Gaziantep Nurel-Enver Taner Olgunlaşma Enstitüsü Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerine ait unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını araştırma, eğitim ve üretim çalışmaları ile geleceğe taşıyor. Gaziantep’te 2016 yılında planlanan Enstitü, Gaziantep Olgunlaşma Enstitüsü olarak açıldı, daha sonra hayırsever Nurel Enver Taner çiftine isim hakkı satıldı. Unutulmaya yüz tutmuş Gaziantep’e özgü meslekleri, kültürel ürünleri geleceğin mimarı gençlerin kullanacağı formata taşıyarak nesilden nesile aktırılması için çalışma yapmak gibi bir misyona sahip olan Gaziantep Olgunlaşma Enstitüsü, yapmış olduğu faaliyetlerle rehber oluyor. Enstitü Müdürü ve aynı zamanda kurucularından Sayın Hatice Kutsal ile Hakimiyet okurları için keyifli bir sohbet yaptık.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1992 den bu yana Gaziantep’te yaşıyorum. Meslekte 32 yılımı doldurdum.18 yıllık yöneticilik hayatım var .Yöneticilik olarak ilk görev yerim Binbaşı Dündar Taşar Sağlık Meslek Lisesi oldu.İl müdür yardımcılığı görevindeyken yönetici il müdürünün FETÖ’ cü olması nedeniyle anlaşamayıp ayrılarak okul müdürlüğü görevine geri döndüm.
Olgunlaşma Enstitüsü fikri nasıl doğdu?
Bakanlıktan bir arkadaşımızın iki yıl önce “Gaziantep’ de olgunlaşma enstitüsü neden yok? “diye sorduğunda bu konuyu il ve ilçe müdürlerimizle,yardımcılarıyla paylaştık.Sonrasında da bakanlığa teklifi yapılarak olgunlaşma enstitüsünü ilimizi kazandırdık.Aslında olgunlaşma enstitüleri Türkiye’nin bölgesel hizmet veren,unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını yaşatmak amacıyla kurulur.Zamanla sayıları artmaya başladı ama bu çokta doğru değil.Çünkü bölgesel el sanatları yöresel baktığınız zaman,zaten etkileşimlerden dolayı çevre illeri de kapsayan bir kültür sanat etkinliklerimiz,ortak payelerimiz vardır.Enstitülerin asli görevi de budur zaten.
İLKLERİ YAŞAMAYI SEVİYORUM
Gaziantep’te şahsım gibi,hem okul müdürlüğü hem de kurucu müdürlüğü yürüten başka birisi yoktur.Kurulduğu günden bugüne bakacak olursak Türkiye deki bütün olgunlaşmaları inceleyip görmeye çalıştım.Çünkü bizde saha incelemesi çok önemlidir.Siz ne kadar bilimsel yaklaşırsanız yaklaşın yereli olmaz çünkü atölye çalışmaları çok önemlidir.Ve kendim bir nevi atölye çalışmaları yaptım.
Gaziantep’te neleri yapabiliriz?sorusunun cevapları benim için daha kolay oldu.Özellikle il milli eğitim müdürümüzün ekip kurmadaki yetenekleri işlerimizi kolaylaştırdı.Çünkü olgunlaşma enstitüsünün nitelikli insanlardan oluşması gerekiyordu.Bu kuruluş aşamasındaki en hassas konuydu.İl milli eğitim müdürümüzün ve valimizin olurlarıyla tamamen kendi çalışma prensiplerimden oluşturduk.Önceliğimiz insanların geçimini sağlamaları için kazanmaları olabilir ama bazı insanlarda da şöyle bir özellik de vardır;önceliği para olmadan millete hizmet,halka hizmet hakka hizmet.Biz de bu ruhtan giderek çalışan bir ekip kadro oluşturduk.
KISA ZAMANDA BÜYÜK İŞLER BAŞARDIK
Bu sayede de kısa zamanda büyük işler başardık. 22 tane olgunlaşma enstitüsünü,Cumhurbaşkanlığı Emine Hanımın danışmanını konuk ettik.Genel müdürlerimizi ağırladık.Gaziantep’e yakışan bir çalıştay yaptık.Belediye başkanımız sayın Fatma Şahin’ nin ve valimizin değerli eşlerini de yanımızda hep hissettik.
Olgunlaşmalar olarak Cumhurbaşkanımızın değerli eşi Emine Hanımın himayelerinde çalışmalara imza attığımız için,yine onun himayelerinde pek çok işe yoğunlaşıyoruz.Sayın valimizin eşinin de bizlere ciddi destekleri oldu.Özellikle bürokratik çalışmalarımızda çok güzel kat ettik.Hiç zorlanmadık ve sadece büyük işler başarmaya odaklandık.30 tane atölyesi olan ve ilimizin yöresel el sanatlarının geçmişten günümüze araştırma ekibimiz var ve çok güzel tema çalışmalarıyla halkımızın görselliğini sağlayacağız.
