKP Hükümetleri tarafından 18 yılda çıkarılan dokuzuncu yapılandırma kanunu ile karşı karşıyayız; geçmiş uygulamalara bakıldığında iki yılda bir çıkarılan kamu alacakları ile ilgili yapılandırma kanunları beklendiği gibi vergi ve prim gelirlerini arttırmadığı gibi mükelleflerin vergi ve prim borçlarını zamanında ödememe gibi bir alışkanlığa da yol açtığı ortadadır. Bu uygulamalarda en büyük haksızlığa uğrayanlar ise başta emekçiler olmak üzere vergisini zamanında ödeyen kesimlerdir. Yine yapılandırmaya dâhil edilmeyen en önemli borç kalemlerinden birisi de çiftçilerin borçları olmakla birlikte devlete ve kendi kooperatiflerine olan borçlarını ödeyemeyen çiftçilerin traktörlerine konulan haciz görüntülerini haber programlarında sıkça görüyoruz.”Çiçek açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Başta küçük esnafa pandemi dönemi başında, bankalar aracılığı ile verilen kredilerin vadelerinin geldiği halde ödenemediği kamuoyunun bilgisi dâhilinde olup yaşanılan süreçte esnaf odaları tarafından kamusal yükümlülükler açısından mücbir sebep ilan edilmesi talebi yükselmektedir. 7256 sayılı Kanunda her zaman olduğu büyük sermaye sahipleri ve rant odakları lehine düzenleme yapılırken emekçiler, küçük esnaf ve çiftçilerin gerek genel gerekse de pandemi dönemine ilişkin talepleri yok sayılmıştır. Şu an görüşülmekte olan asgari ücret belirleme süreci ile ilgili olarak asgari ücretin vergiden muaf tutulması ve asgari ücretlilerin sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması talebi bu yılda yok sayılmaya devam edilmektedir. Pandemide ikinci dalgayla birlikte pik sürecini yaşadığımız, günlük vaka sayılarında dünyada birinci ülke durumuna geldiğimiz bir süreçte kaygılarımız her geçen artmaya devam ediyor. Kısmi sokağa çıkma yasakları ve bazı kısıtlamalarla salgının önüne geçilmeye çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve Valilik kanalı ile ilan edilen genelgelerle her gün yeni önlemler ve kısıtlamalar açıklanırken bu konuda örnek olması gereken kamu kurumları açıklanan önlemlere uymama konusunda adeta birbiri ile yarışıyor.”