?>

“YARGI BAĞIMSIZ OLMALI”

Manşet - 9 yıl önce

Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, yargının her zaman insanların sığınacağı bir liman olduğuna dikkat çekerek, “Yargı, hukuk devletinde her zaman insanların sığınacağı bir liman ve önemli bir güvencedir” diye konuştu. Şarklı, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla düzenlenen törende önemli açıklamalarda bulundu.

TERÖRE LANET OKUDULAR

Gaziantep Adliyesi’nde düzenlenen törene baro mensupları yoğun katılım gerçekleştirdi. Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, avukatların özlük haklarının iyileştirilmesinden, yaşadıkları sorunların çözüm noktasına kadar birçok noktaya temas etti. “Yargı bağımsız, tarafsız ve güçlü olmalıdır. Yargı, hukuk devletinde her zaman insanların sığınacağı bir liman ve önemli bir güvencedir. Yargı insanların yaşamına müdahale eden tehdit aracı değil, insanlar için güvenli, huzurlu ve mutlu bir yaşamı sağlayan güçtür. Kişilerin yargı önüne çıktığında özgürce yaptığı savunmasının dinleneceğine, hukuka uygun olarak gerçeğe ulaşılacağına ve hakkına kavuşacağına inancı tam ise orada gerçek hukuk devleti vardır. Ancak kişilerin bunlara inancı sarsılmış ise orada artık hukuk devletinden söz edilemez” şeklinde sözlerine başlayan Şarklı, “Bu hafta Avukatlar haftası; 5 Nisan Günü de Avukatlar Günü. Ama biz ne bu haftayı ne de bu Günümüzü gönül rahatlığı içinde kutlayamayacağız. Vazgeçtik artık Avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarından bahsetmekten, vazgeçtik artık mesleki ve ekonomik sorunlarımızın artık katlanılamaz boyuta vardığını anlatmaktan, vazgeçtik kendimiz için her hangi bir şey istemekten. Ülkemizin son aylarda yaşadığı terör olayları nedeniyle, artık hemen hemen her gün bir ocağı ve yüreğimizi yakan şehit haberleri, sivil ölümleri canlı bomba saldırıları ve savunma mesleğine yönelik giderek artan şiddet olayları karşısında 5 Nisan Avukatlar Günü etkinlikleri kapsamında geleneksel olarak düzenlediğimiz çok sayıda etkinliği iptal ettik” şeklinde konuştu.

“YAŞANAN SORUNLAR ÇIK GİBİ BÜYÜYOR”

Şarklı açıklamasını daha sonra şu şekilde sürdürdü;“Bu yıl Balo veya kokteyle ayrılan bütçenin yurttaşlarda "Avukatlık mesleği, bir Avukatla çalışma gerekliliği, Kadına yönelik şiddet ve çocukların istismarına" vurgu yapan şehrin değişik yerlerinde bulunan billboard afiş, elektronik mega board ve gazete ilanlarında kullanılmasına karar verilmiştir. Her yıl aynı şeyi söylüyoruz, her yıl yıllardan beri yaşadığımız sorunlar katlanarak büyüyor ve yakın bir gelecekte de çözülecek gibi gözükmüyor. Bunun yanında sorunlarımız her yıl dağ gibi büyümeye devam etmektedir. Mesleğimizin sorunlarına yeni sorunlar eklenmekte, ekonomik koşullar genç meslektaşlarımızın belini kırmakta ve daha da kötüsü genç yaşlı demeden pek çok meslektaşımız ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşmaktadır. Şu yaşadığımız günlerde, artık bunlardan artık bahsetmenin bir anlamı bile kalmadı. Güzel Ülkemizde terör ve akan kan hepimizin içimizi acıtıyor. Hukuk devleti olmanın ön şartı toplumda hukuk bilincinin yerleşmesi ve hukuka saygı duyulmasıdır. Makamı ne olursa olsun Hukuk devletinde yaşamak isteyen herkes bu konuda kendisini sorumlu ve görevli saymalı, toplumda “her şeyin hukuk düzeni içinde hayata geçmesi için oluşan ortak irade” yaşam biçimi haline gelmeli; toplum hukukun üstünlüğünü ve hukuk devletini benimsemeli, sahip çıkmalı ve korumalıdır.”

“YURTTA BARIŞ CİHANDA BARIŞ”

