?>

Ekonomi Yönetiminde Değişiklik

Prof.Dr.Berna BALCI İZGİ

4 yıl önce

Malum geçtiğimiz hafta ABD’de başkanlık seçimleri var idi. Başkan belli olduktan sonra kısmen belirsizliğin azaldığını dolar/ TL’nin düştüğünü görüyoruz. Benzer durum dünya finansal piyasaları için de geçerli oldu. Tabii ki bunun başka nedenleri de olabilir. İçeride ise Merkez Bankası (TCMB) başkanı değişti Hazine Bakanı istifa etti. Dolayısıyla ekonomi yönetimi içinde bir değişikliğin söz konusu olduğu görülmekte.  Piyasalar açısından nasıl yorumlamak gerekir bunu zaman gösterecek. Ancak görülen o ki bugün sabahtan itibaren dolar/ tl 2018 yılından bu yana olan en yüksek düşüşünü gerçekleştirdi ( an itibarı ile %5,3). Enflasyon yüksek faizin bir nedeni olduğu için bu kur düşüşünün enflasyonu düşürmesi beklenebilir. Uzun vadede ise enflasyon atalet dediğimiz ve ekonomik karar birimlerinin enflasyonun düşmeyeceğine dair beklentilerinin yarattığı fiyat katılığı söz konusu. Bu fiyat katılığı ve başka nedenlerle TÜFE (tüketici fiyatları)’nda kendini gösteren bu yükseliş trendinin 2019 yılının 10 ayı ile başladığını grafikte görebiliriz. Bu nedenle beklenti yönetiminin de piyasalar açısından önemli olduğunu altını çizmek gerekir.

Türkiye’de tüketici enflasyonunu (TÜFE) etkileyen dinamikleri inceleyen araştırma makalelerine bakıldığında bu dinamiklerin içerisindeki değişkenlerin arasında döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi makro değişkenlerin enflasyona katkısının ekonometrik analizlerle hesaplanabildiğini görmekteyiz. Bu konuda TCMB’nin fiyat istikrarına ulaşmak için konjonktürel ve yapısal politikaların bir arada ele alındığı bütüncül yaklaşımların önemine işaret eden değerli araştırmaları ve araştırma notları var. Özellikle tüketici enflasyonunu tetikleyen değişkenler arasında ithalat fiyatları ile döviz kuru geçişkenliğinin önemli olduğunu görüyoruz. Çünkü döviz kurundaki oynaklık enflasyona yansıyan temel bir parametre oluyor genellikle Türkiye ekonomisi için bakıldığı zaman.

TCMB 12 Kasım’daki Para Politikası Kurulu kararları ile yeni politikasını açıklayacak. Türkiye’de fiyat istikrarı ve istihdamın korunması Merkez Bankası’nın birincil hedefleri arasında olduğu için ve son bir yılda salgınla beraber bu hedefleri tutturmak güçleştiği için ekonomik olarak zor bir dönem yaşanıyor. Bunun nedenleri arasında dışarıdan sıcak sermaye girişinin azalması da bir etken. Ancak bunun yanısıra başka etkenler de var.

Özellikle sosyal güvenlik sistemi ve sağlık sektörü kamu harcamaları bu dönemde kamu-özel sektör dengesi gözetilerek yapılandırılmalıdır. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve yanısıra devlette verimlilik ve liyakat esasına göre bir yapılanmaya önem verildiğini görmek umudundayız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI