Şehir Hastanelerinin devre girmesiyle yıkılan hastaneler yüzünden kalan diğer hastanelerde yığılmalar yaşanmakta” diyen CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, şehir hastanelerinin devlete büyük maliyetler yüklediğini belirtti.
Şehir hastaneleriyle ilgili 22 milletvekilinin imzasını alarak Meclise araştırma önergesi veren Yılmazkaya, “Bu hastanelerin çok yönlü bir şekilde araştırılıp, irdelenmesi gerek” dedi.
Şehir hastanelerindeki usulsüzlüklere değinen Yılmazkaya, “Sayıştay denetim raporunda açıkça yer alan şehir hastanelerindeki ihale, işletme ve muhasebe ile ilgili yapılan usulsüzlüklerden tutunda aynı hizmet için her şehir hastanesinin birbirinden farklı fiyat vermesi gibi birçok usulsüzlük var. Hizmetlerin en düşük birim fiyatlar ile en yüksek birim fiyatlar arasında yüzde1849’lara kadar varan yüksek fiyat farklarını gösteren resmi raporlamalardaki birçok usulsüzlüğün yer aldığı yüzlerce doküman devletin arşivlerinde yerini almıştır.” Yılmazkaya, “Fayda-maliyet analizi yapılmadan yanlış planlamalar neticesinde hayata geçirilen bu sistem için ne ilgili STK’ların görüşü alındı ne muhalefet partilerin uyarıları ve ikazları dikkate alındı nede bu modeli uygulayan diğer ülkelerin yaşadığı sorunlar göz önünde bulunduruldu” ifadelerini kullandı.Dövize Endeksli Yapılan Sözleşmeler 82 Milyonun Geleceğini İpotek Altına Soktu“Gelişmiş ülkelerde terk edilen ama ülkemizde kara deliğe dönüşen Şehir Hastanelerinde yaşanacak uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerinin değil, İngiliz mahkemelerinin yetkili kılınması ve sözleşmelerin dövize endeksli yapılması 82 milyon vatandaşımızın ve ülkemizin geleceğini ipotek altına almaktan başka bir şey değildir. Tüm bu hataların bedeli ise maalesef halkımızın sırtına daha fazla vergi ve daha fazla zam olarak yüklenmektedir.” Kamuya Getireceği Yük 157,5 Milyar“Bu projelerdeki şirketler 4 yıllık kira bedeliyle koyduğu yatırımı geri alırken, kalan 21 yıl kâr olarak hanelerine yazmaktadır. Elde edilen bilgilerle yapılan hesaplamalara göre 30 şehir hastanesinin 25 yıl boyunca kamuya getireceği yük 157,5 milyar. Yine yapılan hesaplamalarla devletin bu parayla 30 hastane yerine 400 adet hastane yapabileceği öngörülmektedir.”Yılmazkaya, şehir hastanelerinin çok yönlü araştırılmasıyla ilgili TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinde şu ayrıntılara yer veri;“Büyükşehirlerdeki hastanelerin yıkılarak yerine yeni ve tek bir hastane yapmanın anlamsızlığının yanı sıra devasa binaları ile bir ucundan diğerine geçerken nefesi kesilen doktor ve personelin yaşadığı birçok sıkıntı ile varlığı olmayan doktor dinlenme odalarının yanı sıra eski ve yeni ancak kesinlikle yetersiz ve temin edilemeyen tıbbi cihazları ve birçok malzemeyi bünyesinde barındırmayan, keşmekeş ve karmaşık çalışma saatleri, birbirini tanımayan ve yöntemleri bile farklı doktorları ve daha sayamadığım birçok sorunuyla birlikte kısa süre içerisinde kamunun kaynaklarını karadelik gibi tüketen şehir hastaneleri.”İngiltere’de Hayata Geçirilen Şehir Hastaneleri Kamuda Büyük Zararlara Yol Açtığı Gerekçesiyle Terkedildi“İlk olarak 1990’lı yıllarda İngiltere’de hayata geçirilen şehir hastaneleri kamuda büyük zararlara yol açtığı gerekçesiyle terk edilmesine rağmen mevcut İktidar ile birlikte, 2011 yılında yapılan ihalelerle Ülkemizde de maalesef hayata geçirildi. Sağlıkta Dönüşüm Programı, “Yap-İşlet-Devret” uygulamasının Kamu Özel Ortaklığı Modeli ile ülkemizde devreye sokulan şehir hastaneleri, hali hazırda yaşanan ve yaşanması muhtemel birçok sorunu içinde barındırdığı için çok yönlü bir şekilde araştırılıp, irdelenmesi