Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından organize edilen ‘ özgürlük için basın' projesinin tamamlandığı duyuruldu. Gaziantep'teki yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı programda, 24 ay süren proje kapsamında hazırlanacak rapor ve çözüm önerilerinin kamuoyu ile paylaşılacağı duyuruldu. Basın çalışanlarının yaşadığı sıkıntı ve sorunların raporlar halinde hazırlandığını ve önümüzdeki günlerde deklare edileceğini açıklayan Özgürlük İçin Basın Projesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Komite Başkanı Murat Atay, “Biz yaşanan sıkıntıları raporlar halinde sunduk ve bu rapor önümüzdeki günlerde yayınlanacak bu konuda sıkıntı büyük ve bu yaşanan sıkıntı bölgemizde cereyan eden olaylar bize de negatif olarak yansıyor” dedi. Programda konuşan Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ise, “Projenin sorumluluğu tamamen Gazeteciler Cemiyeti’ne aittir. Yani Avrupa Birliği (AB)’nin yalnızca bize bir mali destek sağlama imkanı vardır. Bunu da zaten belirttik. 45 yıla aşkın meslek hayatımda hiçbir zaman gönül rahatlığıyla basın özgürdür diyemedim. Çünkü ben 1960 ihtilalini ilkokulda öğrenciyken babamdan dolayı yaşadım. O dönem babamı aldılar götürdüler hapiste yattı. 12 Mart muhtırasını yaşadım. Aslında cumhuriyetin ilanından bu tarafa hemen hemen yarısından büyük bir bölümü cumhuriyet tarihimizin sıkı yönetimlerle olağan üstü hallerle geçmiş bir dönem. Maalesef yaşadığımız bu dönemde de basın özgürlüğünün önünde çok ciddi engeller var” şeklinde konuştu. Basında özgürlüğün yalnızca gazetecilerin özgürlüğü olmadığı belirten Bilgin, "Basın özgürlüğü yalnızca gazetecilerin özgürlüğü değildir. Biz eğer basın özgürlüğünü savunuyorsak demokrasi ihtiyacımızdan kaynaklanıyor. Demokrasi basın özgürlüğü yaşam için olmazsa olmaz değerdir. Basın olmazsa demokrasi yaşayamaz demokrasi olmazsa da basın özgürlüğünden söz etmemiz mümkün değildir. Bir gazetenin çok satması yahut bir televizyonun çok izlenmesi, bir radyonun çok dinlenmesi hiçbir zaman onu ulusal yapmaz. Ben Anadolu’da eskiden beri kurşun kokan matbaalarda gazetelerini yaşatmaya çalışan bu ülkenin birliği ve dirliği için uğraşan bu bayrağın dalgalanması, ezan sesinin dinmemesi için mücadele Anadolu’da ki bir gazeteye İstanbul’da ki pek çok gazeteden çok daha ulusal olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Basında yaşanan sıkıntılar konusunda hazırlanan proje üzerine ciddi anlamda bir uğraş verdiklerini belirten proje koordinatörü Yusuf Kanlı, “Biz 2 yıldır bu projeyi sevgili Murat başkanım ve diğer komitelerle birlikte götürüyoruz. Gerçek anlamda çok ciddi bir uğraş veriyoruz. Bu projenin her şeyi süzgeçten geçmiş ve her şeyi doğrulatılmış. Her vaka en az 2 kaynaktan doğrulatıldıktan sonra onaylanmıştır. Hiçbir zaman duyduğumuzu 'miş'li geçmiş zamanla olmuş mudur acaba diye yazmadık” söyledi.