Eflatun ülkenin en büyük bilgesinin yanına gider.Ona "Sen bilgesin,hayata dair çok şey bilirsin.Bana öyle bir anahtar ver ki,bütün kapıları açmamı sağlasın!"demiş.Bilge "Ama bu yükü taşıyacağından emin misin?"diye sormuş."Evet!"demiş Eflatun, "Lütfen bana dünyanın en büyük hazinelerine ulaşmamı sağlayacak sırrı ver!""Bunu bilmek sana büyük sorumluluk yükleyecek!" dedi bilge,"Sırrı öğrendiğinde artık saklayamazsın,mutlaka yapman gerekecek.Öğrendikten sonra uygulayamazsan sır seni yavaş yavaş ölüme götürür,kullanmazsan başına bela olur.Bu çok kritik bir karardır senin için.Sırrı yine de öğrenmek istediğine emin misin?" "Evet.Bu sırrı taşımaya hazırım, kullanacağıma dair yemin ederim!" "O halde yaklaş yanıma!"demiş bilge,"Kulaklarını dört aç,beni iyi dinle.Şimdi sana dünyanın en büyük sırrını veriyorum.Ama bunu bildikten sonra kullanmazsan eğer, başına büyük dertler alacaksın!" Bilge dikkatle Eflatunun gözlerinin içine bakar ve bütün gücüyle açıklar: “YAP!” İşte budur dünyanın en büyük sırrı! Sana bütün hazineleri verecek sır budur. Çok basit ama çok büyük bir sırdır bu!" Eflatun şaşırarak,"Ama çok basit" demiş.Bilge o sözünü bitirmeden yine sırrı haykırarak,” YAP"! Soru yok ,yorum yok,endişe yok.Yalnızca yap! demiş yeniden.Sana dünyanın kapılarını açacak sır budur işte! "Muhteşem bir hayat istiyorsan ,o zaman git ve yap!" "Başarı, zenginlik,mutluluk istiyorsan git ve yap"! Eflatun sırrı öğrenmişti.Artık dünyanın en büyük hazinesine sahipti, her şeyi elde edebilirdi. Sadece gitti ve yaptı... İşte artık dünyanın en büyük sırrına sizde sahipsiniz.Bu sır hayatınızı değiştirmekle kalmaz,sizi hayallerinizin de ötesine götürebilir Başarılımı olmak istiyorsunuz? Mutluluk mu arıyorsunuz? Gidin sadece yapın. Bunu başarabilirsiniz! YAPIN o zaman!Yeter ki biraz cesaret! TEBESSÜM TEMEL"İN SAVAŞ İLANITemel Amerika’nın durduk yere Irak’a saldırmasından rahatsız olmuştur.Bir yolunu bulup başkan Busha telefon eder:-Alooo! Ben Temel olarak size savaş açayrum, haberunuz olsun!" Bush gülerek cevaplar:"He he he...Kaç kişilik ordun var ki?" Temel düşünür:"Hımm...Kayınbirader İdrus,halaoğli Tursun, kahvedeki arkadaşlar...."Ve cavap verir:"9 kişidur daa!"Bush içinden kıs kıs güler ve ciddi olmaya çalışarak "Temel bey! Sizin 9 kişilik ordunuza karşılık Amerikan ordusu tam 2milyon askerden oluşmaktadır!" der."Hımmmm........" der Temel ,"sizu pir süre sonra arayacağum!"Aradan bir kaç gün geçer ve Temel, Bush'u yeniden arar: "Başkan! Savaş ilanimuz geçerlidur.Bir miktar ekipman hazirladuk size karşi!"Bush ilgiyle sorar: "Neymiş bunlar?" éHaçan bizim Tursun 'un tiraktörü, benim çakaralmaz tüfek, bir de kahvedeki arkadaşlardan birinin biçerdöveri..." Bush güler: "İyi ama benim tam 150 bin tankım,30 bin uçağım ve 10 bin askeri gemim var!Haaa,ayrıca bu arada askerlerimizin sayısı da 3 milyon oldu!" Temel yeni gelişme karşısında biraz sıkılmıştır:"Tamam , bir müddet sonra sizu yeniden arayacağum!"Birkaç hafta sonra Temel,Bush'u yeniden arar:"Başkan!Savaş ilanumuzu çeri alayrum!" Bush merakla sorar:"Neden?"Temel moralsiz şekilde cevaplar: "Cenevre Anlaşmasi'nu inceleduk.3 milyon savaş esirini barinduracak yerimiz yoktur!"GÜNÜN SÖZÜ Nasıl davranırsan tıpkı ayna gibi sana öyle geri yansır. Goethe