Gaziantep’te esnaf kepenk kapatıyor, kredi borçlarını ödeyemiyor, çırak bulamıyor, siftahsız günler geçiriyor… Ama ne gam! GESOB Başkanı İsmet Özcan, esnafın feryatlarını duymazdan gelip, bizlere icraat atmaya hazırlanıyor. Hem de emoji eşliğinde!
Başkanımız buyurmuş ki: “Size istediğiniz kadar icraat atarım ama görmezden gelirsiniz. Derdiniz icraatsa bizim yaptığımız icraatları atayım size. Ama zannetmiyorum.”
Aman efendim, ne büyük lütuf! Koskoca GESOB Başkanı nihayet cevap verdi, ama ne cevap!
Bakın başkan, biz icraatın ne olduğunu biliriz. İcraat, koltukta oturup gülen yüz emojisi paylaşmak değil, sahaya inip esnafın derdiyle dertlenmektir! İcraat, kepengi kapanan dükkânlara bakıp "Aaa ne olmuş burada?" demek değil, o kepengin her gün açılmasını sağlayacak çözümler üretmektir!
Ama anlaşılan bizim derdimizi çözmüşsünüz! Hatta üstü kapalı bir ima ile bizim derdimizin başka bir şey olduğunu söyleyerek, meseleye noktayı koymuşsunuz. Mesele icraat değilmiş! Başkan, sen söyle bari, bizim derdimiz ne? Açık konuş da bilelim.
Biz açıklayalım: Bizim derdimiz, Gaziantep’in esnafının sahipsiz kalması! Bizim derdimiz, bu kentin ticari ruhunun kaybolması! Bizim derdimiz, birlik başkanının Ankara’daki kritik toplantılarda yer almaması! Bizim derdimiz, çözüm bekleyen esnafa sosyal medya mesajlarıyla cevap verilmesi!
Ama mesele şu ki… Başkanın derdi ne, onu hâlâ bilmiyoruz.
O yüzden buradan sesleniyoruz: Başkan, sizin derdiniz ne? Esnafın yüzüne bakmadan yönetmek mi? Krizleri görmezden gelerek koltukta rahat oturmak mı? Yoksa gerçekten bu şehrin ticaretini ayağa kaldırmak mı?
Eğer derdiniz esnafın derdiyle dertlenmekse, emoji atmayı bırakıp ve sahaya inmeniz! Eğer derdiniz bu kenti kalkındırmaksa, o zaman çözüm üretmeniz! Ama yok, sizin derdiniz bambaşka bir şeyse, en azından onu da açık açık söyleyin de biz de bilelim!