Geçtiğimiz günlerde yüzbinlerce memur adayı devlet kadrolarına atanabilmek için Kamu Personeli Seçme Sınavı’na girdiler. Memur adayları tam ilerleyen günlerde yapılacak olan alan sınavına konsantre olmuşken sınavdaki soruların birebir aynılarının bir yayın evinin deneme sınavlarında çıktığı söylentileri yayılmaya başladı. Sosyal medyada sınavda çıkan sorular ile ÖSYM’nin sorduğu aynı sorular yayılmaya başladı ve o saatten sonra adeta yer yerinden oynadı. Bunun üzerine ÖSYM açıklama yaparak söylentilerin asılsız olduğunu söyledi. Keşke aynı soruların çıktığını kabullenip olayın araştırıldığını söyleseydi daha yerinde bir açıklama olurdu ki zaten bu açıklama toplum nezdinde itibar görmedi ve gece yarısı Cumhurbaşkanı kararnamesiyle ÖSYM başkanı görevden alındı. Jet hızıyla yerine çiçeği burnunda ÖSYM başkanı atandı.
Nitekim yeni seçilen ÖSYM başkanı yapılan sınavın iptal edildiğini ve yapılacak olan alan bilgisi sınavlarının da ertelendiğini duyurdu. Bu, beklenen ve doğru bir hamleydi. Peki şimdi ne olacak, bundan sonraki sınavların güvenilirliği nasıl sağlanacak?. Bu soruların hazırlanmasında, yayımlanmasında, denetlenmesinde kimler görev alıyor? . Bu kişiler soru hazırlarken yayınevlerinin soruları inceleniyor mu?. ÖSYM’nin yaptığı diğer sınavlar incelendi mi; o sınavlarda da benzer durumlar yaşandı mı?. Soruların birebir aynısının sınavda çıktığı kanıtlanmışken ÖSYM neden hiçbir şey olmamış gibi davrandı?
Yüzbinlerce öğrenci emek verdi çalıştı emeğinin karşılığını almak isteyen memur adayları acaba yapılacak yeni sınavlarda da aynı durumlar yaşanacak mı endişesi yaşamaya başladılar. ÖSYM bundan sonraki sınavların güvenilirliğini nasıl sağlayacak merak ediyorum. Ama bir tek adayın bile hakkının yenmeyeceği bir sınav sistemine geçilmesi elzemdir. ÖSYM sınav komisyonlarını hızla değiştirerek piyasada çıkan denemeleri inceleyerek müfredatla uyumlu sorular sormak zorunda öğrencilere. Konuştuğum bazı uzmanlar soruların aynı olmasının tesadüf olacağını söylüyorlar. Ben bir matematik öğretmeni arkadaşla konuştum ve bir olasılık hesabı yaptık. Sınavda çıkan sorular ile denemedeki birebir aynı soruları inceledik. Bu soruların tesadüf sorulma olasılığı neredeyse imkânsız. Bu durum yolda yürüyen bir insanın başına gök taşı düşme ihtimali kadar düşük ya da bir meltem rüzgârının yerdeki makine parçalarından araç üretme olasılığı gibi bir şey. O halde ne oldu, bu soruların aynısı nasıl çıktı? O konuda savcılık araştırması sürse de herkesin aklına gelenler benimde aklımdan çıkmıyor. Acaba sorular mı sızdırıldı ya da ÖSYM yayın evinin sorularının aynısını mı sordu? İki ihtimalde de durum çok vahim. Bu gençlere yazık. Bu gençlerin hayalleri ile uğraşmayın, onlar bu zor ekonomik şartlarda bir kitap setinin 500 TL olduğu günümüzde dişinden tırnağından ayırarak zor şartlarda sınavlara hazırlanıyorlar, bir de sorular mı çalındı usulsüzlük mü olacak acaba yeni sınav nasıl olacak soruları ile meşgul olmasın. Sınava yeniden girecek öğrencilerin durumları da zor her ne kadar ÖSYM yeni yapılan sınavda ek ücret alınmayacağını söylese de işin psikolojik boyutunu dikkate almaması çok üzücü. Ayrıca bu insanlar ilçelerden, köylerden şehir merkezlerine gelip tekrar sınava girecekler, muhtemelen bir gün önce gelerek konaklama ve yeme içme için belirli bir harcama yapacaklar. Sınavın iptal edilmesi doğru olmakla birlikte belki devlet tarafından durumu iyi olmayan öğrenciler için ek bir ücret gönderimi yapılabilir ki tek seferde yapılacak bu ödemenin bütçeye fazla bir yük getirmeyeceği kanaatindeyim.
Hani 2018 yerel seçimlerinden sonra İstanbul’daki seçimlerle ilgili Ak Partili Ali İhsan Yavuz’un söylediği meşhur bir sözü vardı ’’Hiç bir şey olmasa da bir şeyler oldu’’ Bu sınavda da bir şeyler oldu ama ne oldu soruşturma sonucunda öğreneceğiz.