Gaziantep Valiliği tarafından düzenlenen, Başbakanlık Başmüşaviri M. Murtaza Yetiş’in de katıldığı toplantıda Suriyelilere yönelik hizmetler, sorunlar ve çözüm önerileri değerlendirildi. Suriyeliler için Gaziantep Valiliği toplantı salonunda yapılan toplantıya Başbakanlık Başmüşaviri Muhammed Murtaza Yetiş, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Adnan Keçeci, İl Emniyet Müdürü Erhan Gülveren ve Vali Yardımcısı Halil Uyumaz’ın yanı sıra birçok yetkili katıldı. “54 BİN SUÇ KAYDINDAN SADECE 700’Ü SURİYELİLERE AİT”
Gaziantep Valiliği tarafından Suriyeli mülteciler için hazırlanan değerlendirme toplantısında, konuşan Vali Ali Yerlikaya, Gaziantep’te 340 bin Suriye’linin olduğunu ve yaklaşık 4 yıla yakındır onlarla beraber yaşadıklarını belirtti. İl genelindeki 54 bin suç kaydının sadece 700'nün Suriyelilere ait olduğunu hatırlatan Vali Yerlikaya, “Her şeyin başı sağlık sağlıkla ilgili gelinen nokta, karşılaşmış olduğumuz sıkıntılar, Ankara’da, bakanlıklarla ilimiz arasında koordinasyon ve birbirimize düşünce alışverişini yaptık. Oldukça faydalı bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Eğitimle ilgili şunu söyleyelim. Bundan 3 yıl önce 22 bin Suriyeli öğrenciyi aldık bugün 53 bin Suriyeli öğrenci burada eğitim ve öğretim hayatında. Gerek emniyet gerek jandarma bölgesinde yaşayan Suriyeli misafirlerimizin bu yıl içerisinde ve geçmiş yıllarda Suriyeli ve yerli suç dosya kayıtları incelendiğinde Suriyelilerin suçla ilgili dosya sayılarının tahminden daha altında olduğunu düşünüyoruz. Bu yıl içerisinde polis bölgesinde 54 bin suç kaydı var bunun sadece 700’ü Suriyeli misafirlerin olduğunu düşünürsek oranın ne kadar düşük olduğu anlaşılacaktır” diye konuştu. “ÇOK BÜYÜK BİR MESELE”
Suriye meselesinin 2011 yılında başladığını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mültecilerden Sorumlu Başdanışmanı Muhammed Murtaza Yetiş ise Türkiye’nin, başta sınır iller olmak üzere her iliyle ve her aşamasında işin içerisinde olduğunu söyledi. Yetiş, “Dünya, bugün Suriye meselesinden kaynaklanan, ama elbette Suriye meselesiyle dünyanın, ilgili ülkelerin yeter kadar sahip çıkmamasından kaynaklanan iki temel sorunla uğraşıyor. 1 Küresel terör meselesi 2 ise Küresel mülteci krizi bu mülteci krizinin özellikle 2015 yılında Avrupa’da çok ciddi anlamda gündeme geldiğini görüyoruz. Ama unutmayalım ki bu mesele 2011 yılından başlayıp ve bugün dünyanın gündeminde 2012, 2013 ve 2014 yılında girmemişse bu büyük hüküm Türkiye tarafından özveriyle karşılanmasından dolayı kaynaklanmıştır. Bununda en büyük göstergesi, milletimizin gösterdiği misafirperverliktir. Gerek kamu görevlileri gerek STK’larıyla birlikte yine ülkemizin bütün örgütlü güçlerinin ortaya koyduğu koordineli ciddi fedakarlıktır. Biz Başbakanlık düzeyinde bir taraftan ilgili kuruluşların çalışmalarını, bir taraftan yerli yabancı STK’ların çalışmalarını takip ederken, bir taraftan da bu işe en büyük emeği veren ve sıkıntısını en çok çeken, başta Gaziantep olmak üzere sınır illerimizde çalışmaları yerinde incelemek için zaman zaman ziyaretlerimiz yapıyoruz. Ama tabi mesele çok büyük bir mesele, ama tabi bu meseleni Türkiye’nin kendi çabasıyla karşılanamayacağını her platformda ifade ediyoruz. Biz bir taraftan insan gücümüzle bu ciddi meselenin üstesinden nasıl gelebiliriz, nasıl kalkabiliriz bunu konuşurken, bir taraftan bütün uluslararası camianın da meseleye üzerine düşen sorumluluğa katkı vermesini bekliyoruz. Bir önce Suriye’deki krizin bitmesi ve buna paralel olarak da bu mülteci krizinin hafiflemesi açısından bunun önemli bir süreç olduğunu düşünüyoruz” dedi.