“1970 yılında, dört kardeşin üçüncüsü olarak Gaziantep’te dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Gaziantep'te tamamlamıştır. Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinde yapmış olup Yüksek Lisans eğitimini Hasan Kalyoncu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamlamıştır. Otomotiv, sigorta yapı ve makine sektöründe faaliyet gösteren grup şirketinde yönetim kurul üyeliği beraberinde yönetici olarak çalışmaktadır.-Gaziantep Genç İş Adamları Derneği Kadın İcra Kurulu,-Kadın ve Demokrasi Derneği Gaziantep Temsilciliği İcra Kurulu,-TOBB Kadın Girişimciler İcra Kurulu,-Kent Konseyi Kadın Meclisi İcra ve Yürütme Kurullarında görev,-Gaziantep Gastronomi Turizm Derneği yönetim kurul üyeliği,-Ak Parti 2014-2019 yıllarında Büyükşehir ve Şehitkamil Belediyesi meclis üyeliği,-Ak Parti Kadın Kolları Siyasi Hukuk İşleri Başkanı olarak görevini sürdürmektedir.-AkParti Şehitkamil Belediye Meclis üyeliği devam etmektedir.Kent bünyesindeki kadınların kariyer, meslek ve kişisel gelişimini geliştirici birçok projede yürütücülük yapmıştır. Kadınların siyasete aktif katılımı için etkinlikler düzenlemiştir.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1970 Gaziantep doğumluyum. Seksen yılındaki darbeden tüm ülkenin etkilendiği gibi bizim ailemizde etkilendi. Ataerkil bir toplumunda etkisiyle kız çocuklarının şehir dışına okumaya gönderilmemeleri gibi nedenlerle çok istediğim eğitim hayatım yarım kaldı.İyi bir ev hanımı olarak yetiştirildim ve kız meslek lisesi çocuk gelişimi bölümünü bitirdim.1990 Yılında evlendim ve iki erkek çocuğum oldu.
“Öğrenme arzusu”
Öğrenmeyi seven bir insan olarak içimde her zaman okuma arzusu vardı.Tam da çocuklarım büyümüş yarıda kalan eğitimimi tamamlamak istediğimde Türkiye’deki bir çok kadını etkileyen ve bir neslin gerilemesine neden olan başörtü yasağından bende etkilendim.Bu nedenle çok isteyip tam da kendinize yön vermeye çalıştığınız bir zamanda bu tarz engellerle hayatınıza yapılan müdahaleler sizi daha da güçlendiriyor olsa gerek kendimi sosyal mecralarda yetiştirmeye karar verdim.Tabi bu durum beni yıldırmadı.Kendim karar verebilme aşamasına geldiğimde bu seferde başörtüsü yasağı yüzünden üniversiteye gidemedim.Başörtüsü sorunu ortadan kalkınca da 21 yıl aradan sonra üniversite sınavına girdim.Bu arada Aktif iş hayatında olduğum için örgün eğitim bana uymayacağından A.Ö İşletme Fakültesini bitirdim.
Siyasi hayatınız da o zaman mı başladı?
Siyasi hayatımdan öncesinde 2000 yılından itibaren GAGİAD gibi önemli sosyal derneklerde aktif rol aldım.Ama o dönemlerde kadınlar sadece derneklerde erkeklerin bir yan kurulu olarak devam ediyordu. Onlarda iş adamlarının eşleriydi. Kendiliğinden üye olabilen bir iş kadını o yıllarda yoktu.Sonrasında zamanla aşıldı.Biz yine de orada da güzel işler yaptık.
“Küçük yaşlardan itibaren siyasetin içindeydim”
Aslında siyaset insanın hayatının her alanında var.Yerel seçimler öncesinde arkadaşlarla zaman zaman,”kadınlar neden karar alma mekanizmalarında aktif yer almıyorlar” diye istişareler yapıyorduk. Ben de siyasetten uzak değildim.Babam eski bir siyasetçiydi ve Erbakan’ın il başkanlığını yapmıştı.Toplumda iyi işler yapalım,Kendi menfaatimize değil toplumun menfaaitine güzel işler yapanlardan dizayn edecek insanlardan olalım hesabıyla ve çevremin de etkisiyle yerel seçimlerde meclis üyeliğine aday oldum.
Aileden destek geldi mi?
Ben siyasete atılırken de,iş hayatına atılırken de ailemdeki erkekler karşı çıkmadılar.Hatta babam çok sevinip ”kızım,halka hizmet Hakka hizmet” tir.Seninde siyasete meyletmene çok sevindim” dedi.Fakat annem, belki de koruma içgüdüsüyle mi bilmem tepki verdi.Ama ben annemi de ikna edip adaylığımı sundum ve teşkilattan gelmediğim halde 3.sıradan aday oldum. Bu bana da sürpriz oldu. İşi çabuk kavrayıp hemen adapte olarak 7/24 vatandaşa hizmet noktasında çalıştım. Telefonum sürekli açıktır ve gelen aramaları dinleyip elimden geldiğince talepleri üst yönetimlere bildirerek köprü olmaya çalışırım.
