Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, mübarek Ramazan Bayramı öncesinde yaptığı açıklamada, “İlk defa bir bayramı karantina da geçireceğiz. Bu daha önce deneyimlemediğimiz bir durum. Karantina psikolojisi gösterdi ki insanlar gıda temini konusunda panik halinde olabiliyor, arzın talebi karşılayamayacağı ile ilgili şüpheler, tüketici davranışlarına yansıyor” dedi. Aydın, “ Rekor seviyelere ulaşan işsizlik ve salgın nedeniyle hane gelirinin azalması tüketiciyi ucuz ürünlere yönlendiriyor. Bu durumun gıda güvenliği ve halk sağlığı sorunlarına yol açmasından endişeliyiz” şeklinde konuştu.
“TEMEL GIDA MADDELERİNDE SORUN YAŞANIYOR”
“Vatandaşlar temel gıda malzemelerini almakta sorun yaşıyor. Covid 19 un yaratmış olduğu ekonomik darboğazlar az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hane gelirini ve gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da derinleştirmektedir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki En yoksul yüzde 20'nin toplam gelirden aldığı payın salgın öncesindeki değeri yüzde 6.5'ten her iki senaryo çerçevesinde de yaklaşık yüzde 1'lik düşüş ile yüzde 5.6'ya kadar geriliyor. Bu durum gelir payında yaklaşık yüzde 13.8'lik bir azalma anlamına geliyor” diye konuşan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın sözlerini şu şekilde sürdürdü;“Avrupa ülkeleri arasında gelir dağılımı eşitsizliğinde Sırbistan'dan sonra ikinci sırada yer alan Türkiye'de ‘son yüzde 20' olarak adlandırılan en zengin kesim, gelirin yüzde 47.5'ini alıyor. Asgari ücretli veya kısa çalışma ödeneği ile bayram karantinasına girecek vatandaşlarımızın gelirinin büyük bir kısmını oluşturan beslenme giderleri artmaya devam ederken gelir düşüyor. Bu çok tehlikeli bir tablo.. 2020 Nisan’da açlık sınırı 2 bin 374 liraya, yoksulluk sınırı 7 bin 733 liraya çıktı. Bir ailenin temel ihtiyaçlar için yapması gereken toplam harcama, yılın ilk dört ayında önceki yıl sonuna göre 688 TL arttı. Her geçen gün fakirleşen halkın sağlıklı ve dengeli beslenememesi, gıda güvencesi bakımından bir ülkenin başına gelecek en kötü durumlardan biridir. Sağlıklı ve dengeli beslenemeyen toplumların; eğitim, sağlık, sanat, spor ve bilim gibi alanlarda başarılı olmaları beklenemez. Üstelik bağışıklık sistemi içinde en önemli husus beslenmedir. Toplumun yeterli ve besleyici gıdalara ulaşması kavramına gıda güvencesi diyoruz ki bu devletlerin sorumluluğu altındadır.”
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ OLDUKÇA ÖNEMLİ”
“Salgın hastalıklar da diğer birçok hastalık türü gibi bağışıklık sistemi ile doğrudan ilişkilidir. Bağışıklık sistemi güçlü olan toplumların sağlıklarının daha iyi olduğu ile ilgili birçok bilimsel çalışma mevcut. Bağışıklık sisteminin de beslenmeyle doğrudan ilgili olduğunu biliyoruz. Tek yönlü beslenme, yetersiz ve dengesi gıda alımı covid salgını ile mücadele de ülkesel ve bölgesel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yurttaşların yeterli, güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşması ekonomik ve lojistik giderek zorlaşıyor. Bu konu kamusal politikaların gündemine girmeli; tarımdan tüketici bilincine kadar yapısal değişikliler ile yakın gelecekte güvenli ve besleyici gıdaya erişmek bir sorun olmaktan çıkmalı” diye konuşan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın sözlerini daha sonra şu şekilde sürdürdü;“Vatandaşlara salgın öncesi uyarılarımız şöyle sıralanabilir; ihtiyaçtan fazla satın almak fazla tüketimi; fazla tüketim de israfı arttırır. Özellikle evde geçirdiğimiz sürelerde kalori alımı konusunda dikkat etmeli; eski beslenme alışkanlıklarını değiştirip porsiyonları azaltmaları önerilir. Özellikle gıda alışverişinde etiketli, açıkta satılmayan, soğuk zinciri bozulmamış ürünleri tercih etmek daha sağlıklı ve güvenli olacaktır. Ürünlerde tarım ve ormancılık bakanlığının kayıtlı ve onaylı işletmelere ait kodlarının olduğunu kontrol etmeleri çok önemlidir. Havaların birden ısınmasıyla, çabuk bozulan et ürünleri, süt ürünleri ve yumurta muhetivatlı pastlar, tatlılar ve hazır yemeklerin dolaplardan satın alınması, soğuk depo ve soğuk zinciri bulunan market, bakkal ve satıcıların tercih edilmesi zehirlenme riskini düşürecektir. Alış veriş yaparken açık alanları tercih etmeleri, kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınmaları salgında mücadele açısından önemlidir. Meyve ve sebze tüketimini arttırmak bağışıklık sistemi ve birçok sağlık sorunu ile mücadelede önemli olduğu bilinmektedir. Taklit ve tağşiş riskinin vatandaşın alım gücünün azaldığı dönemlerde arttığını unutmadan, hileli ürün riskinin, ürün tercih sırasında göz ardı edilememesi gerekir.”