Hiç düşündünüz mü yaklaşık 20 bin yıl önce insanlar nasıl yaşıyorlardı İnsanların birbiriyle ve doğa ile etkileşimi nasıldı? Şimdi geçmişten günümüze doğru bir yolculuk yapalım ve insanın ile doğa ile karşılıklı etkileşimi nasıl gerçekleşmiştir inceleyerek bu etkileşimin dünya üzerindeki sonuçlarına bakalım.
Kabataş devri dediğimiz paleolitik çağda insanlar ağaç kovuklarında ve mağaralarda yaşamışlar geçimlerini avcılık ve toplayıcılıkla sağlamışlardır. Bu zamanda dünya nüfusunun 3-4 milyon olduğu düşünülmektedir. Bu çağda insanlar doğaya bağlı ve doğa ile uyum içerisinde yaşamışlar ihtiyaçlarını doğadan karşılamışlarıdır. Bu zamanlar insan doğa etkileşiminde doğa daha baskın durumdaydı. Hava kirliliği yoktu çevresel problemler minimum düzeydeydi. Neolitik çağda insanlar mağaralardan çıkarak su kenarlarında yaşamaya başlamışlardır. Verimli topraklarda tarımsal faaliyetler bu dönemde başlamıştır. İnsanlık tarihi için dönüm noktalarından birisi olan bu dönemde insanlar tüketici durumdan üretici duruma geçmişler yerleşik hayat başlamış Mezopotamya, Hindistan, Çin Mısır da ilk medeniyetler kurulmuştur. İnsanlık tarihinin en önemli olaylarından birisi de sanayi devrimidir. Sanayi devriminden günümüze insanın doğaya olan müdahalesi hat safhaya ulaşmıştır. İnsan doğa etkileşiminde insan daha baskın duruma gelmeye başlamıştır. Günümüzde insanlar köprüler, viyadükler, tüneller, geçitler yapmakta denizi doldurarak yüksek binalar yapmakta, karbon salınımını artırarak havayı kirletmekte ormanları tahrip etmekte, su kaynaklarını kirletmektedir. İnsanın doğaya olan müdahalesi sonrası bazı canlı türlerinin nesli yok olmuş sel, heyelan, erozyon, asit yağmurları gibi afetlerin sayılarında artış meydana gelmiştir. Gelin birlikte insanın doğaya etkilerine örneklerle bakalım.
Madenlerin çıkarılması ve işlenmesi sırasında toprak ve hava kirlenmiş bir çok canlı türü bundan olumsuz etkilenmiştir.
Artan nüfusla birlikte ağaç ihtiyacının artması orman tahribatını da artırmıştır. Bu durum heyelan olaylarının artmasına neden olmuştur. Ayrıca ormanların yok edilmesi ile orda yaşayan canlı türleri yok olmuştur, Havadaki oksijen oranı azalmış ekolojik denge bozulmuştur.Sanayileşme ile birlikte hava kirliliği artmış atmosfere karışan zehirli gazlar yağmurla birleşip asit yağmurlarına neden olmuştur. Hava kirliliğinin artması solunum yolu hastalıklarını artırmış insanın yaşam kalitesini düşürmüş ve erken ölümlere neden olmuştur.Şehirleşme betonlaşmayı beraberinde getirmiş artan nüfusun konut ihtiyacını karşılamak için plansızca dere kenarları yerleşime açılmış sel ve taşkınların sayısı artmıştır. Aynı zamanda şehirleşme için tarım alanlarının yerleşime açılması gıda üretimini olumsuz etkilemiştir.Ormanlık alanlar tarım ve yerleşmeye açılmış bu durum hem ormanda yaşayan canlı türlerinin azalmasına neden olmuş hem de havadaki oksijen oranını azaltmıştır.
Bilinçsizce deniz ve okyanusların kirletilmesi denizde yaşayan canlı çeşitliliğini azalttığı gibi görsel olarak ta görüntü kirliliğine neden olmuştur.Çağımızın en önemli sorunlarından olan küresel ısınma ve küresel iklim değişiklikleri insanın doğaya sanayileşmeye bağlı olarak karbon salınımın artması sonucu daha fazla güneş ışığı atmosferde tutulmuş ve hava sıcaklıklarında belirgin bir artış yaşanmıştır. Bu durum küresel çapta kıtlıktan tutunda su sorununa iklimsel dengesizliklere yol açacaktır.
Tabloda 400 bin yıl önceden günümüze kadar karbondioksit oranı verilmiştir. Özellikle 1950 ile günümüz arası döneme baktığımızda tehlikenin ne kadar büyük olduğu gün gibi ortadadır. Küresel ısınma sonucu ilerde yaşanacak olası sorunlar arasında; yağışlarda dengesizlik, buzulların erimesi, kıyıdaki bazı ülkelerin sular altında kalması, fırtına ve sel olaylarının artması, kuraklık ve çölleşme gibi doğa olaylarının görüleceği aşikardır.İnsanın doğal hayata olumsuz müdahelesinin bir sonucu da virüslerin salgın hastalıkların artmasıdır. Birleşmiş milletlere bağlı doğayı koruma vakfı WWF’nin açıklamalarına göre yaklaşık bir yıldır hayatımıza giren dünya çapında şimdiye kadar 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan korana virüsün insanın yaban hayata müdahelesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Yaşam alanları daralan hayvanlar insanlarla iç içe yaşamaya başlamışlardır. Hayvanların bünyelerinde taşıdıkları virüsü insanlara bulaştırdıkları yönünde ciddi kanıtlar vardır.
İstanbul Maslak 1975 İstanbul Maslak 2020
Yukarıdaki resim aslında her şeyi açıklıyor. Yeni binalar inşa ediliyor, sanayi tesisleri açılıyor,Nüfus hızla artıyor ve kaynaklar hızla tükeniyor.2019 yılında Birleşmiş Milletlerin yayınladığı raporda gelecek yıllarda dünyayı bekleyen en büyük tehlikeler şunlardır:.Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği.Afetler.Hava kirliliği.Sürdürelebilir kalkınma.Doğal kaynakların kullanımıGörüldüğü gibi mavi gezegenimizin önündeki en büyük sorunlar çevresel sorunlardır. Biz doğaya bilinçsizce müdahale ettikçe doğa bize verdiğini tekrar bizden alacaktır. Bir plastiğin doğada yok olma süresinin 1000 yıl olduğunu düşünelim çevremizi temiz tutalım, koruyalım kollayalım, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için buna mecburuz. Bu dünya hepimizin