Eski vekilleri ne yaparlar? Yeniden allayıp pullayıp şirinleştirerek, bir iki yeni rötuşla yenileyerek, belediye başkanı yaparlar…Koltuk denilen eşya öylesine değerli bir şey olacak ki, bir kere ona oturan,tadını tadan ne olursa olsun ondan artık asla vazgeçemiyor. Sadece değerli olan koltuk olsa iyi.Beraberinde gelen makam aracı, yüksek sosyetede etiket,sahte olduğu çok iyi bilinilse de etrafınızda akan sevgi seli,lüks yemekler,davetler,şık giysiler….off off gün gelip de bunları kaybetmek,sıradanlaşmak, elinden oyuncağı alınmış çocuğun tepkisinden daha da ağır olmalı değil mi?.Nasıl olmasın ki? Bir dönem önünüzde ceket ilikleyenler, makamdan indiğinizde, bizler gibi sıradan olduğunuzda değil ceket iliklemek sizi gördüklerinde oturacak yer dahi vermez olurlar.Biz bunların içinde bir zamanlar patronu oldukları mecliste yuhalananları, sosyal medyada sözlü tacizlere kadar saldırılara uğrayanlarını da gördük.Ne kadar acı değil mi? Gün gelir kapılardan kovduklarınız,konuşmaya tenezzül etmedikleriniz,telefonlarına bir alo’ yu çok gördüklerini,gün gelir kinlerini, öfkelerini yüzünüze çekinmeden haykıra bilirler.Muhalif olmalarına da gerek yok.Dirsek dirseğe yola çıktıklarınızdır sizi en çok yaya bırakan. Ya her daim sizi pohpohlayan dost sandığınız fırsatçılar var ya.İşte o çok iyi bildiğiniz kapılarda kapanır yüzünüze bir bir.Hele birde artık iyice çizgiyi yediğinizi anlayan fırsatçı o basın yok mu o basın? Bir zamanlar kapınızı aşındıran, sizi manşetlerinizden düşürmeyen,yağlayan ama görevden ayrıldığınızda da eşinizden dostunuzdan önce ilk tekmeyi vuranların başını çekende yine o basındır.Size methiye düzen köşe yazarları,pusuda bekleyen sırtlanlar gibi hakkınızda arşivledikleri açıklarınızla,gerçeklerle yerden yere vururlar sizi.Vururlarda yüzleri dahi asla kızarmaz.Ama zaman umutsuzluğa kapılma zamanı değil. Önümüzde misler gibi yerel seçimler var.Genele kapağı atamayanların son umut durağıdır yerel seçimler.Haydi şimdi genel merkezleri açındırıp,parti başkanlarının etrafında fır dönme zamanı.Düğün,dernek,sünnet aktivitelerini demiyorum ki zaten tecrübeniz var.Olan çeyrek altınlara olacak ama feda olsun gelecek koltuklara,kurban olsun.Hatırlatma olsun ,sosyal medya paylaşımlarınızı da asla es geçmeyin.Dolu dolu ve şirin olsun.Çünkü sizi takip eden birileri hep var.Ona göre.Umut fakirin ekmeğidir.Bizde arkası kesilmeyen bu seçimler bitmeden de umutlar asla tükenmez.. NOT:Bu yazımı Müslüm Baba filmini izlediğimizin sabahında, henüz hisli duyguların esirinden kurtulamamışken yazdım.Ondandır bu kadar gamlı oluşum.Ondandır acımak fiilini hak etmeyenlere bu kadar hisli davranışlarım.Yoksa beni bilen bilir,bilmeyende kendi bilir…GÜNÜN SÖZÜ"Sevgili Samsunlular! Mübarek Ramazan Bayramınızı... Mübarek Ramazan Bayramınızı olmasa da en az onun kadar mübarek Kurban Bayramınızı kutlarım ..." Tansu Çiller''Türkiye'de petrol vardı da tankere ağzımızı dayayıp biz mi içtik"..Süleyman Demirel“Çankaya'yı artık bırakıyorum. Heveslileri gelsin biz hevesimizi aldık…“ Kenan Evren'' Sel felaketi yaşayan Hataylılara deprem felaketi için geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorum..”Bülent EcevitTEBESSÜM“Bir profesör aslanla kuzunun aynı kafeste yaşayabileceğini iddia etmiş. Ancak etrafındakiler bunun gerçekleşemeyecek bir durum olduğunu söylemişler. Profesör ise buna mukabil deneyip olabileceğini iddia etmiş. Hemen akabinde hayvanat bahçesinde denemelere başlamış. İtiraz edenler bir hafta sonra kuzu ile aslanın aynı kafeste olduğunu görmüşler. Profesöre şaşkınlıkla bunu nasıl başardığını sorduklarında profesör şu cevabı vermiş: – Her gün kafese yeni bir kuzu koyuyoruz.”