Corona virüsü ilk Çin’de ortaya çıkıp zamanla tüm dünyayı etkisi altına aldı.Bölgesel olmaktan çıkıp, global bir tehdit oluşturuyorken,süreci en başarılı yürüten ülkelerin başını da biz çekiyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanımızı kutluyoruz.
Tedbirler ne kadar başarılı olsa da cehaletle mücadele de bir yere kadar yeterli oluyor.Çünkü bizde “bize bir şey olmaz “kafası her daim mevcuttur.Yurt dışından gelenler için tedbir olarak 14 gün kuralı diye bas bas bağırılsa da kendinde ayrıcalık gören iş adamları,sanatçılar,siyasiler bunu dinlemiyor.Yoksa biz kendilerini önemsemiyoruz.İsterlerse hastada olabilirler. Ama bencilce hareketleri yüzünden toplumda bir salgına olursa da onun hesabını nasıl soracağız?onun peşindeyiz.Yoksa ölmek isteyene İtalya şurada duruyor.
Ya yeni döndükleri kutsal topraklardan aldıkları feyzlerin,hocaların vaizlerinin sesleri kulaklarından daha silinmeyen hacı amcalarımıza teyzelerimize ne demeli? Yakınlarının ve halkın güvenliği için karantina altına alındıkları yurtların konforunu beğenmeyip aşağılayan,kaçmaya çalışan,kendilerine engel olmaya çalışan polisin suratına tüküren zavallılara ne demeli? Siz önce üzerinizde vebal olan kul hakkına dikkat edin ve edebinizce karantina süresini geçirin.Hacca,umreye gitmek ile samimi Müslüman olunabilinseydi…neyse…
Diyanet doğru bir karar alarak Cuma namazı ve vakit namazlarının evde kılınması için öneride bulunmuş.Hatta yasaklanması bile lazımdı.Ben bu öneriye hangi yobaz kitle ilk karşı çıkacak diye bekliyorken ilk Urfalılar isyan bayrağını çekti.Ne haliniz narsa görün diyeceğiz de olmuyor işte.
Bir de halen virüsün varlığını halen kabul etmeyen, dikkatsiz,şuursuz,sözde kaderci,yasakları,uyarıları hiçe sayan toplumu asıl tehdit eden bir kesim var ki en tehlikelileri onlar..
Kolonya ile geçiyorGrip gibi zatenÇok fazla abartılıyorYaz olmadan biterSadece yaşlılar ölüyormuşKorku ile ömür geçmezCorona da ne?-Bize bir şey olmazDEMEYİN!KENDİNİZ DÜŞÜNMÜYORSANIZ SEVDİKLERİNİZİ DÜŞÜNÜN!
GÜNÜN SÖZÜ
Cehalet ateşinin yakmadığı orman yoktur. R. Necdet Evrimer
TEBESSÜM
Köyden gelen 3 cahil köylü şehirle ilgili hiçbir bilgiye sahip değildir. Yaptıkları her şeyi korkarak yaparlar. Ve bunlar karınlarını doyurmak için markete girerler. Muz görürler tabi ne olduğunu bilmiyorlar. Alalım bari demiş içlerinden biri. Neyse trene binmişler. Hepsi muzun tadını merak ediyor ama yemeye de korkuyorlar. Biri gönüllü oluyor muzu yemeye. -Arkadaşlar bana bişi olursa siz yemezsiniz. Muzu yemeye başlıyor ve tren o sırada tünele giriyor. Tabi her yer karanlık. Muzu yiyen bağırıyor. -Arkadaşlar sakın yemeyin, ben kör oldum!** Patron, sekreterini çağırdı: – Bu mektupta bir yanlışlık var. Sekreter kız baktı baktı, yanlışı bulamadı: – Neresinde efendim? – Ben, iş mektuplarının hiçbirine "Saygıdeğer dostum" diye başlamam. Böyle namussuzlardan dostum yok benim. – Nasıl başlayalım beyefendi? – "Değerli meslektaşım" diye başlayın.