Ak Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan TBBM’de yaptığı konuşmada endüstri bölgelerini kapsayan ve lojistik köylerin önünü açan reform paketine ilişkin konuştu. Erdoğan, yatırımcıların önünü açacak olan paketten daha önemlisinin milli birliğinin ve bütünlüğünün sağlanmasıdır dedi.
“Bu getirilen reform paketi aslında özelliği itibarıyla organize sanayi bölgelerini reforme eden, yasal boşluklarını tamamlayan, endüstri bölgelerini denetleyen, lojistik köylerin önünü açan ve Türkiye'de son yıllarda artan sanayideki üretim artışına yetebilecek ve yatırımcıların önünü açmakla alakalı bir pakettir. Tabii bunları yaparken ülkemizin de millî birliği, bütünlüğü çok önemli” şeklinde konuşan Erdoğan, “Şunu kabul etmeliyiz ki gerek ülkemiz üzerinde gerekse bulunduğumuz coğrafya üzerinde emperyal güçlerin sürekli şekilde projeleri var, hesapları var. Bu hesapların iki tane amacı var. Bir tanesi, Türkiye gibi hızla büyüyen, yükselen, çevresinde lider olan ülkeleri durdurmak. İkincisi de, bu coğrafyada yüz elli yıldır, özellikle petrolün bulunmasından sonra cetvelle çizerek oluşturdukları ülke sayılarını sürekli şekilde çoğaltarak emperyalizmlerinin devamını sağlamak, buraların zenginliklerini alabilmek, buraları fakirliğe mahkûm edebilmek. Tabii bunu çok usta bir şekilde yıllardır başardılar. Şimdi, geldiğimiz nokta yüz yıl önceki yarım kalan projelerini tamamlamak üzere ve bunları yaparken de çevremizdeki ülkelere şöyle bir bakalım. Irak'tan tutan Libya'ya kadar, Tunus'a kadar, Fas'a kadar, Cezayir'e kadar, tamamen bizim coğrafyamızın sınırlarında -Suudi Arabistan da buna dâhil- hepsinin üzerinde projeleri var, buraları, tekrar yeni bir şekilde böl-parçala-yut taktikleri var ve bu coğrafyada parçalanmış küçük devletlere bile tahammülleri yoktur. Eğer onların yer altı zenginlikleri çok güçlüyse onları tekrar geriletmek, onların tekrar burunlarını sürtmek, tekrar onların kaynaklarına el koymak, masa üzerinde alım satım yaparcasına yüz milyarlarca dolarlık silah ya da farklı projelere imza attırarak sömürülerini devem ettirmekteler.”
“FAİLİ MEÇHUL ÜRETMİŞLER”
Erdoğan yazılı açıklamasını şu şekilde sürdürdü;“Tabii, bunları yaparken Türkiye gibi ülkelerde de "haklı", "haksız"; "güçlü", "güçsüz" gibi, "mağdur olmuş", "mağdur edilmiş", "mağdur etmiş" gibi isimlerle kitleleri birbirine düşman etme, bunlar birbirleriyle uğraşırken de asıl maksatlarına ulaşma yollarını denemişler. Evet, bir yandan faili meçhulleri üretmişler; tabii ki kimsenin kabul edebileceği bir olay değil bu ama diğer yandan da kendi kurdukları örgütlere yandaşlar bulmuşlar. O yandaşlarını konuşturmuşlar, o yandaşlarının eline silah vermişler, dağlara çıkarmışlar, dağlardan şehre indirmişler, kır gerillacılığı yaptırmışlar, o ülkeye huzur vermemişler. Bunların parçası olmamak lazım. Tabii ki, bunların parçası olmaya devam ettiğimiz müddetçe, bu kürsüde bunların sözcülüğünü yaptığımız müddetçe, kanlı örgütleri burada övdüğümüz müddetçe, yermediğimiz müddetçe de emperyal güçlerin burada birer kuklası durumuna düşeriz. O zaman ülkemize yazık ederiz. Ellerimizde olan güçlerimizi iyi kullanmamız lazım. Ülkemizi büyütmemiz lazım. Kalkınmamızı sağlamamız lazım. Bunu yapmak yerine biz kalkıp binlerce insanın ölümüne sebep olmuş emperyallerin silahlı güçlerinin savunuculuğunu yapmamalıyız burada. Bu kürsü, millî iradenin kürsüsü, bütünlüğümüzü korursak, tabii ki topyekûn kalkınmamızla, birlik beraberliğimizle bizimdir. Ülkede akan tüm kanların ağlayan anneleri yine bu ülkenin insanları değil mi? Bu duygularla hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”