Kadın olarak siyasi arenada ilerlemenizde ki en önemli etken ne oldu diye sorsak?
Ben eğitim her türlüsünü alıp içselleştirmeyi seven bir yapım var.Alakam olmadığı halde servis ve sunumla ilgili Boğaziçi Üniversitesinden sertifikam dahi var.Belediye de fırsat eşitliği komisyonu da benim ufkumu açmıştır. Kadın dostu kent programı, kadına duyarlı bütçeleme ile ilgili eğitimlere katıldım.Bu eğitimler kendi kişisel gelişimim için çok faydalı oldu.Ve eğitimler her zaman devam ediyor.İş hayatı ile sosyal hayatı harmanlayarak ve doğru iletişim becerilerine sahip olarak ortaya çıktı koyabileceğiniz güzel işler yapınca ilerleme kaçınılmaz oluyor.Bulunduğum mevkide de şimdiye kadar edindiğim network sayesinde inandığım işler ortaya koyduğumda ve niyet iyi olduğunda önünüze bir çok kanaldan yardım gecikmeden geliyor.Bazen kendime sormuyor değilim ben hayatın neresindeyim diye?Galiba ben siyaset,iş dünyası ve sivil toplumu harmanlayarak ilerleyen bir sosyal girişimciyim.Tüm kadınlarımızın da kendilerine bunu sormaları gerekiyor. Her birimiz farklı becerilere sahip insanlarız önemli olan kendi kişiliğimizin ne olduğunu kavrayabilmek.İşte o zaman hem kendimize hem de topluma faydamız olabilir.
Kent konseyi başkanlığına giden yol buradan mı başladı?
Aslında uzun zamandır kadın örgütlerinde kadın meseleleri ve projelerinde çalışmak sizin kadına yönelik projeleriniz,ve eğitimleriniz size belli yönde bakış açınızı kazandırıp o yöne çevirip,uzmanlaştırıyor.Ben bu alanda çalışarak Kent konseyi kadın meclisi başkanlığına kendimi hazırlamış oldum diye düşünüyorum.Bu dönem içerisinde uluslar arası kuruluşlarla çalışma fırsatım oldu.Onlarda gelişimime katkı sundu.Okuma sevdamı da bu arada devam ettirip Kal.Ün. Siyaset Bilimi Uluslararası Bölümünde yüksek lisansımı derece ile bitirdim.Bu eğitimi alırken de kadın ve siyaset üzerinde çalıştım.Hatta akabinde Büyükşehir belediyesinde görevim devam ederken yerel seçimler öncesi kadınların karar alma mekanizmalarında daha çok yer bulması amacıyla YEREL SİYASET AKADEMİSİ düzenledim.Bu model bir çok ilde aynı formatta temsilciliklerde uygulandı.
“Kadın Meclisinin ilk kuruluşundan beri varım”
Kadın meclisinin bir önceki döneminde kuruluş aşamasından itibaren yer aldım ve bu dönemde de başkanlık yapıyorum.Kent konseyi halkın belediyenin hizmetlerini bilmediği noktada onların bilgilendirilmeleri,daire başkanları ile bilgi akışının sağlanması noktasında ciddi emeklerim oldu. Benden önceki dönemdeki kendisinden çok şey öğrendiğim Funda başkanıma da çok teşekkür ederim.Güzel çalışmalara imza attı.
Pandemi süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi?
Pandemi döneminde bizler için fedakarlık yapan sağlık çalışanlarımızı önceliğimiz olup,onlar adına empati yapıp bu dönemde kent kadınından ne beklerdim?Diye içselleştirerek kentte yalnız olmadıkları olgunsunu vermek için arkadaşlarımıza danışarak imece usulü ile ikramlıklar hazırladık. Ekip dinamik ve çok güzel. Onların yönlendirmeleri benimde geçmişten gelen tecrübelerle karşılığı olan güzel ve hızlı işler ortaya çıkarıyoruz.
“Kent konseyi= ortak akıl” sunduğunuz projeler nasıl karşılık buluyor?
Herkeste bir beklenti var ama bizim bunları iyi kategorize etmemiz gerekiyor. Kentin önceliklerine önem vermeliyiz.Yedi ayrı komisyonumuz var. Kadının neye bakacağı, ihtiyaçları konusunda akademisyenlerimizle,aktif üyelerimize istişare edip ortak akıllarla verimli fikirler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
Kadına şiddetle ilgili kadın meclisine müracaat edenler oluyor mu?
Evet oluyor.Bu durumda kent konseyi olarak direkt belediyenin ilgili şube müdürlüğüne bildiriyoruz veya aile sosyal politikalara bildiriyoruz. Mağduriyet varsa avukat arkadaşa yönlendiriyoruz. Meramlarını anlayıp aslında danışman gibi çalışıyoruz.Şiddete de dem vuracak olursak biz küçük problemlerle bir yol alamayız.Sisteme birazcık düzen getirilmelidir. Yani karar vericilerin sistemin aksaklıklarını giderecek önlemleri almalarında onlara öneri getirebilmek adına çalışmalar yapıyoruz. Bir de hep şunu söyledim; “Bu kentin bir kadın profilini çıkarmak gerekiyor” diye.Böylelikle kadının ihtiyaçlarının ne olduğu daha kolay tespit edilip çözüm önerileri hazırlanabilir.
