Gaziantep'te yaşayan bir kadın, İzmir'de yaşayan ve psikolojik sorunlar yaşayan kızına kargoyla kedi gönderdi. Genç kız kargoda kaybolan kedisi nedeniyle açtığı davada 4 bin 500 TL tazminat kazandı. 6 yıl süren davada Yargıtay kararı onayarak, emsal niteliğinde karar verdi.
Gaziantep’te yaşayan Ayşe Ö., İzmir’de yaşayan kızı Gizem Ü’ye ait olan Mix Breed cinsi 'Punky' isimli kediyi, kendisine göndermek üzere Turkish Cargo'ya teslim etti. Kedinin kızına teslim edilmemesi üzerine girişimlerde bulunan Ayşe Ö., hayvanın kaybolduğunu öğrendi. Ayşe Ö ile kızı Gizem Ü., kedinin teslim edilmemesi üzerine ise maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek 2014 yılında Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesinde başvurdu. Davacı Gizem Ü. kargo şirketi hakkında bin 600 lira maddi ve 10 bin lira manevi, annesi yönünden ise 5 bin lira manevi tazminat talep etti. Firmanın avukatı ise müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etti. Tazminat kararı onandı
6 yıllık yargılama sürecinde 3 defa Yargıtay’a giden dosyada Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesi, 13 Kasım 2019 tarihinde Gizem Ü’ye 200 lira maddi, 3 bin lira manevi tazminat, anne Özmen’e ise bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesine giden karar daire tarafından onandı. Bu kararın emsal nitelikte bir karar olduğunu belirten davacı Ünal ve Özmen’in avukatı Cuma Nacar, “Belki bundan sonra evcil hayvanlar için kargo şirketleri gerekli özeni ve dikkati gösterirler” dedi. “Ne kaybolduğunu ne öldüğünü söylüyorlar”
Davanın 6 yıl sonra sonuçlandığını aktaran Nacar, üniversiteyi yeni kazanan bir öğrenci ile annesinin kendisine müracaat ettiğini anlattı. Büroya geldiklerinde her ikisinin de çok üzgün olduğunu paylaşan Nacar, “Müvekkillerimden üniversiteyi kazanan hanımefendi üniversiteyi kazanmadan önce ailesinden bir süre ayrı kalıyor. Bunun üzerine kendisi birlikte bir kedi edinmeye karar veriyor. Yeni doğan bir kediyi alıyor. Kediye punky ismini veriyor. Kediyle o kadar iyi anlaşıyorlar ki yani neredeyse o ana kadar yaşadığı bütün acıları ve üzüntüleri unutuyor. Üniversiteyi kazanıp İzmir’e gittikten sonra orada çok büyük yalnızlık hissediyor. Bunun üzerine kedisini istiyor. Annesi de küresel ölçekte bir firma ile anlaşarak, kediyi İzmir’e İstanbul aktarmalı bir uçakla gönderiyor. Fakat sonradan kedi bir türlü kızının eline geçmiyor. Çok büyük üzüntü yaşıyorlar. Ellerinde belgeler var. Fakat havayolu şirketi bir türlü açıklama yapmıyor. Yani ne kaybolduğunu ne de öldüğünü söylüyorlar” ifadelerini kullandı. “Maddi yönden sadece kedinin bedeli ödendi”
Kargo şirketinin savunmasının çok üzüntü verici olduğunu dile getiren Nacar, firmanın kediyi canlı bir varlık olarak görmediğinin altını çizerek, "Oysaki sivil havacılık kanunu burada nasıl bir yargılama yapılacağını çok açık bir şekilde söylüyor. Fakat havayolu firması genç hanımefendinin üzüntüsünü telafi edip gönlünü almak yerine davayı uzattıkça uzattı. Savunmalarında bir aracın pert olmasını örnek vererek savunma yaptılar. Yani onun bir canlı olduğu unutuldu. Kedi Punky’nin her ne kadar 200 liraya satın alınmış ise de kediyle ilgili her türlü muayenesinin yapıldığı aşı kartlarıyla sabit. Biz en azından yani şimdiye kadar yapılan toplam masraflarıyla beraber maddi tazminatın ödenmesini istemiştik. Ayrıca da hem kedinin sahibi olan genç kıza hem de onun annesi için manevi tazminat talebinde bulunmuştuk. Ancak maddi yönden sadece 200 lira kedinin bedelinin ödenmesine hükmedildi. Birde kedinin sahibi olan genç kız için 10 bin lira manevi tazminat talebinde bulunmamıza rağmen 3 bin lira, genç kızımızın annesi için de bin 500 lira manevi tazminata hükmedildi” şeklinde konuştu. Yargılama 6 yıl sürdü, karar 3 defa Yargıtay’a gitti
Dosyanın Yargıtay’a 3’üncü gidişinde onandığını sözlerine ekleyen Nacar, “Manevi tazminat miktarı çok düşük oldu. Başkaları için o kedi çok önemsiz olabilir ama gerçekte o kedi hem genç kız hem de annesi için çok kıymetliydi. Artık aileden bir haline gelmişti. Her iki yönlü de tazminat miktarı çok düşük kaldı. Şimdiye kadar belki de benzer birçok olay yaşanmıştır. Ancak ben burada her iki müvekkilimi de tebrik ediyorum. Bu konuya hassasiyetle eğilip sonuna kadar takipçisi oldular. Bu karar emsal nitelikte bir karardır” dedi.