Değerli okurlarımız, bilindiği üzere günümüz dünyası teknoloji üzerine kurulu. Hemen herkes elindeki telefonunda kendi dünyasını yaşıyor ve taşıyor. Banka hesap şifreleri, fatura bilgileri, iş hayatı,elektronik posta adresleri, sosyal medya hesapları, kişisel önemli bilgiler, vergi kayıtları, SGK dökümleri, E-devlet verileri, ajanda, mesaj kayıtları, eskiden albümler yapılıp kendisine evde köşe ayrılan şimdilerde ise galeride tutulan fotoğraflar vb. kayıtlar akıllı telefonlarda ya da bilgisayarlarda muhafaza ediliyor.
Bu durumun hayatımızı kolaylaştırdığı tartışılmaz. Tabi bir yandan da tehlikeli. Verilerinizi ele geçiren kötü niyetli kişiler başınıza büyük dertler açabilir. Peki bu verilerimizi ele geçiren kişiler, her zaman kim olduğunu bilmediğimiz ve kafamızda hacker veya korsan olarak kodladığımız kişiler midir? Elbette hayır. Bazen en yakınlarınızın bu verileri hedef alabildiği ve farklı amaçlar güderek sizi zor durumda bırakabileceğini unutmayın.
Evlilik dünyanın en kıymetli tecrübelerinden birisi muhakkak. Peki işler kötüye giderse, yollar ters istikamete girer de varacağınız yer acı,elem ve kedere çıkarsa? Bu durumda herkes medeni bir şekilde ayrılalım, sırlarımız dökülüp saçılmasın diyebiliyor mu ? Çoğu zaman evlilik boşanma arefesine girmiş ise herkes eteğindeki taşları dökmeye başlıyor. Eskiden mahkemelerde yaşanan olaylara ilişkin şahitler varsa deliliniz de bundan ibaret kalıyordu ve esasen yeterli de oluyordu. Ama şimdi öyle mi ? Kişisel verileriniz elektronik ortamda depolanmakta ve bu deponuza sızıldı ise hapı yuttunuz denilebilir.
Yahu Avukat Bey “........bizim korkacak bir şeyimiz yok, gizli saklı bir şey karıştırmadık ki, verilerimi ele geçirseler ne olacak ?..... diyeceksiniz, ama kazın ayağı öyle değil. Sizin korkacak hiçbir suçunuz olmasa dahi size ait olan bu veriler kullanılarak aleyhinize delil üretilebilir. Yani sizin haberiniz yokken bir yandan sizin adınıza birileri başka birileri ile yazışabilir, sanki eşinizi aldatıyormuşsunuz gibi bir görüntü oluşturabilir. Bir bakmışsınız ki hesap sizin hesabınız ama hiç bilmediğiniz bir konuşma karşınıza çıkarılmış. Ve maalesef bunu yapan çok güvendiğiniz eşiniz de olabilir. İnsanoğlu çiğ süt emmiş, benim eşim yapmaz diyebilirsiniz, ama adliye koridorları biribirine güvenen hatta çok güvenen insanların husumetleri ile dolu. Diyelim ki eşiniz niyetini kötüledi ve size karşı böyle bir tuzak kurdu, suç işlemiş olur mu, bu şekildeki verilere itibar edilir mi ? Hukuk ne diyor ?Anayasamızın “Haberleşme hürriyeti” başlıklı 22. maddesi;
(1)Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. (2) ……hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
Anayasanın bu maddesi gözetilerek verilmiş Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/868 E. 2020/442 K. sayılı kararına bakalım;“............Boşanma aşamasında olduğu eşinin facebook şifresiyle (öncesinde rızasıyla verse bile) hesabına girip mesajları ve yazışmaları kaydetmesinin (Hatta boşanma dosyasına delil olarak sunsa bile) TCK’nın 132. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen nitelikli haberleşme gizliliğini ihlal suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu ….....” denilmiştir.
Kararın özeti sizin güvenerek telefonunuzu, bilgisayarınızı veya başka elektronik cihazlarınızı kullanmanıza müsade ettiğiniz ve bilgilerinizi verdiğiniz eşinizin, bu güveni kötüye kullanıp elde ettiği bilgileri aleyhinize delil olarak kullanması veya direk aleyhinize kendisi delil üretmesi söz konusu olur ise; eşiniz haberleşme gizliliğini ihlal suçunun hem de nitelikli halini işlemiş olur ve ispatlanması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası alabilir. Mesele çok ciddi. İşin ucunda hapsin yolunu tutmak var. Ama Yargıtay’ın Ceza Hukuku bölümünün en üst makamı olan Ceza Genel Kurulu böyle bir karar verirken özel hukuk bölümünde boşanma davaları hakkında temyiz merci olan Yargıtay 2.Hukuk Dairesi bu kararla tamamen çelişir şekilde 2021 tarihli 2021/478 Esas 2021/1604 Karar sayılı kararında;
“....... Kadının, erkeğin telefonundaki SKYPE isimli uygulamadan, başka kadınlarla yapmış olduğu cinsel içerikli yazışmaların erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak ekran görüntülerini alması hukuka aykırı değildir. Usulüne uygun olarak elde edilen ve dosyaya sunulan bu delil, hükme esas alınmalıdır.....” demektedir.
Yahu bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?Daha yargı kendi içinde ne yapacağını bilmiyor diyeceksiniz. Haklısınız da!
Nitekim olay geniş kapsamlı bakıldığında Yargıtay’ın hukuk kısmı delili hukuka uygun görür iken ceza kısmı delili hukuka uygun görmemektedir. Ve hatta hürriyetinizi kısıtlayacak kararlara neden olacak bir ceza ile karşı karşıya kalmanız durumu söz konudur.
Gelinen noktada biz her iki durumu da anlattık. Durumunun değerlendirilmesi ve risklerin üstenilmesi konusunda taktir elbette sizlerin olup bu konuda hukuki bir yardım ile süreci yürütmeniz sizin lehinize olacaktır. Çünkü delili elde ediş biçiminizden tutun, delillerin kullanılıp kullanılmaması gerektiği, kullanılırsa boşanayım derken 6 yıllara varan hapis cezaları ile başınızın yanıp yanmayacağı veya gerçekten bu delilleri kullanınca delillerin boşanma davasında sizi büyük sorumluluklardan kurtarıp kurtarmayacağı gibi ince eleyip sık dokumanız gereken bir konu olduğu ortada. Bize sorarsanız, eşler arasında gizli saklı olmamalı, ama eşinizle aranızda bu güven bir şekilde oluşmadı ise veya sonradan ortadan kalktı ise kişisel verilerinizin güvenliğine dikkat edin, deriz. Saygılarımla...
Gaziantep Barosu Avukatı Av.Ali TÜMBAŞ