Eski devirlerde hükümdarın ak dediğine ak, kara dediğine kara demek belki caizdi. Ama demokrasilerde birey, kendi vicdanı doğrultusunda düşüncesini ifade eder ve sadece inandığı
doğruların peşinden gider.Bizde de fikri zikri birbirine zıt ama çıkarı ortak olan ilişkiler artmaya başlayınca bize bu kıssaları yazmak şart oldu.Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: - Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış. Halk meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış: - Bu dişi deve Şamlınındır! Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş: - Ey cemaat, bu dişi deve kimindir? Cemaat hep birlikte bağırmış: - Şamlınındır! Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış: - Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!"***Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar:'Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?'1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?Aristo’dan cevap gelir:1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!
GÜNÜN SÖZÜ
Büyük fikirler içtin yaşayan, kendisini unutmalıdır.Anselmus
TEBESSÜM
Yıllardır aklımda kalan tek fıkra, her fırsatta anlatırım :) Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar: "İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın... Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi. "Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"