Toplumun kadına bakışını nasıl değerlendirirsiniz?
Tarihte toplumlar kadını her dinamikte farklı yere koymuştur.Şimdi size sorsam kadın dediğimde aklınıza gelen ilk beş ifade ne olurdu diye..Siz bana anne,eş,sevgi,şefkat diye ifadeleri sıralarsınız.Aslında bunlar bize kalıp yargılarla bilinç kodlarımıza yerleştirilmiş ifadeler.Hiç kimsenin ilk olarak kadın denildiğinde tüccar,akademisyen dediğini duymadım.Değişen dünya düzeninde kadınların rolleri oldukça değişti.Bununla birlikte ihtiyaçları da değişti.Bu doğrultuda toplumsal cinsiyet bakış açısını da geliştirmek gerekiyor.Kentte yaşayanlara Sadece kent insanı olarak bakılıyor.Oysa kadınların erkeklerden farklı ihtiyaçları var.Hatta erkeklerinde farklı ihtiyaçları var.
“Geçici özel önlem”
Yıllardır “Pozitif ayrımcılık” diyoruz.Buda zamanla kadına gereksiz öz güven sağlayıp her şeye hakkı varmış gibi algılanıp erkekle kadını karşı karşıya getiriyor.O yüzden pozitif ayrımcılık yerine “Geçici özel önlem” demek istiyorum.Hayat normale dönene kadar haklarda eşitliği sağlayana kadar geçici özel önlem alınması gerekiyor.
Kent Konseyi kadın meclisi olarak ana hedefiniz nedir?
Ana hedefimiz kadını güçlendirmektir.Ama buda şu demek değil ki kadını güçlendirirken de aile hayatını da güçlendirerek ve onlara dair çalışmalar yapıp aile bütünlüğünü de güçlendirmek.Kadın profilimizi de çıkarıp güçlü projeler geliştirmeyi amaçlıyoruz.Kadınların toplumun dizaynı için ne kadar önemli olduğunu düşünürsek yüksek değerlerimize sahip çıkarak bunları yeni nesillere aktarmamız lazım.Bu doğrultuda “Tarihe yön veren kadınlar” la ilgili güzel bir çalışmamız var.Kadın sık sık şiddetle anılır oldu bundan rahatsızım. Kadınlarımız çok güzel işler de yapıyor. Bunlarında milletçe hatırlanması gerekiyor.Sonrasında da Gaziantep’e yön veren kadınlarla ilgili çalışmalar yapmayı hedefliyoruz.Yine Gaziantep’in kültürüne ve ticaretine değer katan Antepfıstığı ile ilgili bir kamu spotu çalışmamız oldu.
“Doğal yaşam pazarı”
Bununla beraber pandemi dönemini fırsata çevirip sosyal medyanın gücünü kullanıp birbirinden farklı konu ve konuklarla canlı yayınlarımız oluyor.Hem bizler öğreniyoruz hem de kentli insanımız.Şu an bir çok kurum ile ortak projelerde yer alıyoruz.Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği,Kadın Emeğini DeğerlendirmeVakfı,UNDP, AÇEV, TESEV gibi kuruluşlar ve her an artan ortaklıklarla projeler yürütüyoruz.Geçmiş dönemde hayata geçirilen projemiz olan “Doğal Yaşam Pazarı” büyük bir ivme ile devam ederken çalışmaları biraz daha evrilip kooperatifleşme sürecine girdi.Kadınlarımız daha güzel bir birliktelikle emeklerini daha ciddi bir platforma taşıyacaklar.
Üye sayınızda artış var mı?
160 kişi ile yola çıkıp günden güne artan bir gücümüz var.Sosyal medya üzerinden de çok başvuru alıyoruz.Siz güzel işler yaptıkça insanlar sizi takip etmeye başlıyorlar.Halen kent konseyi bilincinde olmayanlar var.Bizim bunu da anlatmamız gerektiğine vardım.Burası özgür bir plartform. Herhangi bir siyasi görüşe bağlı değiliz.Bazı getirilen önerilerin kentte uygulandığı bilmeyenler de var.Biz kentin tanınması aşamasında da köprü oluyoruz.Kent konseyinde çalışmalar yaptıkça Kente kentli gözüyle bakmayı öğreniyorsunuz.Halkında kente kentli gözüyle bakıp sahip çıkması lazım.
Mesajınız var mı?
Yolumuz uzun ve yapacak daha çok işimiz var.Kentin sorunları arasında bana göre ciddi anlamda madde bağımlılığı soru var.Bu konuyla ilgili güzel adımlar atılmaya başlandı.Ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor.Aileler içerisinde,kurumlar içerisinde, STKlar içerisinde dengeleri kurmaya başarırsak ülkemiz daha güzel kalkınacaktır.Ben yerine biz yaptık demeyi içselleştirmemiz gerekiyor.Bu kent hepimizin.Hep beraber üretip hep beraber güzel işlere imza atalım.