?>

GELDİ GEÇTİ BİR GÜNDÜ!!

Merve Tanrıöver

5 saat önce

DİLİN KEMİĞİ GELDİ GEÇTİ BİR GÜNDÜ!! 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…. Sene seneden sevimsiz gelmeye başlıyor! Sesimizi belki de duyurabileceğimiz bu tek güne bizler için pekte bir anlam ifade etmeyen kopyala yapıştır kutlama mesajları ile başladık.  Bunlar da bir gün öncesinden maillerle gönderilip gazetelerde ve sosyal mecralarda yayımlanması amacıyla atılmış önemsiz rutinlerden  sadece birisiydi.Biz kendi adımıza hiç birisini de kullanmadık. Diğer kurumların görmezden geldiği bu günde ipi sadece büyükşehir göğüsleyerek bir kahvaltı organizasyonu düzenledi. Onun da davet aşamasından, karşılamaya ,sunumdan organizasyon tertiplemesi başlı başına hatalarla doluydu. Öncelikle bir davete  gittiğimizde kapıda  başkan eğer yoksa yardımcısı, daire başkanı gibi kademeleri dolu olan büyükşehir den  hiç değilse birkaçının ev sahipliği yapıp karşılamasını beklerdik. Onu da geçtik, basın sorumlusu, müdürü,başkanı ekibi  bile karşılamada yoktu!!! Her masada belediyeden bir yetkili oturup eşlik edecek denildi, ama ne yazık ki onlardan bir kaçı bile sonradan gelip sadece birkaç kişinin elini sıkıp, bir var olup bir kayboluyorlardı. Kral Çıplak Diyebilmek… Sayın vali ve büyükşehir belediye başkanımızın başka bir misafirleri olduğu için geç kalacakları mesajından sonra, bir daire başkanı belediyenin projeleri, faaliyetleri, hizmetleri ile ilgili uzuuun bir sunum yaptı. Çok kimsenin dinlemeyip homurdandığını ve iç sesinden sıkıldığını görmemek mümkün değildi. Hatta geç kalmanın uzamasından dolayı kalkıp gidenler de oldu. Oysa ki çalışan gazeteciler günü geçiştirilmiş bir kahvaltı,ele tutuşturulan bir hediye paketi ya da süslü birkaç cümleye sıkıştırılmış samimiyetten uzak, geçiştirilecek bir gün değildir. Çünkü  o günde herkesler susup gazeteciler konuşabilmelidir. Başta cemiyet başkanı olmak üzere  gazetecilerle ilgili tüm derneklerin başkanlarının ortak hazırladıkları bir sunum olmalı ve sektörün bütün sıkıntıları  açık yüreklilikle dile getirilebilmelidir. Gazeteciler ilgililere sorularını sorup çözüm arayışlarında tatmin olabilmelidir. Kaybettiğimiz gazeteciler, yazarlar, emektarlar  bu özel gün de hatırlanarak  onların kısa hayat öyküleri ile anılmalı çok daha anlamlı olur. Önceki dönem cemiyet başkanları,meslekte uzun dönem görev yapmış duayenler davet edilerek plaketlerle onurlandırılmalıdır.Bunları düşünüp organize edebilmek için de öyle çok yüksek akıla da gerek yoktur. Zaten iyi bildiğimiz belediyenin hizmetlerinin  gazetecileri gününde  sunulması hangi ortak akılın fikriyse de gelecek yıllar adına şimdiden tamamen vaz geçilmelidir.Yıllardır uygulanan bu gündem dışı uygulamadan kimse hoşnut değil bilgi vermiş olayım. “Şehitkamil Kıbrıslı Gazetecileri Ağırlamış” Şehitkamil’in acer başkanı  Umut Yılmaz’ı şimdi yazmaya kalksam  buradan Ankara’ya yol olur misali onu başka bir güne bırakarak kendi günümüzde gündem yapmayayım diyorum. Ama bu özel günde  kendi basınını görmezden gelip Kıbrıs’lı !!  gazeteci arkadaşlarımızla bir araya gelmesinin soru işaretlerini buraya bırakıp  geldi geçti tadındaki  kelemini satmayıp kişiliğinden ve mesleğinden ödün vermeyen  gerçek anlamdaki gazetecilerin  10 Ocak Çalışan Gazeteci gününü kutluyorum. GÜNÜN SÖZÜ     Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. M.K.ATATÜRK TEBESSÜM Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :  -Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :   -Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.  Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.  Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :  -Bakan yüzme bilmiyor!
YAZARIN DİĞER YAZILARI