Gaziantep'te halı fabrikasında çalışan işçilerle bir araya gelen AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, kendisinin de milletvekili olduğu Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığını hatırlatarak, "2002-2007 yılları arasında bu ülkeyi nasıl yönettik gelin bize sorun. Çünkü Ahmet Necdet Sezer gibi bir Cumhurbaşkanı vardı" dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, Şahinbey Mehmet Tahmazoğlu, belediye meclis üyeleri ile birlikte 16 Nisan referandumu çalışmaları kapsamında Gaziantep organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren bir halı fabrikasında çalışan işçilerle buluştu. Yemekte işçilere hitaben konuşan Milletvekili Uzer, "Türkiye’de şuanda bir problem yok. Cumhurbaşkanımız bizim kurucu liderimiz, Eski Genel Başkanımız, bizim insanımız. Başbakan’da AK Partinin Genel Başkanı ve bizim liderimiz. Şu anda problem yok. Yani Cumhurbaşkanı ile Başbakan aynı pencereden bakıp, karar veriyorsa problem yok. Aralarında uyum var ise problem yok ama yarın ilerde 2019 da Başbakan'dan ve Cumhurbaşkanı'ndan herhangi biri farklı görüşlerden olursa bu ülkeyi yönetmek imkansız hale gelir.
Bunu biz görüyoruz ve bunun için bu fırsat düştüğünde bu teklifi sizlerin huzuruna getirdik. 2002 yılında tek başımıza iktidar olduk. Bende 2002’de Gaziantep'ten Milletvekili seçildim, Ankara’ya gittik. Siz gelin 2002 ile 2007 arasında bu ülkeyi nasıl yönettik bize sorun. Çünkü Ahmet Nejdet Sezer bir Cumhurbaşkanı vardı. İnan bize kan kusturdu, çok sesimiz de çıkmadı. Çıkamadı. Niye uzlaşmak zorundayız. Ülkeyi yönetebilmek için onla kavga etmemek zorundayız. Eğer o gün Ahmet Nejdet Sezer değil de Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olsaydı, biz 2002 2007 arasında Türkiye’yi uçururduk. Her şeyimizi engelledi, her şeyimize müdahale etti. Zaten biliyorsunuz, o Çankaya köşkünden de dışarıya çıkmadı. 7 yıl görev yaptı, bir kez yurt dışı seyahatine gidip de Türkiye’yi temsil etmedi. Ben 5 yıl Milletvekilliği yaptım. Çankaya köşkünü Ahmet Nejdet Sezer Cumhurbaşkanı iken görmedim .Cumhuriyet Halk Partili milletvekillilerini eşi ile çağırır. Bizi çağırmazdı. Eşimiz başörtülü diye. Böyle ayrımcılık yapan ve bu memlekete nifak tohumların eken bir adamdı. Ülke yönetiminde keyfiyet olmaz ama O yaptı. 2007 yılında O da gitti. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye derin bir nefes aldı ve Türkiye’deki vesayetler bir bir bitti" ifadelerini kullandı.