Kurtuluş Savaşında İngiliz ajanlar Anadolu’ya yokluk,fakirlik içinde kıvranan halkın durumunu rapor etmek için gönderilirler.Raporlar hayret vericidir:” Yoksul halk her şeye rağmen mutlu görünüyor ve halinden şikayet etmiyor.Bir kazan çorbası olan bütün komşularıyla paylaşıyor.Bizim bu gücü yenmemiz çok zor!” Bir aralar işi gücü bırakmış kıyamet ne zaman kopacak? Diye paranoyak dolaşıyorduk. Ciddi ciddi korkan hatta kafayı takanlar vardı. Neyse ki sonradan unutulmaya başlandı. Bilimsel çalışmalarıyla halen kendilerinden söz ettiren Mayalar şimdi yaşasalar salaklığımızın dozuna bakıp bizi tefe koyarlardı. Zaten bu gibi senaryolar feslisinin, cübbelisinin geçim kaynağı,ekmek kapısı.Kıyametti geçtik şimdi de “battık,bittik” felaket tellallığı moda oldu.Kimi görseniz aynı şarkıyı söylüyor.Hatırlayın 2002 krizinde de ülkemiz için, gitti gidiyor denilmiyor muydu?Çözüm, çareler üretmek yerine kaos senaryoları yazmak daha bir kolay geliyor insanlara.Nohutu çekip ekmek yapan,düşmanı sapanla ülkesinden kovanların,imkansızların nesli değil miyiz biz? Bugün ki ekonomik sıkıntıların mimarlarından FETÖ terör örgütü itirafçılarını kanallarda dinliyoruz.Yazdıkları kitapları okuyoruz.Hepsindeki ortak paye;”Kadrolaşmamız tamamdı.Para deseniz ganiyle.Ekip deseniz dört dörtlük.Satın almalar keza.Planlama ise şeytanın aklına dahi gelmeyecek ustalıkta.Eee..neden bu süper ihanet kalkışması başarılı olamadık? Nerede hata yaptık? Diye sorgulayıp şaşkın tavuk gibi düşünüyorlar. Halbuki cevap gayet açık.Çünkü FETÖ hareketi,göbeği dışa bağımlı, tamamen çıkar üzerine kurulmuş ve de en önemlisi onlar asla ” MİLLİ” değiller.Hinliğiyle meşhur tilki hiçbir ormana ait olmazmış.Çünkü kendine kim kucak açsa yemeğini çalarmış.Ülke satanın,hainin en mükemmel planını bozan mutlaka ilahi bir el olacaktır.Hesaba katmadıkları da bu zaten.Şimdi de darbedeki başarısızlıklarının ardından B planları devreye girmiş olacak ki bu asil milleti şimdi de ekonomik darbelerle yıkmaya çalışıyorlar.Ülkemiz ne yazık ki pek çok alanda çalkalanmalar yaşıyor. Felaket tellalları ve dipleri dolu FETÖ’cüler halkı bunaltıp ellerinde davullar öldük bittik çığlıkları atıyorlar. Kaygıya neden olan çarpık düşünceler; siyah-beyaz düşünme, aşırı genelleme, sonuçları aşırı abartma ve hemen bir sonuca varma. Şimdilerde bu duygular empoze edilmeye çalışılıyor.Ama..Kıyamet mi? Kriz mi? Oda neymiş! Biz Nuh tufanından iki güvercin ve bir avuç buğdayla yeniden doğup imparatorluklar kurmuş insan oğluyuz. Aç kalırız,açıkta yaşarız ama ruhumuzu da,imanımızı da, satmayız.Vatansız da asla yaşamayız.GÜNÜN SÖZÜGeç yetişen ağaçlar en iyi yemiş verenlerdir. John Baptiste MoliereTEBESSÜMBir Alman, bir Fransız birde bizim Temel gizli bir örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur: -ÜLKENİ Mİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINI MI? İlk önce Alman’a sormuşlar. Alman “tabii ki ülkemi” demiş.Tamam, demişler. Al şu silahı içerde karın var git öldür.Alman girmiş içeri 5 dakika sonra çıkmış. Ne oldu? Demişler. -Vuramadım karımı daha çok seviyormuşum, demiş.Fransız’a sormuşlar .Ülkemi tabiî ki de demiş.Ona da al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.Fransız da öldüremeden çıkmış. Karımı daha çok seviyormuşum demiş.Sıra temele gelmiş Temel’de ülkemi seviyorum demiş.Ona da al şu silahı içerde karın var git öldür, demişler. Temel içeri girmiş. 15 dakika sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar -Ne oldu bu kadar kaldın? Demişler. Temel’de -Ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım, demiş.