Her mevsim başka bölgede zorlu koşullarda çalışan mevsimlik işçiler, kurdukları çadırlar rahat ve konfor bakımından Mısır'ın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin ünlü bedevi çadırını aratmıyor. İşçilerin çadırında buzdolabından çamaşır makinesi ve televizyona kadar her şey bulunuyor.
Her yıl olduğu gibi memleketlerinden kilometrelerce uzaklardaki tarla, bağ ve bahçe yada ormanlarda çalışan mevsimlik işçiler, aylarca kaldıkları bölgelerde çadırlar kurarak yaşamlarını gittikleri bölgenin koşullarında sürdürüyor. Gittikleri bölgedeki arazi ve yaşam koşullarına göre 8-10 saati çalışarak geçiren mevsimlik işçiler geriye kalan zamanlarını ise kurdukları çadırlarda geçiriyor. Her türlü rahatlığın düşünüldüğü çadırlarda, buzdolabı, çamaşır makinesi ve televizyon, uydu anteni gibi teknolojik cihazlar da yer alıyor. Yatak yorgan ve battaniyelerini de yanında getiren işçiler, cep telefonları ile de internete girerek hayatı yakından takip ediyor. Aşırı sıcakta veya yağmurlu havalarda da naylon çadırlarda konaklamak zorunda olan işçiler, su ihtiyaçlarını ise çevredeki kuyulardan yada çadırların önüne çektikleri su tankerlerinden, elektrik ihtiyaçlarını ise yakındaki trafolardan yada jeneratörlerden sağlıyor. Naylondan kurulan çadırlar, Mısır'ın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin dış ülke gezilerinde kullandığı ve devlet başkanlarını ağırladığı çadırlar kadar lüks olmuyor. Göçebe hayat yaşamaya alışkın olan işçilerin çadırları, günlük ihtiyaçlar ve konfor anlamında Kaddafı'nin ünlü bedevi çadırını aratmıyor.
Büyükler 50 küçükler 20 TL kazanıyor
Göçebe ve zorlu yaşam koşullarına rağmen konforlarından da vazgeçmeyen işçiler, tarlalarda ise biber, domates, pamuk, kayısı, fındık, fıstık ve çay gibi ürünleri hasadında çalışarak günlük yevmiyelerini kazanıyor. Pamuk ve biber tarlalarında çalışan işçiler kişi başına 50-60 TL yevmiye alırken, çalışan çocukları ise günlük 20-30 TL arasında para kazanıyor. Bölgede biber ve pamuk toplayan tarım işçilerinden Adem Kılıç, Rahme Kılıç, Derdi Kılıç, Sariye Subaşı Şanlıurfa'dan 4-5 aylığına bölgeye geldiklerini belirterek, kışın ihtiyaçlarını karşılamak için buradan kazandıkları paraya mecbur olduklarını ifade etti. Yanlarındaki çocukları ise memleketlerinde bu kadar uzun süreliğine bırakacak kimse bulunmadığını belirten işçiler, çok küçük çocuklarının ise zaman zaman sıkıntı yaşadığını kaydetti. Kimi zaman bebekleri ile tarlada çalışan işçilerin okul çağındaki çocukları ise yaşıtları okula giderken onlar ise tarlalarda ekmek parası kazanıyor.
Türkiye'nin hemen her yerine çalışmaya gittiklerini anlatan işçiler, kimi zaman çay, kimi zaman kayısı, kimi zaman fındık, kimi zaman da domates topladıklarını da hatırlattı. Öncelikli ihtiyaçlarını çadırları birlikte yanında getirmelerine rağmen yine de zorlu koşullarda yaşam mücadelesi verdiklerini kaydeden işçiler, "Bizler genelde yaptığımız iş kadar para alıyoruz. O yüzden çocuklarımız da bize yardım ediyor. Onlar da yazın çadırda duramadıkları için tarlalara geliyor. Daha küçük çocuklar da tarla kenarına koyduğumuz kurduğumuz yatakta oluyor. Geçim kaynağımız olduğu için bu şekilde göçebe bir yaşama mecburuz" diye konuştu.