Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanı Hayri Sucu, “Tüm dünyada görülen ve son zamanlarda ülkemizde de etkilerinin her geçen gün iyiden iyiye hissedildiği yeni koronavirüs (COVİD-19) salgınıyla mücadelede ülkemiz, Ak Parti hükümetinin gerekli adımları zamanında atamaması nedeniyle, salgının yayılmasının ve yaşanan can kayıplarının önüne geçememektedir” dedi.
CHP’Lİ BELEDİYELERE ÖVGÜ
CHP İl Başkanı Sucu, “Bu zorlu süreçte gerek örgütümüz gerekse de belediyelerimiz; sokağa çıkması yasak olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması, maddi zorluk çeken kişilere ayni ve nakdi yardım sağlanması, genel halk sağlığını koruyucu önlemlerin alınması gibi konularda hızlı ve etkin adımlar atarak tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmalara imza atmaktadır” dedi. Sucu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
“Partimiz iktidarda olsaydı salgın süreci başından beri nasıl yönetilirdi?” sorusunun cevaplarının, kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılabilmesi ve bu sürece Partimiz adına katkı sunabilmek adına aşağıda yazılı 11 maddenin her fırsatta dile getirilmesi büyük önem arz etmektedir. CH bugün iş başında olsaydı bakın neler yapardı;1.Salgının Çin’de ortaya çıkıp ikinci bir ülkeye sıçramasıyla birlikte dünya genelinde salgının yayılma riski gerçekleşince öncelikle, Sağlık Bakanlığı’ndan Bakanlar Kurulu’nu konu ile bilgilendirmesini isterdik.
2.Sağlık Bakanlığınca hazırlanan 2019 Pandemik Raporunun gereğini yapar, bilim kurulunun aldığı tüm kararlara uyar, gereğini ivedilikle yerine getirirdik.Yurda girişlerin sınırlandırılması, gümrük kapılarının kapatılması, yurt dışından gelen vatandaşların belli sürelerle karantinaya alınması, Türkiye genelinde temel üretimi aksatmayacak önlemleri alarak sokağa çıkma yasağı ya da karantina uygulanması, büyük kentlerde bazı hastanelerin sadece salgın hastalıkla mücadeleye ayrılması, Türkiye genelinde test merkezlerinin olabildiğince yaygınlaştırılması, test kitlerin üretilmesi için çalışmalara başlanması ve gerekli stokların oluşturulması bu kararların başında gelirdi.
3.Vatandaşın yönetime olan güvenini ve sürecin şeffaf şekilde yönetilmesini sağlamak açısından; salgın hastalık konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve alınması gereken önlemleri kamuoyuna duyurmak için bilim kurulu sözcüsünü yetkili kılar ve önerilerini süratle yaşama geçirirdik.
4.Sağlık alanındaki personel ve tıbbi malzeme açığını süratle giderirdik. Tıbbi malzeme açığını gidermek için ilgili kuruluşlarla iletişime geçip gerekli üretim, stoklama ve dağıtımı gerçekleştirirdik.
5.Salgın hastalığın yaratacağı ekonomik ve sosyal sorunları görüşmek ve tartışmak üzere “Ekonomik ve Sosyal Konsey”i üyeleri arasında hiçbir ayırım yapmaksızın süratle toplardık.
6.Sağlık Bakanlığının oluşturduğu “Bilim Kurulu” dışında, Hazine ve Maliye Bakanlığının eşgüdümünde ayrı bir “Ekonomik ve Sosyal Sorunları Değerlendirme Kurulu” oluştururduk. Böylece ekonomik ve sosyal açıdan yapılması gerekenler, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasındaki işbirliğinin esasları, alınması gereken ekonomik ve sosyal kararlar bu kurul tarafından alınırdı. Böylece sorunun işsizlik ve yoksullukla mücadele boyutu anlam kazanır ve vatandaşlara her türlü güven verilirdi.
7.Parlamentoda grubu bulunan siyasal partilerin Genel Başkanlarını davet eder, aldığımız önlemleri aktarır ve onların da görüşlerini alırdık. Meselenin bir siyasi mesele olmadığını, sorunun milli ve insani bir sorun olduğunu anlatırdık. Alınan her karar öncesinde kendilerini bilgilendirirdik.
8.Valilere yerel yönetimlerle işbirliği yapılması ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara süratle ulaşılması talimatını verirdik. Ayrıca bilim kurulunun önerisi doğrultusunda aldığımız kararlara uymayanlar hakkında gerekli işlemlerin ivedilikle yapılması talimatını da verirdik.
9.Büyükşehir ve diğer Belediye Başkanlarına bilim kurulunun önerileri doğrultusunda alınan kararlara uymalarının zorunluluğunu anlatır ve bu konuda ellerinden gelen çabayı göstermelerini isterdik.
10.Vatandaşlarımıza “Bu kararları, sınırlamaları sizin sağlığınız, Türkiye’nin sağlığı ve geleceği için alıyoruz. Evinizde kalınız. İhtiyaç sahiplerinin tüm ihtiyaçları asgari düzeyde sağlanacaktır. Yerel yönetimler bu konuda üstlerine düşeni yapacaktır. Valiliklerin koordinasyonundaki 112 acil çağrı merkezlerinden veya belediyelere ait 153 telefon numarasından sorunlarınızı aktarabilirsiniz.” çağrısında bulunurduk.
11.Bilim kurulunun da önerileri alınarak, hazırlayacağımız bir bilgi formu çerçevesinde her gün belli bilgilerin valilikler tarafından merkezde kurulan iki ayrı komisyona aktarırdık.”