Konum olarak neden merkez seçilmedi?
Biz ulaşmamız gereken yerlere kolayca ulaşabiliyoruz. İlk başlarda yerimizle ilgili eleştiriler aldık.Çünkü olgunlaşmalar, genelde merkezler de,VİP bölgelerde olur.Bana burada ne işiniz var diye sorulduğunda;”Bu lokazizasyon ortamında, hayata ve buradaki kadınlarımızın hayatına dokunup onları kazanmaya geldik.Başarılı olabildik mi? diye soracak olursak ta,evet.Biz bu bölgede keşfedilmemiş ustalarımızı bulduk ve hayatlarına dokunduk.
BİZ HAYAT BOYU ÖĞRENMEYE VE ÖĞRETMEYE TALİBİZ
Biz hayat boyu öğrenmeye ve öğretmeye talibiz. Gelenekseli yaşatmakta elbette rekabet edeceğiz ve yetiştireceğimiz sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücüne katkıda bulunacağız. Kutnu atölyelerinde kutnu dokuyacak ustaya ihtiyaç varsa biz bu ustaları yetiştirmeye talibiz, yemeni ustaları yetiştirmeye, aba dokuma ustalarını yetiştirmeye, sedef ustalarını yetiştirmeye talibiz. Geleneksel el sanatlarımızı ve yüzyıllar öncesindeki değerlerimizi, unutturmamaya talibiz. Saray sultanlarının giydiği kıyafetlerin üzerindeki motifleri, güncele taşımak, modernize ederek insanların üzerinde görmek istiyoruz. Gaziantep’in cemiyetinde bulunan hanımefendilerin kıyafetlerinde, beyefendilerin kravatında, ya da bir mendilinde küçük bir Gaziantep kutnusundan motif yaparak kültürümüzü yaşatmayı hedefliyoruz.
SANAT BİR KÜLTÜR İŞİDİR
Bir öğretmenimiz iki yıl önce bizde stajyer öğretmenlik yaparken benimle çalışmak için dua etmiş ve bu dileği sonradan da gerçekleşti. Çünkü ben aslında el sanatları öğretmeni değilim.Sanat bir kültür işidir.Eğitimden ziyade eğer sizin ruhunuzda sanat yeteneğiniz,güzele bakış yeteneğiniz yoksa bir işe yaramaz.Ben sağlık kökenliyim ama dikkat ederseniz sağlıkçılarda sanata yönelik bir eğilim hep vardır ve bende kendimi biranda burada buluverdim.
AMACIM MARKA OLMAKTI
Biraz ukalalıkta yapacağım ama Gaziantep’e gelirken amacım, olmazsa olmazları gerçekleştirip,bu güzel şehirde marka olmaktı.Ve insanların hayatlarına dokunmaktı.
VATAN KUTSALBAYRAK KUTSALHATİCE KUTSAL
Öncelikle 18 yıl boyunca gençlerin hayatlarına dokundum.Öğrencilerimin benimle ilgili sloganı vardır;” vatan kutsal,bayrak kutsal,Hatice kutsal” Bugün de burada evin içinde hapsolmuş kadınlarımızın hayatlarına dokunarak onlara meslek edindirme,evine ekmek götürebilme yetisini ortaya çıkarmaya çabalıyoruz.Ve bununla beraberde Gaziantep kültürüne hizmet etmeye çalışıyoruz.Bir popilist politika çerçevesinde bir reklam peşinde olan kurum değiliz.Enstitü olarak yapmamız gereken her türlü çalışmanın içerisinde olamaya gayret ediyoruz.
Esnafımız sizi rakip olarak görüyor mu?
Biz esnafımızla yarışmaya,onu ekmeğinden etmek gibi bir gayemiz kesinlikle yok. Biz esnafımızın bilgisine deneyimlerine talibiz.Onların rakibi değiliz.Gayemiz sadece akademik,bilimsel yönlerini de araştırarak,tanıtarak geçmişten günümüze el sanatlarımızı tanıtıp, aslını kaybetmeden koruyarak hayatımızın içinde yaşatmak ve ustasını da en doğru biçimde yetiştirebilmektir.
Biz kültürümüzü tarihe not düşmeye adayız. Özellikle kamu kurumlarımızın daha ekonomik hediyelik ürünlerde yöresel kültürümüzü yansıtması için burayı sadece alım merkezi değil gelen konuklarının, yurt içi ve dışı guruplarının yolunun enstitümüzden geçmesini istiyoruz. Biz burada atölye çalışması yapıyoruz.Görerek,izleyerek hatta dokunarak öğrenerek ürünleri alması daha keyifli oluyor.Bu da tanıtımımız adına önem arz ediyor.Devlet büyüklerimizin bu alanda desteklerini görmek istiyoruz.Gaziantep’e gelen her diplomat, olgunlaşmada Gaziantep sanatını yaşamadan,gastronomide damak zevkini yaşamadan gitmesin istiyoruz.
