Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile emperyalistlere karşı verilen mücadelede şehit, gazi olup bilahare sonsuzluğa göç edenleri saygı ve rahmetle anıyorum" dedi.
SAĞLIK ALANINDA CUMHURİYETİ ANLATTI
"23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti 10 gün sonra 2 Mayıs 1920 günü Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı üç sayılı yasa ile kurulmuştur (Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti).İlk Sağlık Bakanı da Doktor Adnan Adıvar’dır" şeklinde konuşan Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;"1922 yılında hekim sayısı 337, sağlık memuru ise 434 idi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 01.03.1923 tarihinde TBMM 4.Toplanma yılı açılış konuşmasında sağlık konusunda özellikle salgın hastalıklar konusunda önemli uyarılarda bulunmuş ve bu konuda yapılan mücadelenin bulaşıcı hastalıkların önlendiği, çiçek ve tifüs hastalığının belirli bölgelerde kaldığı ve yayılmasının önlenmesinde önemli başarılar sağlandığını belirtmiştir. Gazi Mustafa Atatürk meclisin açılış konuşmasında; daha fazla hekim yetiştirilip, zorunlu hizmet uygulanması ve 1923 yılında maaşların arttırılmasını tavsiye etmiştir. 1921 yılında 3 milyon kişiye çiçek aşısı uygulanmış,537 kg kolera 407 kg tifo aşılarının üretildiğini ve bunun halka yaygın olarak yapıldığı belirtilmiştir. Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardaki yataklı tedavi kurumlarının durumu şöyle idi: Devlet hastanesi 3-yatak sayısı 950,Belediye Hastanesi 6-yatak sayısı 635, Özel İdare Hastanesi 45-yatak sayısı 4.520,Özel ve yabancı Azınlık Hastanesi 32-yatak sayısı 2.402 olup toplam 86 hastane ve 8.507 yatak vardı. 20.yüzyıla girildiğinde Osmanlı Devleti’nde sağlıkla ilgili bir bakanlık yoktu, sağlık işleri dâhiliye nazırlığına bağlı sıhhiye umum müdürlüğünce yönetiliyordu. Ağır ekonomik sorunlar içerisindeki devlet sağlık hizmetlerine yeterli ödenek ayıramıyor, dolayısıyla bilimsel gelişmelerin sağlık alanına getirdiği yeniliklerden yararlanamıyordu. Anadolu’da bu yıllarda tifo, tifüs, kolera, trahom, verem, sıtma, çiçek ve frengi hastalıkları yaygındı. Öyleki Kurtuluş Savaşı yılarında 13 milyon nüfusun yarıya yakını hasta idi. Kurtuluş Savaşında şehit sayısı 9167 iken, salgın hastalıklardan ölen 22.690 kişidir. Cumhuriyetin ilanından sonra 1923-1937 yılları arasında sağlık alanında çok büyük aşamalar kaydedilmiştir. Cumhuriyetin kurtuluş yıllarında nüfusun yarısının salgın hastalıklarla kırıldığı ve kol gezdiği Türkiye Cumhuriyetinde yapılan mücadeleler ile Cumhuriyeti ve devrimleri koruyup kollayacak sağlıklı ve eğitimli genç kuşakları yetiştirme tedbirleri alınmıştır. Cumhuriyet sonrası Türkiye’de koruyucu hekimlik hizmetleri ön plana çıkmış ve salgın hastalıklarla mücadelede çok önemli başarılar elde edilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk öngörüsü ve sağlık alanında o yıllardaki kısıtlı şartlara rağmen Türk insanının sağlığına yaptığı koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin inkârı nankörlüktür. Bu nedenle cumhuriyetin ilanı olan 29 Ekim 1923’den itibaren ülkemizde yapılan salgın hastalıklara karşı sadece mücadele edilmeyip, başlatılan hizmet seferberlik haline dönüştürülüp yıllar boyu devam ettirilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile emperyalistlere karşı verilen mücadelede şehit, gazi olup bilahare sonsuzluğa göç edenleri saygı ve rahmetle anıyorum."