Bingöl de teröristlerle girilen çatışmada şehit edilen Gaziantepli uzman çavuş Yunus Emrah Ateş’in kanı yerde kalmadı. Şehidin acısını unutamayan aile, saldırıda bulunan teröristlerden sonra saldırı emrini veren hainin de öldürülmesinin sevincini yaşıyor.
Bingöl Karlıova’da 25 Ağustos 2018 tarihinde teröristlerle girilen çatışmada Uzman Çavuş Yunus Emrah Ateş’ şehit edilmişti. Hain saldırıda ve sonrasında ise teröristlerden 300 bin TL ödüllü gri listede yer alan Poyraz Agir (K) Mehmet Şirin Özen’le birlikte 2 terörist öldürülmüştü. Bitlis’in Sehi ormanlarında Jandarma Özel Harekât Timlerince 4 gün önce gerçekleştirilen nokta operasyonda ise Yunus Emrah Ateş’in şehit edildiği saldırının talimatını veren, İçişleri Bakanlığı’nın kırmızı listesinde yer alan 4 milyon TL ödüllü terörist Şerif Yakut(47) ölü olarak ele geçirildi. Teröristin öldürülmesine şehit Yunus Emrah Ateş’in Gaziantep’in İslahiye ilçesinde yaşayan ailesini sevindirdi. Buruk sevinç
Yaklaşık 10 ay önçe şehit olan evlatlarının acısını unutamayan 56 yaşındaki baba Musa Ateş ve anne Güler Ateş, oğullarının şehadet şerbetinin içtiği saldırının emrini veren Ali Piling kod adlı Şerif Yakut (47) isimli teröristin ölü olarak ele geçirilmesinin sevincini yaşıyor. Çocuklarının yokluğuna alışamadıklarını belirten aile, evladının intikamının alınmasının yüreklerindeki acıyı bir nebze de olsa azalttığını söyledi.
Oğluyla gurur duyduğunu belirten baba Musa Ateş, "Haberini televizyonda aldım. Gerçekten sevindim. O köpeğin gebermesine ben sevindim. Nicelerini yakmıştı, ocaklara ateş düşürmüştü. Ödülle aranıyordu. Oğlumun katili olduğunu biliyordum, defalarca kıstırılıp kaçtığını biliyordum" dedi. Şehidin lise son sınıfta okuyan kız kardeşi Zeynep Ateş ise, "İçime sanki bir su serpildi. Mutlu olduk. Bu ateş sönmez ama az da olsa acımız hafifledi" şeklinde konuştu. Şehidin erkek kardeşi uzman çavuş oldu
Yunus Emrah Ateş’in şehadetinden sonra 1997/2 tertip Şırnak Beytüşşebap’da askerliğini yapan kardeşi K. A. da, uzman çavuş olmuş ve 3 ay önce İslahiye’de göreve başladı. Ağabeyinin kanını yerde bırakmamak için ant içen K.A.’nın ardından babası ve kız kardeşi de asker olmak istiyor. Baba Musa Ateş, şehit olan oğlunun ardından diğer küçük oğlunun da asker olmasına sevindiğini belirterek, kendisinin ve kızının da asker olmayı çok istediğini söyledi. Bu vatan için şehit olmaya ve tüm çocuklarını şehit vermeye hazır olduğunu belirten acılı baba, "Diğer oğlum da uzman çavuş olmak isteyince hiç tereddüt etmedim. Evde bir kızım kaldı, imkanım olsa onu da asker yapacağım. Devlet bana imkanı verse, kızımı da uzman yaparım" dedi. Baba da, kız kardeş de asker olmak istiyor
kendisin asker olması için fırsat verilmesini isteyen baba, Bingöl’deki teröristlerin inlerini başına yıkmayı hedeflediğini söyleyerek, "Ben de asker olurum, seve seve olurum. Bu devlet için canımı vermeye hazırım. Biz doğuştan bu vatan için canımızı vermeye hazırız. Rabbim güç kuvvet verir de biz bunların inlerini başına yıkarız. Devlet bana imkan verse de o Bingöl’ü dağlarını, karış karış gezsem. Saklandıkları delikleri gezsem, dağları, taşları, inlerini başlarını yıksam. Rabbim bana bu fırsatı verse yeter bana" ifadelerini kullandı.
Şehidin kız kardeşi Zeynep de uzman çavuş veya astsubay olmayı düşündüğüne söyleyerek, "Şuan lisede okuyorum. Ama ben de ağabeyim gibi uzman çavuş veya astsubay olmayı düşünüyorum. Onun izinde gitmek istiyorum. O üniformayı giymek çok büyük bir şeref bence. Ailemle ve ağabeyimle gurur duyuyorum. Çok güçlüler. Babam da bu yaşına rağmen şehit olabilmeyi istiyorum" ifadelerine yer verdi. Kürtlere mesaj
Acılı baba, 1983 yılında asker ocağındaki bir anısını anlatarak Kürtlere birlik ve beraberlik mesajı verdi. Irak’taki Saddam ve Amerikalıların bulunduğu dönemi hatırlatan Musa Ateş, " 1983 yılında askerliğimi yaparken, bizler alay olarak Irak’a gittik. Alay olarak yani tankçısı, topçusu hep birlikte Irak’ta görevlendirildik. Saddam o zaman Kürtler’e zulüm edip, öldürüyordu. Biz o zaman onları topladık, Türkiye’ye getirdik. Bazı köylerde, gördük. Amerikan askerleri toplanmış, 8-9 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ediyorlar. Bunu toplumun içerisinde yaparlarken bir de alkışlıyorlar. insan bu durumu görünce çıldırıyor. ben kendimden geçtim, ağladım. İnşallah biz o duruma düşmeyiz. İnşallah, binlerce şehit verelim ama bu duruma düşmeyiz. Rabbim bize onları yaşatmasın" dedi.