Leylek, kadınların korunması için daha etkili adımlar atılması gerektiğini vurgularken, "Kadın cinayetleri, 24 yıldır süregelen yanlış politikaların bir sonucudur. İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuzca çekilen bir ülkenin kadınlarını koruması mümkün değildir. Artık bıçak kemiği değil, boğazımızı kesiyor. Siyasi değişim olmadan bu şiddetin sona ermesi imkansız" dedi.
BAŞKAN LEYLEK SERT ÇIKTI “ ERKEN SEÇİM ŞART”
Son günlerde yutkunmakta zorlandığımız acı şiddet ve kadına yönelik cinayetler için Başkan Leylek sert ifadelerde bulundu .
“Yeter artık falan deyip boşuna oyalanıyoruz . Biz tüm STK ları göreve çağırıyoruz , öncü oluyoruz , herkes sadece şu bu diye konuşuyor, ama gerçeği kimse dile getiremiyor bu şehirde . 24 yıl önce kafası kesilen kadın duydunuz mu ? Bizler bu tür vahşetleri sadece Hizbullah hücre evlerinde görmüştük, o da Gaziantep’te idi !
Bizler GAGİKAD olarak laf cambazlığı yapmaz , bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın hiç demez , gerçekleri tokat gibi söyleriz.
KADIN CİNAYETLERİ SİYASİ POLİTİKANIN ESERİDİR
Bu konu net budur! Mevcut politikanın değişim göstermesi için yeterince konuştuk . Bir kereden bir şey olmaz dediler ! Sonra yine konuştuk “ gece o saatte ne işi var orda!” dediler . 8 yaşındaki Narin’i boğup namaz kıldığını ifade edenleri gördük . İslamiyetin en derin faziletlerini unutturup, Müslümanlığı şekilci ve simgesel basitliğe çekmeye çalıştılar .
24 yıldır kadın üzerinden erkeklerin konuşması bir türlü bitmedi . Kadın ve çocuk üzerinden siyasi politika yaparak malesef halkımızı derin bir cehalet uçurumuna ittiler . Ne hukukla ne eğitimle bu konunun düzelme şansı yoktur . Kendimizi kandırıp yeniden denize düşüp yılana sarılmaya gerek yok , yüzmeyi öğreneceğiz Çünkü kadına yönelik şiddet politikasının değişmesi şarttır . Ve ne acıdır ki bizzat ilk imzacısı olduğumuz İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ‘ nden bir gecede hem de hukuksuz olarak çıkarıldık. İşte sonuç ortada ! Bunun vebalinde yükü de suçu da siyasidir.
İlk günden beri bu şehirde tek başımıza bağırdık , yazdık çizdik “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR” dedik . Biz bunu derken kimse ağzına alamadı. Kötü bir şey mi söylüyoruz; kızlarımızı ,kadınlarımızı, analarımızı bacılarımızı koruyalım diyoruz . Siz öldürelim mi diyorsunuz ? Ne diyorsunuz ? Sessiz mi kalacaksınız ? Bunu hep bir ağızdan söylemek şart . Artık bu politikanın değişmesi şart .
24 yıldır ÖLÜYORUZ , dayak yiyoruz , tacize tecavüze sokak ortasında , çocuklarının yanında kadınlar öldürülüyor. Bu mu politikanız ? Artık bıçak kemiğe dayanmadı ! O bıçak kadınların boğazını kesti . Bu gün uluslararası milyonlara hitap eden bir sosyal medya kullanıcısı “ TÜRK KADINLARI İÇİN YARDIM ÇAĞRISINDA “ bulunuyor . Biz kendimiz kalkamıyoruz mu ayağa ? Atatürk’ün yerlerden alıp göklere çıkardığı Türk kadınını gaflet ve sefalet içinde sokak aralarında Ortadoğu’nun vahşetine gömdünüz. Bu politika, bu siyasi iklim ,bu siyasi yöneticiler değişmelidir . Sebepte sonuçta matematik kadar şeffaftır. ERKEN SEÇİM ŞARTTIR, biz susarak bu vahşetlerin hiç ortağı olmadık, olmayacağız .“