MHP Gaziantep Milletvekili ve Genel Başkan adayı Ümit Özdağ ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Alman parlamentosunun aldığı “soykırım” kararını protesto etmek amacı ile Berlin’de bir konferans verdiler. Ümit Özdağ, “soykırım” tasarısını kabul eden Alman Parlamentosunu eleştirirken Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’da “soykırım” iddialarına ilgili batılı ülkelerin kendi arşivlerindeki belgelerle yanıt verdi. Konferansta ilk sözü alan Özdağ, Alman parlamentosunun aldığı kararın Türk Alman ilişkilerindeki konjonktürel gerilim ile yakından ilgili olduğunu söyledi. Kararın tarihi kökenleri olan Türk Alman ilişkilerine zarar vereceğinin altını çizen Özdağ şu ifadelere yer verdi : “Suriye merkezli Ortadoğu krizinin Avrupa üzerindeki etkileri, Türkiye’nin jeopolitik ve politik istikrarı ölçüsünde azalacak veya artacaktır. Bu noktadan bakıldığında konjonktürel gerekçelerle Türk Alman ilişkileri, haksız, adil olmayan, hatta düşmanca karar ve politikalar ile baskı altına alınarak her iki tarafın da karşılıklı menfaatlerine ağır zarar veriliyor. Alman hükümeti ve parlamentosu bu karar ile Türk tarihini karalayarak, Batı Asya’da ve Ortadoğu’da istikrara değil istikrarsızlığa hizmet etmiştir. Ayrıca alınan bu karar Almanya’da Türk düşmanlığının artması için bir zemin oluşturacaktır. Alman Parlamentosu, haksız ve tarihsel olarak yanlış kararla, bir yasama organı iken kendisini yargı organı yerine koymuş ve savunma imkanı bile vermeden yargısız infaz yapmıştır” Daha sonra söz alan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’da, pek çok ülkenin konuyla ilgili arşivlerinde ciddi araştırmalar yaptıklarını fakat Ermeni arşivlerinin kapalı olduğu ve bu arşivlere girilmesinin engellendiğini söyledi. Halaçoğlu, gerçeklere ulaşmanın yolunun farklı pencerelerden olaya bakmak ve ona göre değerlendirmek olduğunu ve kendilerinin de araştırmalarında bu yolu izlediklerini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti olarak Ermenistan’a uluslararası bir tarihçiler komisyonu kurulmasını ve bu komisyonun bütün arşivleri inceleyerek bir karar vermesini ve bu kararın iki ülke tarafından kabul edilmesini önerdiklerini fakat bu önerinin reddedildiğini hatırlattı. Soykırımın da tanımını yapan Prof. Dr. Halaçoğlu “Soykırım dediğinizde insanların ölmesi değil, devletler tarafından kasıtlı ve sistemli olarak öldürülmesi söz konusudur. Aksi takdirde bir savaşta ölen insanlar tabi ki olacaktır ve nitekim de olmuştur. 1798 yılında Fransız ihtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik akımı Osmanlı Devletini etkilememiştir. Ancak misyoner okullarının açılmasından sonra bunların etkisini görüyoruz. Mesela 1862 senesinde kurulan Robert Koleji ki bir misyoner okuludur 1868 de ilk mezunlarını vermiştir ve bu ilk mezunlar da Bulgar isyanının elebaşlarıdır. Ermeniler bazı ülkelerin kışkırtmaları neticesinde Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde isyanlar çıkarmışlar ve işgalci ordulara katılmışlardır. Bütün bunlar aslında Almanların kendi arşivlerinde de var. Bunların kimler tarafından kışkırtıldığı, nasıl silahlandırıldıkları, kimlerin ordusunda çatıştıkları, kaç çete kurulduğu Alman arşivlerinde var zaten. Türklerin bunlarla nasıl mücadele etmek zorunda oldukları, arkadan nasıl vurulduklarını anlatıyor Alman belgeleri. Zira Zeytun’daki, Adana’daki, Sivas’taki isyanı nasıl değerlendireceksiniz” Sözde Ermeni soykırımı tasarısını Alman meclisine getiren Cem Özdemir’i de eleştiren Halaçoğlu, “Basına yansıdığına göre ‘Musa Dağı’nda 40 Gün’ romanını okumuş, çok etkilenmiş ve bu nedenle tasarıyı desteklemiş. Musa Dağı’nda gerçekte ne olmuş İngiliz ve Fransız arşivlerine baksın. Sadece bir roman okuyup da gerçekleri görmeden buna destek oluyorsan ve böylesine ağır bir suçla suçluyorsan bir milleti, kimse kusura bakmasın insanlıktan nasibini almamışsındır” dedi. Alman parlamentosunun aldığı kararın siyasi bir karar olduğunun altını çizen Halaçoğlu, Almanlar’ın bunun soykırım olmadığını aslında çok iyi bildiklerini zira soykırımın ne olduğunu dünyada en iyi Almanların bildiğini söyledi. İki milletvekili, Berlin’de Talat Paşa'nın bir Ermeni terörist tarafından şehit edildiği yeri ziyaret ederek çiçek bırakacak ardından Nazi Almanya’sının Yahudileri yok etmek amacı ile karar aldığı Berlin yakınlarındaki Wansee'deki villayı ziyaret etikten sonra yurda dönecek.
Karslıgil, yaşamını yitirdi
2016-06-19 07:29 - Mobil