gereken bir konudur.”Vatandaş Ulaşım Konusunda Büyük Sıkıntılar Yaşıyor“Şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte şehir içindeki diğer hastanelerin kapanmasıyla özellikle acil durumdaki hastaların ulaşım konusunda büyük sıkıntılar yaşanmaya başladı. Hastanelerin büyüklüğünden dolayı insanların bu hastanelerin içinde şehir turu yapmak zorunda kalması ve 112 Acil Yardım Sisteminin önceliği şehir hastanelerine vermesinden dolayı, şuanda ülkemizdeki yoğun bakım hizmetlerinin yaklaşık yüzde 50'sini karşılayan özel hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinin ve kliniklerinin geleceğinin ne olacağı gibi birçok soru ve sorunu içinde barındıran bu sistem bir çıkmaza doğru gitmektedir.”Aslında çok bilinmeyenli yönü ile gizemli yapısı, kamunun mu, özelin mi olduğu belli olmayan, ihale sözleşmelerinin ve maddelerinin bilinmediği, ancak Sayın Cumhurbaşkanı tarafından "yüzyılın projesi" tanımı yapılan meşhur şehir hastaneleri özetle, tam bir hastane ticaret merkezi gibi çalışıyor. Şehir hastanelerinde hastalar maalesef hasta değil, müşteri olarak görülmekte. Fayda-Maliyet Analizi Yapılmayan Bir Proje“Bu projelerdeki şirketler 4 yıllık kira bedeliyle koyduğu yatırımı geri alırken, kalan 21 yıl kâr olarak hanelerine yazmaktadır. Elde edilen bilgilerle yapılan hesaplamalara göre 30 şehir hastanesinin 25 yıl boyunca kamuya getireceği yük 157,5 milyar. Yine yapılan hesaplamalarla devletin bu parayla 30 hastane yerine 400 adet hastane yapabileceği öngörülmektedir. Fayda-maliyet analizi yapılmadan yanlış planlamalar neticesinde hayata geçirilen bu sistem için ne ilgili STK’ların görüşü alındı ne muhalefet partilerin uyarıları ve ikazları dikkate alındı nede bu modeli uygulayan diğer ülkelerin yaşadığı sorunlar göz önünde bulunduruldu.”Türkiye’nin Kara Deliği“Gelişmiş ülkelerde terk edilen ama ülkemizde kara deliğe dönüşen Şehir Hastanelerinde yaşanacak uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerinin değil, İngiliz mahkemelerinin yetkili kılınması ve sözleşmelerin dövize endeksli yapılması 82 milyon vatandaşımızın ve ülkemizin geleceğini ipotek altına almaktan başka bir şey değildir. Tüm bu hataların bedeli ise maalesef halkımızın sırtına daha fazla vergi ve daha fazla zam olarak yüklenmektedir. Sayıştay denetim raporunda açıkça yer alan şehir hastanelerindeki ihale, işletme ve muhasebe ile ilgili yapılan usulsüzlüklerden tutunda aynı hizmet için her şehir hastanesinin birbirinden farklı fiyat vermesi gibi hizmetlerin en düşük birim fiyatlar ile en yüksek birim fiyatlar arasında yüzde1849’lara kadar varan yüksek fiyat farklarını gösteren resmi raporlamalardaki birçok usulsüzlüğün yer aldığı yüzlerce doküman devletin arşivlerinde yerini almıştır. Bütün bu gerekçeler ışığında şehir hastaneleri modelinin kamuyu ciddi zarara uğrattığı, vatandaşı mağdur ettiği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla şehir hastanesi modelinin beklentileri karşılayıp karşılamadığını anlaşılması adına maliyetlerini tespit edilmesi için tekrar ele alınması, sözleşmelerinin açık ve şeffaf bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Kapatılan hastaneler yüzünden vatandaşın mağduriyetinin belirlenmesi, vatandaşlarımızın daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi adına hastane içinde ve hastaneye ulaşımı kolaylaştıracak bir modele dönüştürülmesi gerekmektedir. Kamunun bu sözleşmenin mevcut haliyle uğradığı zarar, usulsüz ve şeffaf olmayan çalışma şeklinden dolayı şehir hastanelerini bütünüyle ele alan ve kamu yararına yönelik bir çalışmanın temel alınacağı bir Meclis Araştırma Komisyonunun kurulmasını talep ederiz.”