DİLİN KEMİĞİ
ALIŞ VERİŞTE ÇİFTE KAZIĞA DİKKAT!!…
Son bahar kendini iyice hissettirmeye başladı. Evlerde kışlık hazırlıklarında artık sona gelmeye başlandı.Ama bu sene diğer senelere göre fiyatlar çok daha fazla el yakmaya devam ediyor.
Rahmetli babam eğer bir aile eylül ayını kazasız belasız atlatırsa o kışı bey gibi geçirir derdi. Çünkü eylül ayı dert ayıdır; okulların açılması, kışlıkların hazırlanması ve odun kömür yakacak derdinin çözülmesi….
Malumunuz kontrolsüz artan fiyatlar yüzünden alım gücü gittikçe düşmeye başladı.İnsanlar artık kaliteli,sağlıklı ürünler yerine daha ucuz,ekonomik olanları takip etmeye başladı.Bunun için elinde cep telefonları ile gün boyu sanal marketleri takip edenlerin,indirimleri yakalamaya çalışanların sayısı gün geçtikçe artış gösteriyor.
Felaketin her zaman fırsatçılarını da doğurduğu gerçeğini unutmadan, en büyük filmler,dolaplar yine insanların yaşamak için tüketmek zorunda kaldıkları gıda sektörlerinde dönüyor.Giyimden, lüksten taviz verilir ama gıdadan asla mantığı sonu hiçte iyiye gitmeyen bir kaosa sürükleniyor.
Süt ve süt ürünlerinin durumu da oldukça vahim.Kendi ürünlerini bir tık daha uyguna satan büyük marketler zincirlerinden bugünlerde ürün bulunmuyor.Çünkü yeni bir zam beklentisi ile değişen fiyatlar eldeki stoklara dokunulmaması gerektiğini savunduruyor.Olan yine vatandaşa oluyor.
Stokçuluk bu dönemde hiç olmadığı kadar yüksek pirim yapıyor.Öyle ki yağdan,şekerden en temel ürünlerde stokçular köşeyi döndüler.Marketçiler de ekonomik göstergeleri ve döviz yükselişlerini bahane edip kafalarına göre zamları yüklüyorlar.Hatta aynı ürünle ilgili bölgesel fiyat farklıklarına “serbest piyasa ekonomisi””pişkinliğiyle cevap veriliyor.Suçta her zaman olduğu gibi hükümete atılıp vatandaş karamsarlığa itiliyor.
Bütün bu yaşanılanlara yine de eyvallah diyerek alış veriş yapmak zorunda kalan tüketiciyi ikinci bir vurgun beklemekte;Rafta ayrı, kasa da ayrı fiyatlandırma kurnazlıkları. Vatandaş rafta gördüğü fiyat üzerinden ürünü alıyor.Kasaya gelince fiyat daha yüksek çıkıyor.Eğer dikkat bir tüketici ise itiraz ettiğinde durum düzeltiliyor yada şuan öyle oldu denilip ”ya al ,ya da bırak” ikilemine sokuluyor.Nedeni sorulduğunda ise mazeret hazır; sürekli gelen zamlar yüzünden etiketlere yetişemiyoruz.Fark etmemişiz.Unutmuşuz.Personel hatası…Eğer dikkat etmediyseniz ise geçmiş olsun.İkinci kere kazıklanmış oldunuz.
Sizlere önerimiz,aldığınız ürünlerin raf ve kasa fiyatlarına dikkat edin.Aksi bir durum halinde ise elinizdeki belge ile anında şikayet edin.Bizlere gazetecilere belgeler birlikte iletişime geçin.Biz HAKİMİYET olarak bu tür haberleri çekinmeden yayınlıyoruz.
İleri ki günlerde bize gelen,elimizde olan belgeler ve ihbarlar doğrultusunda fırsatçı firmaları yayınlamaya,deşifre etmeye başlayacağız.
Bizi takip etmeye devam edin….
GÜNÜN SÖZÜ
Ticarette iyi olmak sanatın en şaşırtıcı dalıdır.
Andy Warhol
TEBESSÜM
Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler.
Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu.
- “Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat bir süre düşündü, sonra:
- “Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?”
Görevli utandı:
- “Şey... hayır.”
- “Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?”
Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti:
- “Ya da kızkardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti sadece,
- “Hayır, hiç bir bilgim yoktu ...” diye mırıldanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
- “Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?”