Belediyelerimizin sizlere ilgisi nasıl?
Belediye başkanımız Fatma Şahin desteklerini hep görüyoruz. Kendilerinin talepleriyle çocuklarımıza dağıtmak adına yöresel bebekler yapıyoruz. “Dışarıdan gelen misafirlere neler hediye edebiliriz?”adına çalışmalarını yapıyoruz. Emine Hanımın direktifleriyle her olgunlaşmanın 3.havalimanında kendisine ait bir standının olması isteniliyor.Bizde ürünlerimizin internet yoluyla tanıtım ve pazarlamalarına geçiyoruz. Şehrimize kendimizi istediğimiz gibi anlatamıyoruz ama dışarısı bizi biliyor ve takip ediyor..
Biz bir yılda ihracat yapacak seviyeye geldik ve de yapıyoruz.Bizim için büyük bir başarıdır.Bakırlarımız,baharatlar,kebap şişleri gönderiyoruz.Bizim önceliğimiz rehber olmak, bilimsel yönden araştırmalar yapıp bunu kalıcı olarak arşivleyerek nesilden nesle aktarılmasını sağlamak. Yöremize ve geçmişimize ait işlemelerin, motiflerin, kumaşların gençlerimizin kıyafetlerinde yaşamasını istiyoruz”
Sizi enstitü olarak ne kadar tanıyorlar?
Çok fazla kursiyerimiz var ve sağ olsunlar iş kurdan müdürümüzden de da büyük destek alıyoruz.Hem devletin desteği olacak,iş kur harçlıklarını verecek hem de biz hayatlarına dokunmuş olacağız.Artık kamu kurumları olsun,halk olsun bizi fark ediyorlar.İki üç yıl sonra bizler çok daha iyi tanınmış olacağız.Yıllar sonra da bir hoş seda şeklinde anılırsak ne mutlu bizlere.Koltuklar geçici kurumlar bakidir.Bu şerefli görevi de burada noktalamış olacağız.Güzel hizmetlere imza atacağımıza da yürekten inanıyorum
BİZLER ÜZÜM YEMEYE TALİBİZ
Misyonumuz ve vizyonumuz bellidir ki oda, biz üzüm yemeye talibiz.Bu ülkede devletin buraya imkanlarının boşa heba edilmeden üretimde olduğunu görmek kadar da insana haz veren bir duygu yoktur.İşsizliğe ,istihdama yüzde yüz katkısı olan bir kurumuz.Çünkü hayatına dokunduğumuz kadınlar şimdi istihdam ediliyor. “Biz hayat boyu öğrenmeye ve öğretmeye talibiz. Gelenekseli yaşatmakta elbette rekabet edeceğiz ve yetiştireceğimiz sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücüne katkıda bulunacağız. Kutnu atölyelerinde kutnu dokuyacak ustaya ihtiyaç varsa biz bu ustaları yetiştirmeye talibiz, yemeni ustaları yetiştirmeye, aba dokuma ustalarını yetiştirmeye, sedef ustalarını yetiştirmeye talibiz.
Miss Turkey güzellerine de kutnudan kıyafetler giydirdiniz
Miss Turkey güzellerine yöresel motifli kıyafetler tasarladığımızda nedense dekolte olabilir korkusu,paniği yaşanmıştı.Ama kızlarımıza kutnu kumaştan tasarladığımız kıyafetler sonra çok beğenildiler ve çok güzel sergilendiler.Kutnuyu daha ucuza ve kolay elde dilebilir hale getirmeyi hedefliyoruz.
Kurum olarak, el sanatlarımız adına her türlü danışmanlığa gönüllü olarak talibiz. Yaptığımız çalışmaların patentlerini de kesinlikle almayacağız. Herkes istediği gibi üretebilir.Biz yeter ki el sanatlarımızı yaşamlarımızda, evlerde görebilelim.
Siyaseti tekrar denemeyi düşünüyor musunuz?
Siyaset farklı bir konjektör ve sonrası içinde düşünmüyorum.İş yapan ve üreten insanlar siyasette çok sevilmiyor.Asla konu mankeni olmak istemem.Milletvekilliği adaylığım dönemimdeki projelerimden biriside arsa sıkıntılarından dolayı belli bölgelerde “butik okullar” dı.Yurt dışındaki eğitim birimlerini yerinde inceleme fırsatım olmuştu.Bugün bu projemin uygulanıyor olması da ve Türkiye genelinde yaygınlaşması beni ayrıca mutlu ediyor.
HABER//MERVE TANRIÖVER