“Tüm şiddet ve savaş söylemlerini, şiddet ve terör eylemlerini, savaş çığırtkanlığını bir tarafa bırakmak gerekiyor. Koşulsuz, amasız, fakatsız, lakinsiz olarak teröre terör diyoruz ve şiddet ortamı koşulsuz ve amasız olarak durmalıdır diyoruz. Net olarak söylüyoruz; Türkiye’de şiddet kimden gelirse gelsin, şiddetin, terörün ve ölümün her türlüsüne hayır diyoruz. Terörün her türlüsünü kınıyoruz.Bu konuda başta siyasi iktidar olmak üzere ,TBMM’de bulunan tüm siyasi partileri bu yangını bir an önce söndürmek için göreve davet ediyoruz. Dış politikamızla ilgili olarak siyasilere sesleniyoruz; savaşın kazananı olmaz savaşa hayır diyoruz. “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” diyoruz. Ülkemizin bir savaş macerasına atılmasını istemiyoruz. Komşularımızla sorun yaratan, Ülkemizi ve İlimizi güvenlik kaygısı yaşanır hale getiren politikalara son verilmesini; sınırların bir devlete yakışır şekilde tahkim edilerek kontrol altına alınmasını ve Ülkemiz içindeki başka ülkelere savaş ihraç eden tüm terör gruplarının önlenmesini istiyoruz” şeklinde sözlerini sürdüren Şarklı, “İşte bu ortamda biz avukatlar kendimiz için hiç bir şey istemiyoruz.  Mesleğimizin çözülmeyen sorunları, avukatlık Kanunu’nun Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve Avukatların istediği yönde günümüze uygun hale getirilmesi gereği bile artık ikinci plandadır. Artık Türkiye’nin en önemli sorunu demokrasi ve terör sorunudur. Şiddetin hüküm sürdüğü, tam ve çağdaş demokrasinin olmadığı bir ortamda hukukun varlığından da söz edilemez.  Türkiye'nin demokratikleşme standartlarının her geçen gün artırılması, Özgürlüklerin ve hakların genişletilmesi, Adalet duygusunun nerdeyse yok olduğu ortam yerine tam demokrasinin inşası gereklidir. Avukatlık haftasında bu gün her şeyden önce, Avukatların yargı mekanizması içerisindeki yerinin ikincil bir konumda görülmesine son verilmesi ve savunma mesleğinin de en kısa zamanda Anayasal güvenceye kavuşturulması ve ilk başta iddia makamıyla eşitliğinin sağlanması gerektiğine işaret etmek istiyorum. Çünkü savunmaya gerekli önemin verilmediği bir yargılama faaliyeti tiyatrodan başka bir şey değildir. Hukuk fakültesi sayısının olağanüstü şekilde artması ve mezun olanların hiç bir sınava tabi olmaksızın avukatlık mesleğini yapabiliyor olması, savunma mesleğinin geleceği açısından en büyük tehlikelerden biridir. O nedenle staja başlama ve avukatlık mesleğine kabul sınavları kesinlikle yapılmalıdır. Avukatlık kimliği resmi kimlik hükmünde olmasına rağmen, bazı kurum ve kuruluşlarca hükümsüz kabul edilmesi mesleğin saygınlığının hiçe sayılmasıdır. Mesleğe yeni başlayan avukatların sorunları avukatlık mesleğinin de temel sorunlarıdır. CMK zorunlu müdafilik ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi düzeyine çıkartılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Noterlere ve mali müşavirlere sağlanan iş alanlarından, aslında avukatların etkin olması gereken alanlar avukatlara bırakılmalıdır. Kamu avukatlarının özlük haklarının en kısa zamanda hakim ve savcıların seviyesine çıkarılması, ek gösterge, maaş ve emeklilik haklarının yeniden düzenlenmesi, Avukatlık Kanunu’ndan doğan vekalet ücretlerine dokunulmaması, yoğun iş yüklerinin hafiflemesi için hukuk birimlerinde görevli memur sayısı arttırılarak, fiziki ve teknik altyapı sorunlarının en kısa sürede çözümlenmesi gerekmektedir. Her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal zorluk ve baskılara rağmen bu yüce bir mesleği icra eden; bağımsız savunmayı temsil eden; demokrasi ve hak mücadelesi veren; özveri ile bu mesleği yapmaktan onur duyan siz değerli meslektaşlarımın Avukatlar gününü şahsım, Yönetim Kurulumuz ve Gaziantep Barosu adına şükran ve minnetle kutlarım.”

Haftanın Öne Çıkanları

OBA, Türkiye’nin makarna haritasını çıkardı

2016-04-01 03:48 - Ekonomi

Dillere destan düğün

2016-04-04 05:40 - Yaşam

Mutluluğa imza attılar

2016-04-04 12:00 - Yaşam

Türkiye'de 4.5G dönemi

2016-04-01 08:07 - Teknoloji

KAMU ZARARININ SORUMLUSU KİM?

2016-04-04 03:41 - Manşet

Yavuzeli’nin çehresi değişiyor

2016-03-30 11:18 - Mobil

Mutluluğa yelken açtılar

2016-04-04 03:22 - Yaşam

Zabıtadan 'sola' dönüş nöbeti

2016-04-05 08:24 - Mobil

Gaziantep'te tacizci öğretmen tutuklandı

2016-03-31 03:49 - Mobil

Acarsan'ın büyük gururu

2016-04-01 05:27 - Ekonomi

İlgili Haberler
Günün Manşetleri

Atama Krizi Büyüyor

13:39 - Gündem

Yılmaz: “Yeniden Refah Partisi Çare Üreten Bir Hareket Olacak”

12:53 - Özel Haber

Gaziantep Kent Konseyi'nden KADES İçin Farkındalık Toplantısı

22:45 - Özel Haber

KADEM’den “Şiddete Seyirci Kalma” Çağrısı

22:09 - Özel Haber

Av. Sidal Öztürkmen’den Kadın Hakları Üzerine Önemli Sunum

11:18 - Özel Haber